'Evet'in yalanları
Malum medya, ya da Türk medyasının %90’ına hakim yandaş medya, abonelerinin araştırama yapmayacaklarından, en çok başka bir malum medyayı izleyerek kendilerini doğrulatacaklarından öylesine emin olmalılar ki haber programı adı altında pervasızca gerçek dışı iddialarda bulunabiliyorlar.
Bu pervasızca gerek dışı söylem gücünü onlara okuma araştırma alışkanlığı olmayan izleyicileri veriyor desek yanlış olmaz. Pek çok önemli olaylarda malum medya hep bir ağızdan aynı gazelleri okuyarak halkı istedikleri gibi inandırmış, yönlendirmişti.
Şimdi gündemlerinde halk oylamasına sunulacak Anayasa değişikliği içiin “ EVET” in yalanları var.
Yeni Anaysa Sistemi ile ilgili olarak her değişen maddeye kadife kılıf uydurma çabaları aydın hukukçularımız karşısında üzerine su damlamış kesme şeker gibi dağılıp yok oluyor.
Halk oylamasına sunulacak değişiklik tasarısı içeriğine değil de algı yalanına değineceğim.
Önceki gün malum kanallardan biri “Türkiye’nin önünü tıkamak isteyenler, en başta da CHP-HDP-PKK Anayasa değişikliğine karşı olup, Hayır diyorlar” iddiasında bulundu.
CHP karşı oluş nedeni malum. Parlamenter rejimin değişmesine karşıdır. Yasama yargı ve yürütme erklerinin ve tek kişiye emanet edilmemesini savunuyor.
HDP karşı mı? Değil. Malum medya, HDP ve PKK yı hayırcıların yanına iterek “Hayır” oylarına darbe yapma, özellikle okumayan araştırmayan çoğunluğa HDP ve PKK ile yan yana olmayın mesajı vererek onları “Evet”e yöneltme çabasındadırlar.
HDP ise sinsice ve akıllıca bu oyununu oynuyor.
Oslo görüşmelerini hatırlayalım. PKK nın istediği özerklik adım adım gerçekleşecek ve adına da başlangıçta yerel yönetimlerin güçlendirilmesi denilecekti.
Dolmabahçe görüşmelerindeki maddelerden birisi de “…AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfla yerelde ‘Demokratik Özerklik’ adı altında özyönetim modellerinin geliştirilmesi.”
Yerel yönetimlerin güçlendirmesi adı altında Türkiye’nin bölgelere bölünmesi özerklikler de ancak başkanlık sistemi ile yani kamufle edilmiş adı ile “Yeni Cumhurbaşkanlığı” sistemi ile mümkün olabilir.
HDP nin Anayasa değişikliğine “Hayır” diyeceğiz diye açıklama yapması aslında dolaylı olarak “Evet “ oylarını artıracaktır. Öte yandan kendileri de oylamada “Evet “ diyeceklerini gizlemektedirler. Zaten İmralı’daki katilden HDP ye “Evet” yönünüde talimatlar gelmektedir. Bu arada içerideki HDP lilerin de yavaş yavaş salınmalarına şahit olabiliriz.
Gelelim ABD nin “Hayır” cılardan yana olduğu iddialarına.
Türkiye’ye başkanlık sistemi getirmek, üniter yapıyı bozarak eyaletlere bölmek daha sonra da parçalar koparmak, böylece Ortadoğu’da güçlü Türkiye tehdidinden kurtulmak yıllardan beri savunulan bir Amerikan projesidir.
24 sene önce Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan “Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı bir özentinin sonucu ya da Amerikan emperyalizminin bize bir tavsiyesi. “ dediğini hatırlayalım.
Gelelim bugüne. ABD bu projeden asla vaz geçmiş değildir.
ABD nin en önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Washington Enstitüsü’nün geçen ay Başkan Trump’a sunduğu raporda Türkiye ile ilgili dikkat çekici konulardan birisi de Raporda aynen şöyle ifade ediliyordu:
“Türkiye ile ilişkilerde muhatap tek kişi olunca işler kolay yürütülür. O halde, başkanlık girişiminin başarıya ulaşmasını mümkün kılacak yardımları Erdoğan’a yapalım. “ Ve devamında da “PKK ile görüşmelere başlanması”.
Bütün bunlar tuzak içinde tuzaklardır. Maalesef ele geçirilmiş malum medya bu tuzakların aleti olmuştur.
Geçmişte olduğu gibi “Evet” yalanlarının hakim olmaması için; okumayan araştırmayan malum kanalların esiri olmuş kitlelere ulaşmak, gerçekleri anlatmak ve "Evet"in yalanlarını kırmak her aydınımızın vicdan borcudur, vatan borcudur.