Faiz-enflasyon-dolar arasında sıkışan ekonomimiz
Fed beklenen faiz artışını yaptı ve bu yıl iki kez daha faiz artışı yaparak faiz aralığını 1.25-1.50 arasına getireceğinin sinyalini verdi. Bu faiz artışı beklenen bir artıştı. Sadece 2017’de 3, yoksa 4 kez mi faiz artışı olacağı merak konusu idi. Şimdilik toplamda 3 kez olacağı daha net.
Fed faiz artışı piyasalarca satın alındığından Fed kararı sonrasında, DXY(Dolar Endeksi) 101.5 seviyesinden 100.5 seviyesine kadar sert bir şekilde geriledi.
Fed faiz kararına TCMB geç likidite penceresi faiz oranında 75 baz artış yaparak doların 3.7250 seviyesinden 3.6750 seviyelerine kadar gerilemesine etki yaptı.
Fed faiz artışı piyasalarca satın alındığından Fed kararı sonrasında, DXY(Dolar Endeksi) 101.5 seviyesinden 100.5 seviyesine kadar sert bir şekilde geriledi.
Fed faiz kararına TCMB geç likidite penceresi faiz oranında 75 baz artış yaparak doların 3.7250 seviyesinden 3.6750 seviyelerine kadar gerilemesine etki yaptı.
DOLAR İNER ÇIKAR
Piyasalar iki gün Fed faizi artışına doların düşmesi ile tepki verirken Moody’s kredi görünümümüzü bir arada bir derede “durağan”dan “negatif”e çevirdi. Bunun üzerine dolar tekrar yükselişe geçti.
Dolar kuş misali, ürkek ve hareketli. Fed bu yıl 4 yerine 3 kez faiz artışı yapacak; dolar düşüyor. Merkez Bankası esas faiz oranlarında değişiklik yapmıyor ileride başımıza bela olacak geç likidite penceresi faizinde artış yapıyor ve dolar düşüyor. Moody’s açıklama yapıyor; dolar yükseliyor.
Bakın doların ileride beşik gibi sallanacağının işaretleri:
* Türkiye'deki siyasi gelişmeler doların yükselmesine sebep olacak ve dalgalanmasını artıracak en önemli etkendir. 16 Nisan referandum sürecinde ertelenen tedbirler 17 Nisan’da dev gibi önümüze gelmeye başlayacak.
* Uluslararası ilişkilerde gelinen nokta döviz girişini ve çıkışını etkileyecek en önemli etkenlerden biri olacak.
* Kredi derecelendirme kuruluşları boş durmayacak. Bize haklı haksız tokat atmaya devam edecek.
* Enflasyon baskısı faiz artırımlarını zorlarken büyüme için faizlerin düşürülmesi doların dalgalanmasını sağlayacak.
* Fed 2009 yılından beri 2 trilyon dolardan fazla uzun vadeli repolar satın aldı. Bu bir “Parasal Gevşeme” idi. Şimdi enflasyon beklentilere uygun artarsa bu gevşeme daralmaya dönebilir. Bu da dolarların ABD’de toplanmasının bir başka yolu olur.
* FED’in 2017’de 3 kez faiz artış kararının geçici bir karar olduğunu konusunda finans dünyası hemfikir. Yani Fed bu yıl 4 kez faiz artırımı yapmaya karar verebilir.
Dolar kuş misali, ürkek ve hareketli. Fed bu yıl 4 yerine 3 kez faiz artışı yapacak; dolar düşüyor. Merkez Bankası esas faiz oranlarında değişiklik yapmıyor ileride başımıza bela olacak geç likidite penceresi faizinde artış yapıyor ve dolar düşüyor. Moody’s açıklama yapıyor; dolar yükseliyor.
Bakın doların ileride beşik gibi sallanacağının işaretleri:
* Türkiye'deki siyasi gelişmeler doların yükselmesine sebep olacak ve dalgalanmasını artıracak en önemli etkendir. 16 Nisan referandum sürecinde ertelenen tedbirler 17 Nisan’da dev gibi önümüze gelmeye başlayacak.
* Uluslararası ilişkilerde gelinen nokta döviz girişini ve çıkışını etkileyecek en önemli etkenlerden biri olacak.
* Kredi derecelendirme kuruluşları boş durmayacak. Bize haklı haksız tokat atmaya devam edecek.
* Enflasyon baskısı faiz artırımlarını zorlarken büyüme için faizlerin düşürülmesi doların dalgalanmasını sağlayacak.
* Fed 2009 yılından beri 2 trilyon dolardan fazla uzun vadeli repolar satın aldı. Bu bir “Parasal Gevşeme” idi. Şimdi enflasyon beklentilere uygun artarsa bu gevşeme daralmaya dönebilir. Bu da dolarların ABD’de toplanmasının bir başka yolu olur.
* FED’in 2017’de 3 kez faiz artış kararının geçici bir karar olduğunu konusunda finans dünyası hemfikir. Yani Fed bu yıl 4 kez faiz artırımı yapmaya karar verebilir.
TCMB GÖZ BOYUYOR
TCMB politika faizinde, koridor taban ve tabanında değişiklik yapmayarak saat 16.00’dan sonra verdiği borç paralar (geç likidite penceresi) faizini yüzde 11’den 75 baz artırarak yüzde 11.75’e yükseltti. Piyasaya mesaj vererek kurun düşmesi için manevra yapıyor. Bunu da 16 Nisan referanduma kadar bir sıkılaştırma ve doların ani yükselişlerine fren olmak için yapıyor. Kendine manevra alanı yaratıyor.
Esas faizlerde değişiklik yapmamak demek sorunları ertelemek demek. Bu oranlar (gecelik faiz oranları) bankaların birbirine verdiği borçların ve kredilerin faizlerini etkiler.
Bu faizler enflasyonun altında. Bunun anlamı ben şu an enflasyondan ziyade kurun ani yükselişlerine odaklandım, demek. Çünkü geç likidite penceresi faizi para politikası aracı olarak kurları dengede tutmak için kullanılıyor. Yani geçici bir durum. Bunun kanıtı “para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır” görüşü yerine “enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.” Görüşünün benimsenmiş ve açıklanmış olması.
FAİZ-DOLAR-ENFLASYON
Fonlama (borç alma) faiz oranı yüzde 11’den fazla. Dolar çıkıyor iniyor, ama hep yükseliyor. Enflasyon yüzde 11’lerde. İşsizlik almış başını gidiyor.
Bu durumda oranların günlük hareketine bakarak aldanmayalım. Faiz-dolar-enflasyon şeytan üçgeni ülkemizi kemiriyor.
16 Nisan’a kadar hastayı ayakta tutmanın hesabı yapılıyor. Göz boyanıyor. Hele bir “evet” i alalım, diye sorunların çözümü (aslında bu iktidar sorunları çözme yeteneğini kaybetti) erteleniyor. 17 Nisan’da ise bizi bir dağ bekliyor. Referandumdan “hayır” çıkarsa da dağ var; ama hiç değilse dağa tırmanacak dağcılar için umut doğacak...