Faiz konuşmaktan su konuşamıyoruz

Seçimler bugün. Büyükşehirlerin birçok sorunu var. En önemli mesele ise iklim krizinin gölgesinde yükselen su kıtlığı. Dünya nüfusu artıyor. Tüketim artıyor. Nüfus metropollerde yoğunlaşıyor. Su yönetimi ve su ihtiyacını karşılamak daha kritik hale geliyor. Maalesef finansallaşan ekonomide faiz ve para konuşmaktan bizi gerçek anlamda hayatta tutan ve ikamesi olmayan kaynakları konuşmaz hale geldik. Bu konuya dikkat çekmek için Dünya Su Günü Buluşması kapsamında Ekonomi Gazetecileri Derneği olarak Çevre TV'nin düzenlediği konferansa destek verdik. Garanti Bankası'nın ana sponsorluğu, Elexus Hotel'in resmi sponsorluğu ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ev sahipliğinde yapılan konferans İTÜ Süleyman Demirel konferans salonunda düzenlendi. Merhum Cumhurbaşkanı Demirel'in Devlet Su İşleri kökenli bir bürokrat olması yer seçimini de anlamlı kıldı.

DEV BARAJLARA GES KURULACAK

Konferansın açılışında yaptığım konuşmada öz eleştiri yaparak, “Biz ekonomi gazetecileri olarak açıkçası para konuşmaktan, faiz konuşmaktan su konuşmaya çok vakit bulamıyoruz. En nihayetinde geçen aralık ayında bir çalıştay yaptık Sapanca'da. Burada biraz iklim gazeteciliği ve iklime yönlendirmeye çalıştık arkadaşları. Çünkü bu faiz politikaları, işte parasal genişleme, yok krediler daralacak, mevduat faizleri artacak derken aslında çok önemli bir değeri kaybediyoruz. Su yönetimi meselesi. Suyu kullanamayan ülkeler önümüzdeki dönemde parayı da kullanamayacaklar. Paranın yenilemeyen bir şey olduğunu biz zaten geçen pandemi döneminde gördük. Tedarik zincirlerin kırılmasıyla beraber eğer Türkiye'nin üretim gücü olmasaydı, Türkiye'nin fedakarlığı olmasaydı, Avrupa'da birçok raf boş kalacaktı. Başkan Yardımcım Mehmet Uluğtürkan Adana'dan bana birkaç not iletti; 'Çukurova'da tarım arazilerinin yüzde 55'ini biz ancak suyla buluşturabildik. Çukurova üzerinde tam sulu tarıma geçilse 20 milyar dolarlık ilave bir tarımsal gelir yaratılacak. 'Yine barajlardaki suların buharlaşma meselesi var. Yakın zamanda ASKON Başkanı ile konuştum. Çinliler'in bir GES (güneş enerji sistem) projesi olduğunu Keban ve Atatürk barajları üzerine GES sistemi kurulacağını, böylece hem oradan ilave enerji hem de buharlaşmanın engellenebileceğini ifade etti.”

İTÜ TEKNOLOJİ ÜRETİYOR

Konferansta İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Arife Sever de birer açılış konuşması yaptı. Rektör Koyuncu, İTÜ Maslak yerleşkesinin dünya çapında en sürdürülebilir kampüslerden biri olduğuna işaret etti. Rektör Koyuncu ayrıca, “Bugün dünyada yaşayan bir milyar insan maalesef su kıtlığı ile karşı karşıya. Eğer şimdiden gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki 30 yıl içerisinde bu sayının ikiye katlanması söz konusu olacak. Bu güncel ve bilimsel veriler hepimize vicdani bir sorumluluk yüklüyor aynı zamanda. Bu sebeple mühendislik alanlarında geleceği inşa edecek olan teknolojik tasarımları gerçekleştirirken çevre dostu ilkelerle hareket etmek bugün için bir gerekliliktir. İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bizler su kaynaklarının verimli kullanımı, su kirliliğinin önlenmesi, atık su arıtımı ve su geri kazanımının sağlanması gibi alanlarda üst düzey teknoloji kullanan projeler üretiyoruz.” mesajları verdi.

SU GÖNÜLLÜSÜ OLALIM

Genel Müdür Sever de su yönetimi konusundaki uzmanlığını gösteren kapsamlı konuşmasında şu önemli çalışmaların yapıldığını anlattı: “Risklerimize göre su nüfuss projeksiyonlarımızı hazırladık. Havza bazında yönetim planlarımızı hazırlıyoruz. Yönetim planlarını hazırlarken de su bütçemizi ortaya koyuyoruz. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzün master planları ışığında bütçeyi ortaya koyuyoruz. Endüstride, tarımda kullanımlarda ne kadar suya ihtiyacımız var? Bunun ne kadarını ekosisteme bırakabiliyoruz? Bütün bu hesaplamaları yapıyoruz ve bir takım çevresel altyapıların yatırım, altyapı yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi elzem onu görüyoruz. İklim değişikliği projeksiyonlarımıza baktığımız zaman 2030 ile beraber yağışlarda yüzde 20, 2100 yılına kadar da yüzde 25 oranda azalma bekliyoruz. Artan bir nüfusumuz var, artan bir üretimimiz var. Dolayısıyla bunları dengelemenin en iyi yolu suyu etkin kullanmak. Hepinizi su gönüllüsü olmaya davet ediyorum.”