Faizler indi riskler bitti mi?

Merkez Bankası (MB) politika faizini siyasi baskı sonucu yüzde 9.50'den 8.75'e düşürünce iyimser çevreler indirimin devam edeceğini ekonomimizin iyiye gittiğini ve enflasyonun düşme eğilimine girdiği konusunda açıklama yarışına girdiler. Ama gerçekten faiz indirimi ekonomimizin iyiye gittiğini mi işaret ediyor?

ASLINDA FAİZLER İNMEDİ!

MB sadece politika faizini indirdi. Borç verme faiz oranı olan faiz koridorun üst bandını yani yüzde 12'yi değiştirmedi. Bu faiz oranı kredi büyümesini ve iç talebi etkileyen orandır.

Borç alma faiz oranı olan faiz koridorunun alt bandı olan yüzde 8 oranını da değiştirmedi. Bu oran da yurt dışından fon girişini ve döviz kurunu etkileyen orandır.

Bu durumda MB esas oranları sabit tutmuş oldu. Bankalar MB'ında aldığı fonlar ve dış kredilerle ekonomideki kredi talep edenlere kredi verir.Bu kredi büyüklüğü yaklaşık 1 trilyon TL'dir. Bir haftalık repo yoluyla bankaların MB'ından alıp ekonomiye verdiği kredilerin büyüklüğü ise bu büyüklüğün yüzde 4'ünü geçmemektedir.

Bu nedenle kredi faizleri de kısa sürede beklendiği gibi düşmeyecektir.

LOBİLER KAZANACAK

MB politika faizini indirince yatırımcılar ucuzlayan krediyi alıp işlerini geliştirecekler diye Başbakan ve Nihat Zeybekçi ısrarla söylüyorlar. Son zamanda Numan Kurtulmuş da bu koroya katıldı. Yukarıda belirttiğimiz gibi kredi faizleri ucuzlamayacak. Peki kimler kazanacak?

-Bankalar

-Tahvil sahipleri. Tahvil sahipleri neden kazanacak;çünkü tahvil faizleri düşecek ama tahvillerin fiyatı artacak.

Bir kere politik riskler çok yüksek. Irak, Suriye, Libya iç savaşları. Ukrayna-Rusya gerginliği. Yeni eklenen Çin-Vietnam gerginliği. IŞİD belası. Bütün bunlar petrol fiyatlarının artmasına sebep olacak riskler. Petrol fiyatlarının artması demek bizde akaryakıt fiyatlarının artması anlamı taşıyor. İşte size enflasyonun düşmeyeceğine dair bir kanıt.

Enerji fiyatlarındaki artış cari açığımızı da olumsuz etkiliyor. Borç verme faiz oranı değişmediğinden iç talepte canlanma beklenmeli. Ramazan ayında gıda fiyatlarında ciddi artışlar olacak.

ENFLASYONA BAĞLADI

Faizlerin seyrinin büyük oranda enflasyona bağlı olacağını söyleyen MB yukarıda belirttiğimiz gibi enflasyon hedefini düşürmesi zor. Bu durumda yeni faiz indirimi yapamayacak. Fakat Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi Başbakan yine bastıracak. MB faizi enflasyon oranı düşmediği halde indirmek zorunda kalırsa işte o zaman tufan kopacak.

Haziran ayında en iyimser tahminle enflasyonun yüzde 8.7-8.8 gibi olacağı hesaplanıyor. İngiliz ekonomist William Jackson faizlerin ciddi bir oranda indirilmesi için koşulların henüz oluşmadığını belirtti. Birçok ekonomist böyle düşünüyor.

Faiz indirimi koridorun üst bandında yapılmadığından mevduat faizleri düşecek bu da tüketimi kamçılayacak. İşte bir enflasyonun düşmeyeceğine dair bir başka neden daha... Başbakan, Cumhurbaşkanı seçim kampanyalarında faiz lobisini kullanacağı için faizdeki bu 75 baz indirim kendisini kesmeyecek.

Yatırımcılar ve iş dünyası için yeni faiz indirimi isteyecek. MB bağımsızlığını yitirdiği için bunu enflasyon görünümünde değişiklik olmayı beklemeden yeni bir faiz indirimi yapacak.

İşte o zaman şunlar olacak: Devalüasyon olacak, enflasyon oranı çift haneliye gelecek, iş dünyasının borçluluk oranı yüzde 60'ları aşacak

Faiz indirimi motorun su kaynatmasıdır:

-MB bağımsızlığını zedeledi.

-Enflasyon hedefleri ile ilgili yanılma payını göz ardı etti.

-Söylediği sıkı duruş yerine hazır duruşa geçti!

Bütün bu analizler sonucu bu faiz indirimi ile kırılgan olan ekonomimizin motorunun hararet yapmaya başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.