Faizsiz kredi derdini 'Borsa Kobi' çözer!

AKP’nin ekonomi mantığında kobi ve sanayici için kredi sağlamanın tek yolu vardır: “Bankalara baskı yap faizi düşür, kobiye ve sanayiciye bankalar üzerinden ucuz kredi sağla”. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmadan, sadece finansal kurumlara yapılacak baskı ile ucuz kredi oluşturmanın piyasa gerçeklerine ne kadar uygun olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.

Kobi ve sanayici için tek kredi kaynağı sadece bankacılık sistemi değildir.

AKP’nin, mevcut kobi ve sanayiciye nefes aldıracak, ekonomiye yeni kobiler katacak, bir ekonomik silahı yıllardır ısrarla kullanmamasını hala anlamış değilim. Bu silah, “kobilerin borsada halka arz edilmesi yöntemi ile, kobi sahiplerine sıfır faizli kredi bulunmasıdır.”

Türkiye’de İstanbul’da bir tane borsa var. Bu borsanın adı “Borsa İstanbul” ve 1985 yılında kuruldu. Dünyadaki örneklerinde olduğu gibi bizim borsamızın kurulma amacı da şuydu:

“Şirketleri halkın tasarrufları ile buluşturup, şirketlere sıfır faizli kredi sağlamak, halka ise ortak oldukları şirketlerden kâr payı vermek. Böylece sermaye tabana yayılırken, şirketler sadece bankacılık sistemine muhtaç olmayacaklardı.”

Bunun için şirketler borsaya gelecek, yasal kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu onları inceleyecek, şirketler borsada halka açılacaktı. Peki Türkiye’de halka açılma sayıları ne olmuştur? Rakamlara bakalım ve üzerine konuşmaya devam edelim.

1990-2002 yılları arasında Borsa İstanbul’da halka açılma sayısı: 267 adettir.

2003-2016* yılları arasında Borsa İstanbul’da halka açılma sayısı: 163 adettir.

AKP iktidarı sonrası halka açılma sayılarında çok keskin bir düşüş gözlüyoruz.

Türk halkı yanlış uygulamalarla borsaya küstürüldü, yatırım aracı olarak önüne sadece dolar, altın ve konut koyuldu.

Türk halkı şu an borsa denilince sadece kaybetmeyi hatırlıyor. Ya halka açılan bir şirketin şişirilmiş fiyatı ile, ya da borsa da düşüş başlamadan önce yüksek fiyatlardan kendisine aldırılan hisse senetleri ile. Bütün bu darbeler halkı borsadan soğutmuş ve hiçbir üretime yaramayan dolar, altın ve konut yatırım amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.

Konu yatırım olunca sürekli söylenen, “Türk halkında sermaye yoktur” görüşü gerçeği yansıtmıyor, zira gelir düzeyi düşük olsa bile, Türk halkının tasarruf yeteneği mevcuttur. Tasarruf miktarları halka doğru araçlar verilmediği için artmamıştır. AKP’nin ıskaladığı nokta tam da burasıdır. Halkın geliri düşük olanlar dolar ya da altın, geliri yüksek olanlar ise konut almaktadır. Bu noktada halkta yatırım yapacak sermaye yoktur diyenlere 15 Temmuz süreci sonrası, halkın dolar kurunun zirve yapması üzerine sattığı 10 milyar doları hatırlatmak isterim.

Hükümet katılım bankacılığını büyütmek gibi verimsiz hedefleri bir kenara koymalı, üretim ekonomisine kaynak sağlayacak sermaye piyasalarını ıslah etmelidir.

Katılım bankacılığı denilen mekanizmanın, faize dayanıp dayanmadığı konusunda İslam alimlerinin tamamı ittifak içinde bile değildir. Oysa borsalar yolu ile bir ekonomide, kobi ve sanayicilere sıfır faizli kredi verilebildiği ve halkında bundan kazandığı deneyimlerle sabittir. Hükümet bütün kurum ve kanunları ile sermaye piyasalarını değiştirmelidir. Halka açılmayı milli bir mesele olarak ele alıp, halkı tekrar borsaya çekecek önlemler almalıdır. Halka açılma sadece şirketler için değil, devlete ait kurumların da direkt bir kişiye satılması yerine, hisselere ayrılıp borsada halka satılması şeklinde kullanılmalıdır.

Borsa İstanbul haricinde “Borsa Kobi” kurulsun.

Borsa İstanbul’un son iki yılda halka açılma performansının Avrupalı örnekleri ile karşılaştırılması aşağıdaki tabloda görülebilir.

BORSA 2015 YAPILAN HALKA ARZ ADEDİ 2015 HALKA ARZLARIN DEĞERİ* 2016 YAPILAN HALKA ARZ ADEDİ 2016 HALKA ARZLARIN DEĞERİ*
İskandinav/Baltık Borsaları 64 3,954 56 6,443
Londra Borsası 64 10,092 48 3,818
Euronext Borsaları 33 5,522 19 3,395
İspanyol Borsası 16 7,77 20 1,311
İtalyan Borsası 20 2,064 12 1,24
Polonya Borsası 24 339 18 115
Borsa İstanbul 6 32 2 103

Kaynak: IPO Watch Europe Q3 2016 PWC /*milyon euro

Görüldüğü gibi Borsa İstanbul ana görevi olan halka açılma konusunda sınıfta kalmıştır. Türk halkından ve ekonomisinden kopmuştur. Takastaki yabancı payı yüzde altmış civarındadır. Bu bağlamda yeni bir başlangıca ihtiyaç vardır. Bu başlangıcın adı ise “Borsa Kobi”dir.

Türk ekonomisinde kobilerin önemini anlatmama gerek yok. Ekonominin dinamosu olan bu işletmeler artık büyümeleri için bir borsayı hakediyor. Kuralları iyi belirlenmiş ve içinde halkı kandıracak işlemcilere yer verilmeyecek “Borsa Kobi” Türk ekonomisinin kaynak sorununu çözme konusunda büyük işler yapacaktır.

Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımı ile bir “Sermaye Piyasaları Kongresi” düzenlenecek. Bu kongrenin yeni bir başlangıç olmasını diliyoruz.