Farklı Kungfu uygulamaları
Öncelikle tanımı Wushu Federasyonu’nun sayfasından aktaralım: “Wushu: (Pinuin: Wushu) Çin savunma sanatlarının genel adıdır. Çin dışında genel de Kung-Fu (gongfu) olarak tanımlanan spor türleri de buna dahildir. Çince Kung-Fu terimi beceri anlamına gelir; savaş sanatlarının dışında da bir alanda kullanılabilir. Buna karşılık Wushu Savaş Sanatı anlamına gelir. Wushu, Türkçe’de Vuşu diye teleffuz edilen Çin savunma sanatının genel adıdır.
Wu: savaş, fiziksel uygulama, otorite,
Shu: sanat, teknik, yetenek anlamlarına gelir.
Bir başka deyişle Wushu; savaşma sanatı veya fiziksel yetenek anlamına gelmektedir. Gerçekte, saldırı ve savunmanın yanında akrobatik koreografi hareketler ve Uzakdoğu felsefesi ve Kung-Fu da Wushu adı altında toplanır. Bununla beden ve ruhun uyumu sağlanır. Kişisel gelişimin, iradenin ve öğrenme kabiliyetinin güçlenmesi ve hoşgörülü davranış biçimi sağlanır.”
YAŞAM BİÇİMİ VE MANEVİ ALEM
Wushu, Çin kültüründe bir savunma sporu olarak öne çıkıyor. Saldırının da aslında içerisinde var olduğu, akrobasi ve balenin de kullanıldığı bir spor dalı olan Wushu, 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nde bir gösteri sporu olarak da öne çıkmaya başlıyor.
Shaolin kungfu'su çevik hareketleri, dirençli ruhu, zarif hareketleri veya güçlü vuruşları içerebilir. Yaşı, ırkı, cinsiyeti veya vücut tipi ne olursa olsun her Shaolin öğrencisi ortak bir inancı paylaşır. Bu inanç sadece dövüş sanatları becerilerinin peşinde koşmak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve manevi bir alemdir.
Kısa süre önce 47 ülke ve bölgeden 144 dövüş sanatı ustası, Çin'in orta kesimindeki Henan eyaletinde bulunan Shaolin Tapınağı’nda 2024 Shaolin Oyunları finallerinde "2024 Dünya Shaolin Kung Fu Yıldızı" unvanı için yarıştı. İki gün süren kıyasıya rekabetin ardından Çin, ABD, Avustralya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Zambiya, Peru ve diğer ülkelerden 10 yarışmacı "2024 Dünya Shaolin Kung Fu Yıldızları" olarak taçlandırıldı.
HAYATLARINI ADAYANLAR
Brezilya'dan Luis Mello gür beyaz kıvırcık sakalıyla iri yapılı ve güçlü, bir keşiş küreği kullanıyor ve boynuna Budist boncukları takıyor. Tıpkı klasik Çin romanı Su Kenarı'ndaki Çiçekli Keşiş Lu Zhishen'e benziyor. Mello, 40 yılı aşkın bir süredir dövüş sanatlarıyla uğraşıyor. Hayatı boyunca çeşitli dövüş sanatları tarzlarında eğitim almış ve hatta Brezilya’da birçok öğrencisinin bulunduğu Instituto Lohan'ı kurmuş.
Çin kültürüne olan ilgisi bununla bitmiyor. Ayrıca qigong uyguluyor, geleneksel Çin müzik enstrümanlarını çalıyor, çeşitli felsefi düşünce okulları üzerinde çalışıyor ve geleneksel Çin sanatlarıyla ilgileniyor. Ona göre "Şampiyonluğu kazanmak geçici bir an, oysa dövüş sanatlarını uygulamak ömür boyu süren bir uğraş".
Alexandre Cordaro, Fransa'dan kendini adamış bir Shaolin kungfu uygulayıcısı. Yolculuğu, uygulamanın içerdiği disiplin ve felsefeden ilham alarak çocukken başladı. 37 yaşında olan Cordaro, Fransa'da küçük bir tapınağa sahip; burada öğrencilerine Shaolin bilgeliğini aktarıyor ve bu tapınağın onun üzerinde yarattığı yaşamı değiştiren etkiyi yansıtıyor. Onun Shaolin anlayışı sadece fiziksel değil, aynı zamanda derinlemesine felsefidir; öz kontrolün, disiplinin ve uygulamanın doğasında var olan manevi yönlerin önemini vurgulamaktadır.
Afrika'dan gelen temsilciler arasında 6 yaşındaki Fair Nvirenda öne çıktı. Daha çok Chu San olarak bilinen bu çocuk, Zambiya'daki Shaolin Tapınağı tarafından evlat edinilen bir yetim.
TÜRKİYE’DEKİ ‘UYGULAMA’
Shaolin Tapınağı başrahibi Shi Yongxin, "Dünya çapında Shaolin kung fu uygulayan birçok insan var. Farklı insanların farklı yakınlıkları vardır ve onların kültürden edindikleri anlayışlar ve kazanımlar farklılık gösterir. Herkesin kendi hikayesi vardır" diyor. Shi’ye göre, Shaolin kültürü uzun yıllar boyunca kesintisiz olarak aktarılarak kendi kültürel sistemini ve yaşam biçimini oluşturmuştur.
Wushu, Türkiye’de ise skandallarla gündeme geldi. Federasyon Başkanı sporculara namaz kılma zorunluluğu getirdi. Hatta bir sporcunun Alevi olduğu için Milli takım kampından kovulduğu konuşuldu. Yurtdışındaki turnuvaya götürülen sporculardan para alındı.
Belki de en ilginci TWF başkanvekilinin kızının hem sporcu hem de hakem olarak bir turnuvaya katılmasıydı. Bu Wushu turnuvasında annesinin ve kendisinin içerisinde yer aldığı hakem heyetinin oylarıyla birinci seçildi.