F.Bahçe-G.Saray dostluğu

1937'de Fenerbahçeli olmuşum. Her ne kadar, "kolumu kesseler kanım sarı lacivert akar, anadan doğma Fenerbahçeliyim, darağacına gitsem de son sözüm Fenerbahçe'dir" diyenler kadar olmasa da biraz Fenerbahçeliyim. 1937 yılından 1952 yılına kadar oynadığım bu güzide kulüpte, Galatasaray-Fenerbahçe arasında çok keyifli bir sportif rekabet vardı. İki kulübün de birbirine saygıları vardı. Ne var ki ilerleyen ve değişen dünyada bu ezeli rekabet olumsuz yönde gelişti. Hatta kan davası şeklini aldı. İki takım arasında ne dostluk ne arkadaşlıklar kaldı.

1975 yılı milat oldu. Bazı kulüplerin başına yeraltı, yerüstü veya hiçbir özelliği olmayan köşe başı trilyonerleri geldi. Bunlar kendi içlerinde bile mücadeleye girdiler. Amaçlarına ulaşmak için her yolu denediler. Hatta bazıları daha da kuvvetlenmek için arkalarına şer güçlerini bile aldılar. Birbirlerine düşman oldular. Öylesine ki birbirlerinin defolarını bulup, devlete şikayet bile ettiler. Birisinin yurt dışındaki başarısızlığı, diğerini mutlu bile etti. Oysa bu iki kulüp birbirlerinin varlık nedenidir. Bunu çoğu kez yazdım, her fırsatta da söyledim.

Bu iki kulüp, birbirlerine muhtaçtırlar, Galatasaray'sız Fenerbahçe, Fenerbahçe'siz Galatasaray olamaz. Bu rekabettir ki hem Türk futboluna hem de oyuncularına kişilik vermişlerdir.

Zaman zaman iş olsun diye kulüp yöneticileri barıştan bahsediyorlar. Sözde kalıyor maalesef. Sanırım eski dostlukların benzerlerinin kurulması bu gün için imkansız görünüyor. İlerde ne olur bilemiyorum. Çünkü böyle gidemez. Gerek Cumhuriyet Gazetesi'nde, gerekse de Aydınlık Gazetesi'nde okuyucularımı adeta usandıracak şekilde bu iki kulübün dostluğunun geri dönmesi için çok yazı yazdım. Zaman zaman değirmenlere karşı savaşıyormuş gibi hissettim kendimi bu konuda. Sanki Toplum dengesini kaybetmiş gibi geliyor bana. Toplum Bilimciler bunun bilimsel açıklamasını mutlaka yapacaklardır.

Geçen gün yapılan Galatasaray kongresinde bir üye, bu iki takımın barışı için yazdığım yazıları övgü ile anlatmış. Bunu bana Galatasaraylı dostlarım anlattı. Ümit etmediğim bir şeydi. Çok mutlu oldum. Acaba mensubu olduğum sevgili kulübüm Fenerbahçe mensupları bu konuda ne düşünüyor. Açıkçası merak ediyorum.