Finallere katılabilmek için

UEFA Uluslar Ligi karşılaşmaları oynanıyor. Herkes, Uluslar Ligi’nin Dünya Kupası elemesi için önemli olduğunu nihayet söylüyorlar. Ama, etkinin nasıl olacağını anlatan yok. Anlatalım…

Uluslar Ligi’nde B Ligi’nde mücadele ediyoruz. Grup birincileri A Ligi’ne çıkacak. Grup ikincileri de A Ligi 3.leri ile A Ligi’ne çıkmak için baraj maçı oynayacak. Grup sonuncuları C Ligi’ne düşecek. Grup üçüncüleri de C Ligi 2.leri ile düşmemek için mücadele edecek. A Ligi’ne çıkmak demek, Euro 2028 için elemelerde seri başı olacağımız anlamına da geliyor.

Grupta ilk ikiye girersek, 2026 Dünya Kupası elemesi gruplarında ikinci torbaya gireriz. Grupta son ikiye girersek, Dünya Kupası elemelerinde 3. torbaya gireceğiz. Gruplarda birincilerin doğrudan Dünya Kupası’na katılacağını, ikincilerin baraj maçları oynayacağını düşündüğünüzde ilk 2 torbada bulunmanın değeri anlaşılıyor.

ULUSLAR LİGİ’NDE GRUP BİRİNCİLİĞİNDEN ÖTESİ

12 grup ikincisi ile Uluslar Ligi gruplarında grubunu birinci olarak tamamlayan ve eleme grubunda ilk ikiye girememiş 4 takım da baraj karşılaşmalarına katılacak. Baraj turnuvasına katılacak Uluslar Ligi grup birincileri belirlenirken önce A Ligi birincileri seçilecek.

Muhtemelen A Ligi birincileri, eleme grubundan çıkar. Eğer çıkamayan olursa; B Ligi grup birincileri aldıkları puana göre sıralanacaklar. Bu nedenle; sadece grubumuzdaki takımlarla değil, B Ligi’nin diğer grup liderleri ile de çekişiyoruz.

“Grup birinciliğini garantiledik, bundan sonraki karşılaşmaları kaybedebiliriz” diye bir gevşeme, bizi baraj maçından uzaklaştırabilir. Euro 2024’te; Uluslar Ligi 3. Ligi’ndeki Slovakya’nın eleme gruplarından çıktığını hatırlarsak üst ligdeki takımların Dünya Kupası eleme gruplarından çıkacağını iddia etmek yanlış olur.

DÜNYA KUPASINA KATILIMDAKİ ADALETSİZLİK

Ne yazık ki; FIFA, Dünya Kupası elemelerinde kıtalara adil bir dağıtım yapamıyor. Dünya Kupası’na katılan takım sayısı 24’ten 48’e çıktı, %50 arttı; Avrupa’dan katılan takım sayısı ise 13’ten 16’ya çıktı. Sadece %23 arttı. UEFA üyesi ülkelere önemli bir haksızlık yapılıyor. Diğer kıta temsilcileri de kendilerine haksızlık yapıldığını iddia edebilirler.

Bu tartışmayı sona erdirmenin yolu; Dünya Kupası elemelerini iki etapta oynatmaktır. Önce kıta elemesi yapılar. Sonra bu elemeyi geçen tüm ülkeler kıtalar arası eleme oynarlar. Afrika ve Asya ülkelerinin amacı, dünya futbolunda kendilerini göstermek. Dünya Kupası elemelerine daha fazla ülkenin kıtalararası elemeye katılması; daha az ülkenin finallere katılmasından daha değerli olacaktır.

Avrupa’da (UEFA) Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle 54 ülke mücadele ediyor, 16’si finallere katılacak. 53 Afrika ülkesinden 9’u finallere katılırken 1 ülke baraj karşılaşması oynayacak. 46 Asya ülkesinden 8’i finallere katılırken 1 ülke baraj karşılaşması oynayacak. 10 Güney Amerika ülkesinden 6’sı finallere katılırken 1’i baraj karşılaşması oynayacak. Sadece 3 Güney Amerika ülkesi elemelerde elenecek.

35 Kuzey ve Orta Amerika ülkesinden 6’sı finallere katılırken 2’si baraj karşılaşması oynayacak. 11 Okyanusya ülkesinden 1’i finallere katılırken 1’i baraj karşılaşmasına çıkacak. Avustralya’nın Asya Konfederasyonu’na üye olduğunu hatırlatalım.

ABD VİZE UYGULARSA EV SAHİPLİĞİ ALINSIN

2026 Dünya Kupası Finalleri ABD, Meksika ve Kanada’da düzenlenecek. ABD 9, Meksika 3 ve Kanada 2 stat ile organizasyona ev sahipliği yapacak. Turnuvanın kaymağını ABD’nin yiyeceğini belirtebiliriz. Diğer iki ülke figüran gibi kalmış. ABD’nin geçmiş çok sporlu organizasyonlarındaki tavrından; turnuva öncesi ciddi vize sorunları yaşanacağı uyarısında bulunalım.

Hem Dünya Kupası hem Olimpiyatlara 2 sene arayla ev sahipliği yapacak ABD’nin kural tanımaz tavrını dikkate almayan FIFA ve IOC’yi de önceden uyarmış olayım. FİFA ve IOC; bir sporcuya bile vize vermezse; gerek FIFA Dünya Kupası’nın gerek Olimpiyatların ABD’de düzenlenmeyeceğini bugünden duyurması gerekir. Ama nerede böyle uzak görüşlü ve yürekli FIFA ve IOC yöneticileri?

DÜNYA KUPASI ELEMELERİ KITALAR ARASI OLMALI

Dünya Kupası için Asya ve Okyanusya elemelerinin beraber; Güney Amerika ve Kuzey ve Orta Amerika elemelerinin beraber yapılması gerekir. Bu sayede 10 ve 11 üyesi bulunan konfederasyonlarda daha adil seçim yapılır. Her kıta elemesinin 4’er takımlı gruplarda oynanmasını öneririm. Kıta elemelerinden çıkan takımların da kıtalararası eleme oynaması da bir başka önerim.

Eğer 2026 Dünya Kupası için böyle bir eleme sistemi olsaydı; 14 Asya ve Okyanusya takımı, 14 Afrika takımı, 10 Amerika kıtaları takımı ve 13 Avrupa takımı kıtalararası elemeye kalırdı. Bu 51 takımı 60 takıma tamamlamak için; 10 Amerika grupları ikincisi eleme oynar ve kazanan 5 ülke 13 Avrupa grupları 2.si ile baraj karşılaşması oynar ve 60 ülke kıtalararası elemeyi oynardı.

48 ülkenin katılacağı Dünya Kupası Finallerinin 3 ev sahibi var. 4 takımlı 15 grubun ilk 3’ünün finallere katılması ile muhteşem bir eleme izlerdik. Şimdi ne izlediğimiz belli değil.

Örneğin Asya elemelerinde şu anda yoluna devam eden 18 takım 3 ayrı grupta mücadele ediyor. İlk ikiler finallere katılacak. Gruplarında 3 ve 4. sıradaki 6 ülke ise daha 3 farklı etaptan geçecek. Asya’da 7 etaptan oluşan eleme süreci uygulanırken; Afrika’da tek eleme süreçli bir eleme var. Grup birincileri Dünya Kupası’na katılacak. FIFA’nın tutarsız statülerle bir eleme organizasyonu yaptığının kanıtı.

FIFA’NIN DEMOKRASİSİ

2030 Dünya Kupası’na 6 ülke ev sahipliği yapacak. FIFA; İspanya, Portekiz ve Fas’a ev sahipliğini verdi. Ama, Dünya Kupası’nın 100 yılı nedeniyle açılış maçı Uruguay’da oynanacak. Anlaşılmaz bir nedenle Paraguay ve Arjantin de bir karşılaşmaya ev sahipliği yapacak. Bu Güney Amerika ülkeleri de 2030 Dünya Kupası’na doğrudan katılacak mı? Göreceğiz. 2030 için de, iki etaplı bir eleme sistemi öneriyorum.

Avustralya’nın olmadığı Okyanusya’dan bir ülkeyi doğrudan finallere almanın bir ülkeyi de de baraj oynatmanın tek nedeni Okyanusya ülkelerinden oy alabilmektir. 2030 Dünya Kupası’nı da 3 farklı kıta ülkesine düzenletmenin nedeni de 3 kıta ülkesinden oy almaktır. 2024’ü de Suudi Arabistan’da düzenleyerek Arap ülkelerinden de oy alırsanız, yine seçimi kazanırsınız.

Futbolda demokrasi denen şey bu!

Ülkemizde de federasyon seçimleri yapılıyor. Aynı demokrasiyi ülkemizdeki federasyon seçimlerinde de görüyoruz. Örneğin basketbolda Dünya ve Avrupa ikinciliğinden finallere katılamayan bir ülke olsak da; federasyon başkanı bir türlü değişmiyor. Federasyon Başkanları aldıkları altınla değil mutlu ettikleri delege ile seçildiği sürece bu demokrasiden sporumuz zarar görmeye devam eder.