Fransa’nın Afrika’da yeni askeri stratejisi

Son yıllarda Mali, Burkina Faso ve Nijer’de yenilen, askerleri kapı dışarı edilen ve üsleri kapatılan Fransa bölgede kendi kurdukları, eğittikleri ve finanse etikleri ayrılıkçı ve cihatçı terör örgütlerini yeniden harekete geçirdiği görülüyor. 2011’de Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin NATO tetikçisi Fransa tarafından katledilmesiyle başlayan Afrika’da terör örgütlerinin özellikle Sahel bölgesine yayılması ABD ve Fransa desteğiyle olmuştu. Ayrılıkçı ve cihatçı terör örgütleri başını ABD’nin çektiği Batılı emperyalist ülkelerin kullandığı en önemli araçlardan biri olmuştur. İşgallerle, darbelerle, etnik ve dini temelde oluşturdukları terör örgütleri ile kışkırtma ve istikrarsızlık yaratarak bu ülkeler üzerindeki etkilerini sürdürmeye çalışmışlardı.

AFRİKA’DA RUS VARLIĞINA KARŞI TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KIŞKIRTMA

Hatırlanacağı üzere 25-27 Temmuz 2024 tarihleri arasında Cezayir ve Mali sınırındaki Tin-Zouatin bölgesinde, Mali silahlı kuvvetleri ve Wagner grubundaki Rus müttefikleri, “Azawad Halkının Savunması için Stratejik Hareket” (CSP-PDS) ayrılıkçıları ve “İslam ve Müslümanlar için Destek Grubu” (GSIM) cihatçılarının saldırısına uğramış ve ağır kayıplar vermişti.

Fransız Le Monde gazetesine göre, “Kuzeyli isyancılar” ağustos sonunda Cezayir ve Mali sınırındaki Tin-Zouatin kasabasında bir araya gelerek bir “karşılıklı yardım anlaşması” imzaladı. Bu bölge bir ay önceki saldırıların gerçekleştiği bölge. Le Monde’un “Kuzeyli isyancılar” dediği Mali’nin kuzeyinde bulunan Azawad bölgesinin ayrılıkçı Tuareglerin yeni örgütü CSP-PDS ve 2023'de Nijer'de Fransız işbirlikçisi Bazoum'un devrimci subaylar tarafından devrilmesi sonrası kurulan “Yurtsever Kurtuluş Cephesi”. Bu ayrılıkçı ve cihatçı örgütlerin arkasında ABD ve Fransa’nın olduğu artık sır değil.

Batılı emperyalistler “barış aktivistleri”, “özgürlük savaşçıları” dediği ayrılıkçı ve terörist hareketleri birleştirmek için kollarını sıvamış. Fransız basınına da teröristlere güzellemeler yapmak kalmış. Aynı güzellemeleri Türkiye’de PKK, Suriye’de YPG/PYD için yapmadılar mı?

Cezayirli gazeteci ve jeostratejik konularda uzman Mehenna Hamadouche, elwatan-dz.com adlı sitede “İslamcı terörizme destek: Paris ve Washington Sahel ve Orta Doğu'da aynı stratejiyi benimsiyor” başlıklı yazısında “Amerikan ve Fransız gizli servislerinin güney sınırlarımızda bu şeytani stratejiyi uygulamak için yakın işbirliği içinde çalıştıkları ve Cezayir'in ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturdukları iyi bilinmektedir… İki Batılı gücün amacı Rusya ve Çin'in kıtadaki etkisini geri püskürtmektir.” diye yazmakta.

UKRAYNA AYRILIKÇI TERÖRİSTLERİ EĞİTİYOR

Batılı emperyalistler aynı zamanda kuklalarını da harekete geçirdi. Ukrayna’nın Senegal Büyükelçiliği tarafından Mali’nin kuzeyindeki saldırıda ayrılıkçı Tuareglere istihbarat desteği sağladığı ortaya çıktı. Ukrayna Savunma Bakanlığı Genel İstihbarat Müdürlüğü (GUR) Mali'deki iç savaşta Tuareg ayrılıkçılarının yanında yer aldığını kabul etti. Bu açıklama Kiev'in Mali'ye en yakın diplomatik misyonu olan Senegal'deki Ukrayna Büyükelçiliğinin internet sitesinde yayınlandı. Le Monde gazetesi de Ukrayna istihbarat servislerinin Mali'deki ayrılıkçıları eğittiğini yazdı. Le Monde, kaynaklarına dayandırdığı haberinde “Ukrayna özel servisleri Malili isyancılara patlayıcı yüklü küçük insansız hava araçlarını kullanma eğitimi verdi” diye yazdı. “Eğitimin hem Ukrayna topraklarında hem de Mali'nin Timbuktu bölgesinde gerçekleştiğini” ifade etti.

Kiev yönetiminin Mali'nin kuzeyinde faaliyet gösteren terörist gruplara destek verdiğinin teyit edilmesinin ardından Malili yetkililer, Ukrayna ile diplomatik ilişkileri kesmek gibi en radikal kararı aldı. Senegalli yetkililer, Ukrayna Büyükelçisini çağırarak diplomatik misyonun web sitesindeki “provokatif yayını” protesto etti. Aynı zamanda Sahel Devletleri İttifakı (Konfederasyonu) ülkeleri Mali, Nijer ve Burkina Faso, Ukrayna rejiminin uluslararası terörizmi destekleyen tutumunu kınaması için BM Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulundu.

SAHEL BÖLGESİNDE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DESTEKÇİSİ ABD VE FRANSA

Nijer'in askeri lideri General Abdurrahman Tiani, 10 Aralık 2023 tarihli röportajında, Fransa’nın Sahel bölgesindeki terörizmin “sponsoru” olduğunu söylemişti: “Yangına benzinle müdahale edemezsiniz. Bize göre terörizm ateşi Fransa'nın terörizme verdiği destekle körükleniyor” demişti. Yine, Nijer Başbakanı Lamine Zeine, ABD'nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee'ye Mart 2024’de Niamey ziyaretinde yaptıkları görüşmede "Teröristler insanlarımızı öldürürken ve toplulukları yakıp yıkarken Amerikalılar bizim topraklarımızda durup hiçbir şey yapmadı. Topraklarımıza gelip teröristlerin bize saldırmasına izin vermek bir dostluk göstergesi değildir. ABD'nin Ukrayna ve İsrail'de olduğu gibi müttefiklerini savunmak için neler yaptığını gördük” dedi. Bu görüşmeden sonra da Nijer ile ABD arasında ipler koptu. ABD üssü kapatıldı ve askerleri ülkeyi terk etti.

FRANSA AFRİKA KOMUTANLIĞI KURDU

Nijer’den Fransız ve Amerikan askerlerinin çekilmesiyle birlikte yerlerini Rusya’nın Wagner askerleri aldı. Bu süreç daha önce de Mali ve Burkina Faso’da yaşanmıştı. Sahel bölgesinde, askeri alanda Rusya önemli bir etkiye kavuştu. Durumdan rahatsız olan ABD ve Fransa (NATO da diyebiliriz) Afrika’da Rusya ve Çin’in önünü kesmek, Ordu-Millet işbirliği ile kurulan Sahel devletlerini ayrılıkçı ve cihatçı terör örgütleriyle istikrarsızlaştırmak için yeni bir askeri strateji belirledi.

Fransız ordusu, Amerikan silahlı kuvvetlerinin 2008’de kurduğu ABD Ordusu'nun Afrika için birleşik komutanlığı olan AFRICOM'a benzer Afrika için bir komutanlık kurdu. 1 Ağustos 2024’ten itibaren geçerli olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı eski sözcüsü Tuğgeneral Pascal Ianni Fransa Afrika Komutanlığı'na (CPA) atandı. Ianni, Sahel'deki Fransız varlığının “operasyonel kontrolünden” sorumlu olacak.

Fransız askerleri bu üç Sahel ülkesinden kovuldu ama az sayıda da olsa Gabon, Senegal, Fildişi Sahili ve Çad’da toplam 2 bin 300 asker bulunduruyor. Yeni stratejiye göre bu ülkelerdeki asker sayıları da düşürülecek. Bu yeni küçük askeri birlikler esas olarak iyi eğitimli istihbarat ve mobil özel kuvvetlerden oluşacak. Hedef olarak Rusya seçildi. Destekledikleri yerel terörist gruplar da Rusya karşıtı bir vurucu güç olarak harekete geçirildi.