Futbolda gençlik aşısı

Çin Milli Futbol Takımı Dünya Kupası için ilk kez 1958 yılında elemeler aşamasına katılmıştı. Daha sonra bu deneyimi 1982 Dünya Kupası için tekrar yaşamaya başladı ve ancak 2002 yılında hayalini gerçekleştirerek Japonya ve Güney Kore’de oynanan finallerin yolunu tuttu. O turnuvada Türkiye ile aynı gruptaydı. O zamandan bu yana iki takım da finallerden uzak kaldı.

Çin, 2026 finalleri için Asya elemelerine üst üste üç yenilgiyle başladı. Özellikle Japonya karşısında alınan 7-0’lık yenilgi moralleri bozdu. En son Endonezya karşısında zor da olsa alınan 2-1’lik galibiyet bir nefes oldu. Çinli yorumculara göre bu sonuca rağmen altı takımlı gruptan çıkmak hala uzak bir ihtimal. Dört maç sonunda, puan cetvelinde galibiyetsiz Endonezya ile eşitlenmiş olmasına rağmen, Çin takımı son sırada kalmaya devam ediyor ve beşinci sıradaki Güneydoğu Asya ekibinin gerisinde gol averajıyla bulunuyor.

Kıtanın güçlü takımları Japonya, Avustralya ve Suudi Arabistan, ilk üç sırayı domine ederken, dördüncü sırada Bahreyn yer alıyor. Mevcut aşamadan her grubun en iyi iki takımı, ABD, Kanada ve Meksika'da düzenlenecek 2026 finallerine doğrudan katılma hakkı kazanacak. C Grubu'nda Çin, Endonezya ve Bahreyn ile dördüncülük mücadelesi vererek bir sonraki aşamaya geçmek için uğraşacak, burada Asya için son iki eleme kotası için sahaya çıkılacak.

Yine de, mevcut aşamadaki ikinci iç saha maçından beklenen ilk galibiyet, Hırvat Branko Ivankovic'in oyuncularına en azından çok ihtiyaç duyulan bir özgüven verdi ve uzun süredir bekleyen Çinli taraftarlar için kutlama sebebi sundu. Bu arada Endonezya takımında Hollanda doğumlu 9 oyuncunun oynadığını belirtmek gerekiyor.

GÖZLE GÖRÜLÜR DEĞİŞİM

Çin'in milli futbol takımı, genç oyuncuların giderek daha fazla önemli roller üstlenmesiyle son Dünya Kupası Asya elemelerinde gözle görülür bir değişim geçirdi. Bu yeni yaklaşım, takıma yeni bir hayat veren gençlik enerjisiyle bazı sonuçlar üretti. Son iki maçta atılan goller 21 ve 23 yaşındaki oyunculardan geldi. Bazıları da ilk kez milli formayı giydiler.

Çinli yorumcular Wu Lei gibi önemli oyuncuların son zamanlarda yaşadığı sakatlıkların yetenekli yedeklerin olmasının önemini vurguladığını yazdı. Takım, daha genç oyuncuları kadroya dahil ederek yalnızca Wu gibi köklü yıldızlara olan bağımlılığını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekte daha sorunsuz bir geçiş için bir temel de oluşturuyor.

Yılın başında Katar'da düzenlenen Asya Kupası sırasında Çin'in kadrosu, 29,2'lik ortalama yaşla katılan 24 takım arasında en yaşlı ikinci kadroydu. O dönemde yaşlanan kadro, takımın grup aşamasında gol atmadan elenmesiyle takımın uzun ömürlülüğü ve gelecekteki rekabet gücü konusunda endişelere yol açmıştı.

GENÇLİĞİN ARTILARI

Mevcut kadroya daha genç yeteneklerin dahil edilmesi, bu ortalama yaşın kademeli olarak düşürülmesine yardımcı oluyor. Daha genç oyuncuları sahaya sürmenin en önemli avantajlarından biri fiziksel yetenekleri oluyor. Gençlik, özellikle 90 dakika veya daha uzun süre yüksek yoğunluklu performanslar gerektiren modern futbolda gerekli olan dayanıklılık ve enerjiyi getiriyor.

Genç oyuncular daha hızlı iyileşme eğiliminde oluyor, oyunun fiziksel talepleriyle daha iyi başa çıkıyor ve üst üste oynanan maçlarda performans seviyelerini koruma olasılıkları daha yüksek.

Ek olarak, psikolojik yönü de önemli. Genç oyuncular genellikle ulusal sahnede kendilerini kanıtlamak için istekliler. Düzenli oyun süresi elde etme arzusu ve uluslararası futbolda iz bırakma hırsıyla hareket ederler. Bu açlık, takım içinde sağlıklı bir rekabet ortamı yaratabilir ve daha deneyimli oyuncuları oyunlarını geliştirmeye itebilir.

Bu oyuncuların uluslararası müsabakalarda daha fazla deneyim kazandıkça, teknik yetenekleri, taktik anlayışları ve zihinsel dayanıklılıklarının gelişmesi bekleniyor. Çinli yorumculara göre bu gençler zamanla, takımın başarısına daha güvenilir katkıda bulunanlar haline gelecekler. Uygun rehberlik ve gelişimle, bu genç yetenekler önümüzdeki yıllarda Çin milli takımının çekirdeğini oluşturabilir.

OLASI RİSKLER

Ancak gençliğe doğru geçiş umut verici olsa da, olası riskleri göz ardı etmemek önemlidir. Genç oyunculara çok fazla güvenmenin getirdiği zorluklardan biri de tutarsızlıkları olduğuna işaret ediliyor.

Deneyimsiz oyuncular, yeteneklerine rağmen, özellikle yüksek baskı altında oldukları durumlarda hata yapmaya meyilli olabilirler. Yıllarca süren rekabette daha deneyimli oyuncuların geliştirdiği soğukkanlılık ve taktik disiplinden yoksun olabilirler. Bu riski yönetmek, gençlik ve deneyim arasında hassas bir denge gerektirecektir.

Daha genç yetenekleri benimseme kararı, enerji, hırs ve uzun vadeli başarı vaadi getirdiği için doğru yönde atılmış bir adım olarak görülüyor. Ancak, bu yaklaşımın dikkatli bir şekilde yumuşatılması gerektiği vurgulanıyor. Takım yalnızca gençlere güvenemez; deneyimli oyuncuların varlığı istikrar ve liderlik sağlamada kritik olmaya devam edecektir.

İyi yönetilirse, gençlik ve deneyimin bu karışımın, Çin'in hem şimdi hem de gelecekte uluslararası futbolda daha güçlü bir yarışmacı haline gelmesinin temelini atabileceği konuşuluyor.