Futbolumuzun güzel yarınları için TFF'ye öneriler 

İZMİR Spor Kulüpleri Derneği Vakfı (İZVAK) bugün Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi ziyaret edecek. İZVAK Yönetim Kurulu üyesi ve bir sporsever olarak Değerli Başkan'ı ziyaretim öncesinde, TFF'ye şahsi önerilerimi Aydınlık okurları ile paylaşmak istiyorum.

***

Kovid-19 salgını nedeniyle liglerimizde artan takım sayısı normale dönüyor. Bir ligde tek sayıda takım oynamamalı. Profesyonel bir ligde bir takım haftayı boş geçirmemeli.

Bu sene Süper Lig, 1. Lig ve 2. Lig'deki 1 grup 19, 3. Lig'deki bir grup 17 takımla oynandı. Önümüzdeki sezon Süper Lig ve 1. Lig 18 takımla oynanacak. 2. Lig'de bir grup 19 diğeri 20, 3. Lig'deki tüm gruplar 20 takım ile oynanacak. 2024-25 sezonunda Süper Lig ve 1. Lig'in 18, 2. ve 3. Lig'deki grupların 20 takımla oynanacağını umuyorum.

2. Lig, 3. Lig ve Bölgesel Amatör Lig'de (BAL) gruplar bölgesel olmalı. Bölgesel düzenlenmeyen gruplar, kulüplerin kasasından, sporcuların zamanından çalıyor. Uzun yolculuklarda kaza riski artıyor. 2. Lig ve 3. Lig'deki playofflar farklı gruplardaki takımlar arasında oynanmalı. Sezon boyunca aynı grupta oynayan takımlar arasında playoff oynatarak en iyileri seçemeyiz. Özellikle 3. Lig'de playoff sonrası 3 takım üst lige çıkıyor, belki playofftaki en güçlü 3 takım aynı grupta. Oyun gerçekten adil oynanacaksa, kazananı kura belirlememeli.

'FAIR PLAY' KARMAŞASI

TFF'nin internet sitesinde bir haber “Fair Play filmi”, TFF'de bir kurulun adı “Fair Play Kurulu”! Ülkemizde Fair Play kelimesi hatalı algılanıyor. Her türlü centilmenliğe Fair Play diyoruz. Halbuki, dilimizde bu kelime “Adil Oyun” anlamına gelir. Anlamı yaratılan algıdan çok daha değerli. “Adil Oyun” kelimesini kullanmak TFF'ye güveni de arttıracaktır.

Önümüzdeki sezon 3. Lig'i 60 takımla oynatmak için bu sezon BAL'ın 14 grupta oynandığını, önümüzdeki sezon BAL'dan  tekrar 9 takım çıkacağını düşünüyorum. Bu sezon, BAL takımlarının maçları 26 haftada sona eriyor. Türkiye'nin tüm illerinde heyecan yaratan bu ligin süresi bu kadar kısa olmamalı.

BAL İÇİN YENİ FORMAT İHTİYACI

Gelecek sezon 9 takımın 3. Lig'e çıkacağını varsayarsak BAL'ın 8 takımdan oluşan 27 grup ile başlamasını öneririm. Takım sayısı 196'dan 216'ya çıkar. Her hafta sadece 10 maç fazla oynanır. 14 hafta sonra 3 grupta ilk 4 sırada olan takımlar birleşerek 12 takımlı 9 grup oluşturabilir. Aynı gruptan gelen takımlar, birbirlerinden aldıkları puanları yükselme grubuna taşırsa yükselme grubu 16 hafta sürer. Bu durumda lig 30 hafta devam eder. Yükselme grubuna puanlar taşınmazsa, ligin süresi 36 haftaya çıkar. 27 grubun son 4'te kalan takımları da klasman karşılaşmalarını oynar. Her 12 takımlı klasman grubunun ilk 3 takımı BAL'da kalır. Bu sayede 81 takım düşer.

Şu an, BAL düşme statüsünü anlamak imkânsız. Farklı gruplarda mücadele eden aynı il takımları birbiriyle yarışıyor. Her ile kontenjan verilmiş, ama neredeyse hiçbir il o kontenjanla temsil edilmiyor. Geçen yıllarda grubunda şampiyonluk mücadelesi yapan takımlar, o ilin diğer takımları farklı gruplarda daha üst sırada yer alınca, BAL'dan düştü. BAL'ın bu anlaşılmaz düşme ve yükselme statüsü değişmeli. Her ilin amatör liginin şampiyonu BAL'a çıkarsa, her sene ligden 81 takım düşer 81 takım çıkar. Bu sayede her ilin mutlaka BAL'da temsili sağlanır. BAL gruplarının son sıralarındaki takımlar düşer, her ilin şampiyonu da baraj maçı yapmadan çıkar. Komşu ilçenin başka gruptaki takımının puan kaybetmesi de beklenmez.

BAL'ın adı bölgesel, kendi değil. Örneğin 25 İstanbul takımı 5 ayrı gruba dağıtılmış. Zaten 14 grup var. Rekabetin daha yoğun yaşanacağı bölgesel maçlar futbolun izlenirliğini arttırır. Derbi maçları futbolun en leziz tatlılarıdır. Ligleri bölgesel düzenlemeyerek, taraftara deplasman yasakları uygulayarak ayıbımızı masanın altına sürükleriz. Yakın deplasmanlarla; taraftarın her hafta takımıyla beraber olması, komşu ilçeler arasında dayanışmanın artması, her maç haftasının bir seyahat keyfine dönüşmesi ile futbol taraftarının sporseverleşmesi sağlanır. Korkuyla anca düşmanlıklar büyür!

ALT LİG TAKIMLARI TÜRKİYE KUPASI'NIN FİGÜRANI OLMAMALI

Türkiye Kupası, bu haliyle alt lig takımlarının yedek oyuncularla oynadığı bir angarya. Süper Lig takımlarında 17 yabancı var, alt lig takımları yabancısız. Son 16 turuna kadar üst ligde oynayan takım ev sahibi. Alt lig takımları, kupanın figüranı. Türkiye'nin kupası Türk oyuncuların kupası olmalı. Yabancı oyunculu kadroların mücadelesi zaten ligde veriliyor. Kupa mücadelesinin kadroları farklı olmalı, kupada yabancı oyuncular oynamamalı. Tek maçlı eleme maçları da alt ligde oynayan takımın sahasında olmalı.

Kupanın elemeleri sezon içinde değil, ligler başlamadan önce bölgesel olarak yapılmalı. Avrupa kupalarına katılan temsilcilerimiz ön eleme maçlarını oynarken, diğer profesyonel lig takımları yaz aylarında 7 farklı bölgede tek maç eleme sistemi ile mücadele edebilir. Lige bundan daha güzel bir hazırlık olamaz. Bu 7 takım ve Avrupa kupalarındaki temsilcilerimiz, 6 takımlı 2 gruptan oluşan bir ligi de sezon boyunca oynarlar. Yıl içindeki süre yine 10 hafta sürer! İlk 4; grup maçlarını üst sırada tamamlayan takımın sahasında olacak şekilde eleme maçları oynar: A1-B4, B2-A3, B1-A4, A2-B3 şeklinde. Anlamlı bir sahada da final maçı yapılır; burası Bakü de olur, biraz daha fazla cesaretimiz varsa Lefkoşa da!

DAHA DOĞRUSU DA MÜMKÜN!

TFF U19 Ligi'nde doğrusunu yaptı, daha doğrusu da olabilir. Geçen sezon, Süper Lig kulüplerinin U19 takımlarının kendi ligleri vardı. Şampiyonu, UEFA Gençlik Ligi'nde Türkiye'yi temsil ediyordu. 1. Lig kulüplerinin U19 takımlarının ayrı ligi vardı, kazanan Altınordu ülkeyi temsil edemiyordu. 2. Lig ve 3. Lig kulüplerinden isteyenler de ayrı bir U19 liginde oynuyordu. Bu sene en üst lig 25 takıma çıkarıldı, bu sayede Altınordu'ya ülkeyi temsil etme şansı tanındı. Peki, ya daha alt liglerde altyapısı daha güçlü bir kulüp varsa?

UEFA Gençlik Ligi'nde ülkemizi temsil edecek takım, U19 liglerinin şampiyon takımlarının arasında yapılacak bir turnuva ile belirlenmeli. Profesyonel liglerde mücadele eden bir takım, mutlaka tüm alt yaş liglerinde mücadele etmeli. Alt yaş takımlarını çıkaramayan bir kulübün Türk futboluna katkısı yoktur.

TRİBÜNLERİN DOLULUK ORANINA DAİR...

PROFESYONELLİK demek izlenebilirlik demektir. Süper Lig'de de tribünlerinin en az yüzde 50'sini dolduramayan kulüplere, o hafta yayın geliri verilmemeli. Stadını bile dolduramayan bir kulübün maçını televizyonda kim izler? Taraftarı olmayan kulübün profesyonel bir ligde yeri yoktur.

YABANCI SAYISI SINIRLANDIRILMALI

Statülere göre bir takımın Süper Lig'de 17, 1. Lig'de 10, Kadınlar Süper Ligi'nde 8, Kadınlar 1. Ligi'nde 3 yabancısı olabilir. Özellikle 1. Lig ve kadınlar liglerindeki yabancı sayısı sınırlandırılmalı. Süper Lig'de yabancı oyuncular için alınan altyapı fon bedeli 1. Lig takımlarından da alınmalı.

Kulüplerimizin yurt dışı temsil yeteneğinin arttırılması amacıyla, Avrupa kupalarına katılamayan kulüplerimizin ligdeki sıralarına göre katılacağı Balkan Ligi, Türk Dünyası Ligi ve Shanghai Ligi'nin kurulmasına öncülük edilmelidir. KKTC'nin AFC’ye kabul edilmesi amacıyla girişimlerde bulunulmalı.

Popüler kulüplerimizin kadın futbolu takımı kurması kadın futbolunda gelişmemizi sağlıyor. Milli takım düzeyinde başarısız olduğumuz plaj futbolu ve futsal liglerine de bu kulüplerin katılımı desteklenmelidir.