Gene karıştırılan sözcükler

Bazı dil yanlışları var ki, inanın elime davul alıp sokakta, meydanda, sınıfta, okulda, okul yerleşkelerinde, spor salonlarında, tribünlerde, kalabalık gördüğüm her yerde bağırasım geliyor. Güm güm güm... Davulun tokmağını vurup şu düzeltme iminin (^) kaldırılmadığını bağırmalıyım örneğin. Bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkaramıyor. Birileri eski TDK’yi yıpratmak, 12 Eylülcülere yem etmek için böyle bir şey uydurdu; inanın edebiyat öğretmenleri, yazarlar, Halit Kıvanç gibi sunucular bile inandılar. Bu konuda yeterince yazdım, ayrıntıya girmeyeceğim.Bir okurum benim yabancı sözcüklerin doğrularını öğretmeme kızıyor, bana “Siz Arapça öğretmeni misiniz?” diyor. Yani demek istiyor ki bu okurum, Arapça sözcüklerde yapılan yanlışları görme, üzerinde durma, öz Türkçe sözcüklerle ilgilen. Arapça öğretmeni değilim elbette, Arapça öğretmenliği neyime benim; ama konuşmalarda, yazılarda gördüğüm her yanlışa dikkat çekmek zorunda görüyorum kendimi. Yüzde yüz arı bir dili ben de isterim, ama hiçbir dil böyle bir olanağı bulamamış; Türkçede de bizi rahatsız etmeyecek, Türkçenin tadını tuzunu bozmayacak, karşılığını tam bulamadığımız yabancı sözcükler var, bu bir gerçek. Örneğin masa, kalem, defter gibi. Bunlarla uğraşmanın bir anlamı yok, çünkü yabancı kökenli neler neler var dilimizde, işin kötüsü dur diyemezsek daha da olacak.
DİREK-DİREKTHalk TV’de Ayşegül Aslan Hanım’ın telefonla bağlandığı ünlü bir gazetenin Ankara temsilcisini dinliyorum. İkide bir “direk, direk” deyip duruyor. O sözcük “direk” değildir, bizim yapılardaki direkle bir ilgisi yok, hele “orta direk”le hiçbir ilgisi yok, Fransızca “direkt”tir. “Doğrudan doğruya, doğruca” demek en güzeli değil mi? Sayın Yalçın Küçük’ün “Çıkış” diye yeni bir kitabı yayımlandı. Sözünü edeceğim yanlış kitapta değil, ilanında. Bu tür yanlışların Yalçın Küçük’ü de çıldırtacağını biliyorum. İlanda “Gaflet ve delaletten Çıkış” demişler. “Delalet” yol göstermedir; “sapıklık”, “yoldan çıkmak” anlamındaki “dalalet” ile karıştırılmış belli ki. Doğrusu, “Gaflet ve dalaletten Çıkış” olmalıydı. Bir de şu “maddeten” yerine hep “madden” yazarlar. Düzeltmekten bıktığım sözcüklerden biri de bu. Bir davul da bunun için çalacağım. “Manen ve maddeten” demeliyiz.
ANKARA’DA KATILACAĞIM ETKİNLİKBOMBUS Kültür Merkezi Selanik 2. Caddesinde (no:64-A) Ankaralıların yeni kazandığı bir kültür merkezi. Ankara’da bir zamanlar Sanat Sevenler vardı, umarım onun yerini tutar, uzun ömürlü olur. Tiyatro oyunları da sergileniyor. Burada 18 Kasım Çarşamba günü saat 18.00’de “Dil Hurafeleri” başlıklı bir söyleşi programına katılacağım. Dil dosyası, Türkçe dosyası hiçbir zaman kapatılmamalı; dil konusunda her zaman birbirimizden öğreneceğimiz bir şeyler vardır değerli dostlar.