Göçmenleeeer
İkinci Dünya Savaşı’ndan beri göçmenler ve mülteciler, dünya siyasetinin gündemine oturmuş durumda... Savaşlar, iç karışıklıklar, mezhep çatışmaları ve ölüm tehdidi altında yaşam savaşımı veren insanlar, yaşadıkları coğrafyayı arkada bırakarak, daha insanca yaşayabilmek hayaliyle ölümcül bir yolculuğa çıktı. Afrika ve Ortadoğu’dan yüzlerce belki binlerce insan, Akdeniz’i ilkel ulaşım araçları ile boydan boya geçerek, sömürgeci Avrupa’nın kıyılarına adım attı. Bu davetsiz misafirleri Avrupa’nın sıcak karşıladığı söylenemez. Büyük bir çoğunluğu, insan kaçakçıları ve mafyanın oyuncağı olmuş durumda... Göçmenler ve mülteciler sorunu, 21. yüzyılda da önemini koruyor.
ERKAL’IN TARTIŞMALI OYUNU
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 21. İstanbul Tiyatro Festivali programında bu yıl Türkiye’yi oldukça yakından ilgilendiren bir oyun yer alıyor. Matei Visniec’in yazdığı, Zeynep Irgat ve Osman Senemoğlu’nun Türkçeye kazandırdıkları ‘Göçmenleeeer’ adlı oyun, Dostlar Tiyatrosu yapımı olarak izleyiciyle buluşuyor. Dramaturjisini ve yönetmenliğini üstlenen Genco Erkal, aynı zamanda oyuncu olarak birden fazla karakterle karşımıza çıkıyor. Kaptan, insan kaçakçısı ve organ mafyası rollerinde izlediğimiz deneyimli oyuncunun bu yorumlarını pek başarılı bulduğum söylenemez. Nedenine gelince...
55 YıL GERİ GİDELİM
1962 yılında kurulan Gülriz Sururi - Engin Cezzar Tiyatrosu, kuruluş yıllarında Küçük Sahne’de, Engin Cezzar yönetiminde, William Shakespeare’in unutulmaz tragedyası ‘Othello’yu sahneye koymuştu. Mağripli bir kahraman olan ‘Othello’, Shakespeare’in ‘kıskançlık’ örneği olarak tiyatro repertuvarına kattığı en önemli tragedyalarından biridir. ‘Othello’ rolünde Engin Cezzar, ‘ Desdemona’ rolünde Gülriz Sururi ve ‘Iago’ rolünde Genco Erkal’ı sahnede izleme şansını yakalayanlardan biriyim. ‘’... Tanık olun gökyüzünün sönmeyen ışıkları, dört yanımızı saran evrenin temel öğeleri... Tanık olun ki, Iago, önünüzde zekâsını, elini, yüreğini, aldatılan Othello’nun hizmetine adıyor’ cümlesi ile Othello’ya hükmediyor ve onu kışkırtarak Desdemona’nın ölümüne yol açıyor. Iago rolündeki üstün düzey çözümü ve betimlemesini hiçbir zaman unutmadım. O zamanlar, canlandırdığı bu karakterin tez olarak yazılabileceğini düşünüyordum.
‘Göçmenleeeer’ adlı oyunda izlediğim Erkal, çizdiği üç karakterde de, geçmişin etkisinde kalarak ‘Iago’yu yeniden oynuyor. Karakter betimlemesi açısından bunu doğru bulmadığımı ifade etmeliyim.
YÖNETİM BAŞARILI
Genel olarak oyun, elbette ilginç bir konuya sahip... Rumen şair ve oyun yazarı Matei Visniec’in 1987 yılında ülkesini terk ederek, siyasi sığınmacı olarak Fransa’ya yerleştiğini ve bu oyunu o dönemde kaleme aldığını biliyoruz. Sahnelenen oyun metni, ülke adına bu kadar güncelliğini koruyan sosyolojik bir olayın gölgesi altında kalmış. Özellikle Türkiye’nin, göçmen ve mülteciler için cennet olduğunu görmezden gelemeyiz.
Genco Erkal’ın başarılı bir yönetimle sahneye koyduğu ‘ Göçmenleeeer’ adlı oyunun, Zeynep Irgat ve Osman Senemoğlu tarafından gerçekleştirilen çevirisinin başarılı olduğunu söylemeliyim. Genco Erkal, Ayşe Lebriz Berkem, Lütfi Can Bulut, Cem Çetin, Şirvan Akan ve Yiğit Yarar’dan oluşturulan oyuncu kadrosu, üstlendikleri karakterleri ilgi çekici bir oyunculukla canlandırdılar. Claude Leon tarafından hazırlanan sahne ve giysi tasarımı taşınabilir özelliği ile dikkat çekiyor. Hakan Özipek’in ışık tasarımı oyunun vurgusuna katkı sağlıyor. Nâzım Çınar’ın müzikleri ve Ümit Kıvanç’ın video ve ses tasarımı oyunun öne çıkan diğer başlıkları...
***Üzüntü verici günleri geride bıraktığımız mutlu yarınlarda buluşmak dileğiyle, yeni yılınızı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.