’Gominisler Moskova’ya!’dan ‘Yaşasın Moskova!’ya...

Şu sıralar iki isim çok üzgün olmalı.
Birincisi Fethullah Gülen; ikincisi de İsmail Kahraman...
Üzgün olmalılar; çünkü, Türkiye-Rusya ilişkileri Atatürk döneminden sonra en ileri düzeye geldi.
Rusya, Türkiye’nin dış politika ortağı olmakla kalmıyor; ticari ve sınai işbirliği yaptığı en önemli ülke haline geliyor.
Bunun en önemli adımı da Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin temeli ile atıldı. Atılan temel tamamlanırsa, AKP’nin 20 yılda gerçekleştireceği en önemli proje olacak.
***
Türkiye’nin kaderi ile Rusya’nın kaderi aslında Akkuyu’da perçinleniyor. İşte bu durum, küçüklüğünden beri Moskof düşmanlığı ile yetiştirilmiş Amerikanperestleri derinden yaralıyor.
En başta Fethullah Gülen hainini...
Sonra da hayatı boyunca Rus düşmanlığı üstünden Amerikan yandaşlığı yapmış olan İsmail Kahraman’ı... Daha doğrusu, Bay Kahraman’ın sembolünde, bütün Amerikancıları...
Amerikanperestliklerini, İslam dinini koruma adı altında saklayan taife, artık yön değiştirmek zorunda... Politik önderleri Erdoğan, Moskova yolunda çünkü. Bir bölümü var ki Amerika’ya küfrederken bile derinlerinde, “Ahhhh ahh!” ederek eski Amerikancı günlerini hatırlıyor.
Fethullah, camilerde, İsmail Kahraman milliyetçi-mukaddesatçı öğrencilerin başında nasıl da candan haykırırlardı:
Goministler Moskova’ya!
Yetmedi mi çekerler bıçakları, şişleri; komünist diye kötüledikleri Amerikan karşıtı gençleri vururlardı. Hem de Kabataş’ta demirli ABD donanmasına karşı dönerek namaz kıldıktan sonra...
Fethullah ne demişti: “Allah, dünya denilen geminin kaptanlığına Amerika’yı oturtmuş!”
Aynı kökten süren diğer zehirli ışgın, ne diyordu: “İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi.”
Bir zamanlar koro halinde Moskova’ya sövenler; Fethullahlar, İsmailler, Kadirler güç durumdalar...
Bunlar yakında “Yaşasın Moskova!” diye bağırırlarsa da şaşırmayın.

HULUSİ KOMUTANIMIZ MUTLU OLMUŞLARDIR

AKP Lideri Tayyip Erdoğan, başkomutan elbisesini çekip çevresine bir bölük gazeteci ve zanaatçıyı alarak Afrin tarafındaki birliklerimizi ziyaretine gitmiş. Askere moral verecek ekibin içinde yer alan hatunlardan ikisi herhalde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı çok mutlu etmiştir.
Bunlardan Hilal hatun, “Devlet katil değil, seri katil!” diye mesaj atabilmiş, PKK renklerini göklere çıkarmış. “TSK, gerçekten Peygamber Ocağı olsaydı arife günü kan döker miydi?” demiş ve mazlum gösterdiği PKK’lılara arka çıkmış... PKK eşkıyasıyla çarpışırken can veren askerimizi şehitten saymayan bu çok değerli (!) bir gazeteciyi görmek, başkomutanımızı mutlaka sevindirmiştir.
Öbür hatun Nagehan ise, içindeki arzuyu dışa vurur gibi “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de Güneydoğu’daki gaziler için Maarif Takvimi’ne soyunsun!” buyurmuştu.
Nasıl da sahibini yansıtan asil bir öneri değil mi?
Genelkurmay Başkanımız, yazdıkları ve yaptıkları (!) ile Türk ordusunun dostu olan bu hatunlara özel birer hediye vermedi ise centilmenliğe aykırı davranmıştır.
Kendisine hatırlatalım ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu hanımları gezilerinde yanı sıra taşıdığından çok önemli şahsiyetler olduğu da ortadadır.

ABD’NİN SEFALETİ

Beğenin beğenmeyin; Amerika dünyanın en güçlü devleti idi. Bugün geldiği nokta, gerçekten düşündürücü. Batı Asya’da gücü hızla kırılıyor. Arap ülkelerinde ABD’yi destekleyen sadece vahşi Suudiler var. Suriye-Irak hattındaki Amerikan sefaletine bakar mısınız?
Ortadoğu’daki Amerikan kuvvetlerinin komutanı Votel, YPG’yi (PKK), bölgedeki ana ortak olarak açıklıyor. Yani koskoca ABD, üç buçuk eşkıyaya muhtaç hale gelmiş; onunla iş tutarak İran’ı, Türkiye’yi, Irak ve Suriye’yi yenmeye kalkışıyor.
Büyüklük duygusu bu heriflerin akıllarını başlarından almış.
Yürüyün haydutlar! Kandil’e kadar yolunuz var...

EKRANLARIMIZ DOLU OLDUĞUNDAN...

Türkiye’deki haber ve eğlence kanalları yöneticileri bir araya geldiler ve şöyle bir açıklama yayımlamadılar: Kanalımızın bütün haber saatleri Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarına ancak yettiğinden, boşluk kalır ise orayı da Başbakanımız Binali Yıldırım’a ayırdığımızdan; başka siyasilere yer veremeyeceğimizi sevinçle duyururuz.