Gül artık hasım!

Güvendiğim bir haber kaynağımın verdiği bilgileri daha önce sizlerle paylaşmıştım. İngiltere Türkiye’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için Abdullah Gül’ü aday olarak belirlemişti.
ABD’nin itirazları vardı. “Liderlik gösteremedi” tespiti yapıyorlardı. Ama İngiltere ABD’yi ikna etmişti.
Bu bilgiler doğru mu, yanlış mı derken yeni gelişmeler ortaya çıktı. Türkiye seçim atmosferine girince Gül’ün faaliyetleri yoğunlaştı. İçte ve dışta görüşme trafiği arttı. Eski bir cumhurbaşkanı olmaktan öte, ayrı bir “merkez” gibi hareket etmeye başladı.
Seçime girecek siyasi partilerin çoğu devlet yardımı alamıyor. Ama Gül alıyor. 17 resmi araçlık bir filosu ve ona hizmet eden ve maaşını devletten alan çok sayıda insan var.

GİZLİ KULAKLAR

Beştepe’nin Gül’ün faaliyetlerini yakından takip ettirdiği herkesin bildiği bir sırdır. Kimle, nerede, neler konuştuğu dillerdedir. Gül’ün çevresi de boş değildir. Beştepe’de olanlardan onlar da haberdardır.
Bu da, Beştepe’nin Gül çevresinde, Gül’ün çevresindekilerin de Beştepe’de “kulakları” olduğunun göstergesi.

ERDOĞAN SALDIRIYA GEÇTİ

Erdoğan’la Gül arasındaki gerilime rağmen, AKP’de Gül’le ilgili bir sessizlik vardı. Erdoğan da dost sohbetlerinde söylediklerini kamuoyu önünde dile getirmiyordu. Ama 2017’nin son günlerinde ip koptu.
Erdoğan ön açınca AKP’lilerden de salvolar başladı. Bazı AKP’lilerden ön alıp Erdoğan’ın gözüne girmeye çalışanlar olsa da Gül’le ilgili bastırılmış duygular açığa çıktı.

İHANETE KADAR GİDER

Artık, Erdoğan’ın yakın çevresinde, “Bu işin sonu ihanete gider” sesleri duyuluyor. Gül’ün uluslararası ilişkileri konuşuluyor. Daha önce Erdoğan’ın konuşmalarını yazan AKP Milletvekili Aydın Ünal dünkü yazısında isim vermeden Gül’ü hedef aldı.
“Tek başınıza hangi seçimi kazandınız? Hangi başarının altına imzanızı attınız? Hangi saldırıyı göğüslediniz? Hangi riskin altına elinize soktunuz? Kimle kavga ettiniz? ...
El bebek gül bebek pamuklar içinde büyütüldünüz. Hep korundunuz. Her kavgadan kaçtığınız, her başarının üzerine atladığınız için bir şey sanıldınız. Arkanızda sağlam bir teşkilat, sabırlı bir lider olmasaydı, Allah aşkına, siz neydiniz” ifadelerini kullandı.

NEDEN?

Tanıdığım AKP’lilere, Erdoğan’ın Gül’ü neden açık hedef yaptığını sordum. “Geç kaldı” der gibi yüzüme baktılar. Sonra da şunları aktardılar:
“Cumhurbaşkanımız bugüne kadar sadece izledi. Onun ürkek yapısını bildiği için fazla ileri gidemeyeceğini düşündü. Ama işin içine uluslararası güçler girince iş değişti. Onlar Gül için diğer parti ve gruplarla temasa geçince Reis de harekete geçti.”
“Bundan sonra ne olur” diye sordum. Amerikan yönetiminin geri adım atmayacağını, Erdoğan’ı seçtirmemek için her yolu deneyeceğini vurguladılar. Sarraf davasında Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın suçlu bulunmasını da buna örnek gösterdiler.

ERKEN HESAPLAŞMA ZORLAMASI MI?

Erdoğan’ın çıkışını “Gül’ü erken hesaplaşmaya zorlamak” olarak görenler de var. Yapılan değerlendirme özetle şöyle:
“Erdoğan Gül’ün kendisine alternatif olarak çıkarılmaya çalışıldığını biliyor. Yapılan görüşmelerden de haberdar. Bu nedenle önünü baştan kesmeye çalışıyor. Onu önce AKP içinde bitirmek istiyor. Erken hesaplaşmaya zorluyor.”
Bu arada, Erdoğan’ın Gül çıkışını, “erken seçim işareti” olarak yorumlayanlara da rastlanıyor.

HASIM

Erdoğan’ı da, Gül’ü de AKP öncesinden tanıyanlarla görüştüm. “İki farklı kişilik” dediler. Gül’ün Erdoğan’ın kendisine yönelik eleştirilerine yanıt vermesini önemsediler. “Gül yanıt verir noktaya gelmişse iş belli ölçüde ilerlemiş. Gül artık hasım. Erdoğan’ın tavrı da bunu gösteriyor” tespiti yaptılar.

MUHALEFET

Gül sadece AKP içini karıştırmadı. Muhalefeti de karıştırdı. Muhalefet partilerinin yönetim kadroları Gül’e sıcak. Bunu da farklı şekilde ifade ediyorlar. Kimisi Gül’ü “tarafsız” buluyor, kimi “demokratik.” Kimisi de “Gül’ün adaylığını ne dersiniz” sorusuna sessiz kalarak destek veriyor.
Ama tavanla tabanlar farklı. İlk ses CHP’den geldi. CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın Manavgat’ta ilçe binasında Gül’e sert tepki gösterdi. Kendisiyle dün Gazipaşa yolundayken telefonla konuştum. Gül’ü kabul etmeyeceğini net bir şekilde dile getirdi. FETÖ’nün üniversiteleri ele geçirmesinin baş sorumlularından biri olduğunu söyledi. Atadığı rektörlerden FETÖ’den tutuklu olanları sıraladı.
CHP tabanında da diğer muhalefet partilerinin tabanında da Akaydın gibi düşünenlerin sayısı epeyce fazla...