Gülen'e Amerikalı dostlarından güzellemeler
CSIS'e ait internet sitesinde yayınlanan ses kaydında Sloat, Fetullahçı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'i 'dini düşünür, yazar ve bir İslami hareketin ruhani lideri'; FETÖ'nün temel faaliyet alanını ise 'eğitim hizmetleri' olarak tanımladı.
Easton'ın 'laik bir eğitim modeli mi?' sorusunu Sloat "Evet, seküler bir anlayışa sahipler... bilim, matematik ve mühendisliğe dair büyük bir inanç ve saygıları var... (120 okulla) ABD başta olmak üzere dünya çapında bir çok ülkede sözleşmeli okulları (charter schools) mevcut... ABD'deki sözleşmeli okullar daha önce bir takım FBI soruşturmalarına konu oldu fakat İslami doktrinle yönetildiklerine dair herhangi bir işaret bulunamadı.. Bence bu hizmet hareketini diğer İslami hareketlerden ayıran temel ayrım noktalarından biri bu..." dedi.
DEVLETE SAYGI DUYUYORLAR
Sloat ayrıca, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminin ana kumandası olduğu bir çok somut delille ispatlanmış olan FETÖ için ayrıca "diğer İslami hareketlerden farklı olarak idaresi altında oldukları devlete saygı duyuyor ve devlet aygıtıyla mücadele etmemeye özen gösteriyorlar" dedi. Easton'a göre örgüt politikadan ziyade dinlerarası diyalog faaliyetlerine odaklanmış vaziyette.
Ana karargahı ABD'nin Pensilvanya eyaletinde bir çiftlik olan ve lideri Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'nın koruması altında yaşayan örgütün Türkçe eğitim, Türk kültürü, Türkçe Olimpiyatları gibi faaliyetler üzerinden Türk milliyetçiliğine de sıkı sıkıya bağlı olduğunu iddia eden Sloat konuşmasının devamında Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş prensipleri ve Kemalistlere de atıfta bulundu.
ATATÜRK'ÜN İLK İŞİ...
Bu konuya ilişkin açıklamalarına "Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunda ilk işi tarikatları yasaklamak oldu" şeklinde başlayan Sloat, "Gülenciler ise bu duruma karşın faaliyetlerini sürdürebilmek için uluslararası bir ağ kurdular ve devlet içerisinde de örgütlenmeye özen gösterdiler" dedi. Sloat bu bağlamda, "Atatürk'ün dini organizasyonlara yasak getirmesine karşın Erdoğan iktidara geldiğinde dinsel açıdan bir özgürlük ortamı yakalandı... Erdoğan ve Gülen AKP'nin ilk yıllarında ılımlı bir islam modeli inşa etmeye çalıştılar. Bu konuda ortak bir ajandaları mevcuttu..." dedi.
DARBEYE LAİK SUBAYLAR DA KATILDI
Easton'ın, 'Erdoğan darbe için Gülen'i suçluyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?' sorusunu Sloat, "Gülen'in takipçilerinin de darbeye iştirak ettiğine dair bazı söylentiler var fakat Gülen'in darbe emrini verdiğine dair bir kanıt yok. Bu konuda somut deliller ortaya konmalı... Darbecileri temsil eden Yurtta Sulh Konseyi tarafından okunan bildiride laik, demokratik prensiplerin ve insan haklarının ihlal edilmesi, uluslararası güvenirliğin zedelenmesi gibi noktalar mevcut... Darbenin tertipçileri arasında Gülenciler bile olsa bütün işaretler bize darbeye katılan çok sayıda laik Türk subayının da olduğunu gösteriyor. Zira Türk ordusu kendisini Atatürk'ün laik devlet mirasının bir koruyucusu olarak görüyor" dedi.