Gümrük tarifeleri ABD’yi kurtaracak mı?

ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyasında vaat ettiği Kanada, Meksika ve Çin'den ithal edilen ürünlere tarife getirme sözünü yerine getirdi. Ülkenin en büyük ticaret ortaklarından Kanada ile Meksika'ya yüzde 25, Çin'e ek yüzde 10 gümrük vergisi getirdiğini açıkladı. ABD söz konusu ülkelerden toplam 1,4 trilyon dolar ithalat yapıyor. ABD 1 trilyon dolar ile dünyada en yüksek dış ticaret açığını veriyor.

KANADA VE MEKSİKA’NIN ABD’YE EKONOMİK BAĞIMLILIĞI YÜKSEK

ABD’nin tarife oranı artırdığı ülkeler en yüksek oranda ithalat yaptığı ülkeler arasında yer alıyor. ABD’nin yaptığı ithalatta Meksika’nın payı son on yılda artarken Çin’den yapılan ithalat yüzde 40 civarında gerilemiş. ABD ticaretin yarısını Kanada, Meksika ve Çin’le gerçekleştiriyor. Kanada ve Meksika ihracatının yüzde 80’ini ABD’ye yapıyor. Dolayısıyla bu ülkelerin ABD’ye olan bağımlılıkları oldukça yüksektir. ABD’nin Kanada’dan yaptığı ithalat toplam ithalatın yüzde 14’ü, Meksika’dan yaptığı ithalat ise toplam ithalatın yüzde 15’i kadardır. Dolayısıyla ABD’nin ithal ettiği malları ikame etme ihtimali daha yüksek olduğu için ekonomik baskı kurma gücü de yüksektir. ABD, en yüksek ithalatı AB’den yapıyor. AB’ye getirilmesi muhtemel ek vergiler zaten zor durumda olan AB ekonomisine büyük darbe vuracaktır. AB’ye yönelik yeni bir tarife henüz açıklanmadı ve ABD bunu AB’ye baskı kurmak için bir koz olarak elinde tutuyor.

ÇİN PAZARLARINI GENİŞLETEREK ÖNLEM ALDI

Çin, son 10 yılda pazarlarını genişleterek ABD’ye ihracatını önemli oranda azalttı. Dolayısıyla Çin’e uygulanacak olan yüzde 10 ve diğer muhtemel tarifelerin Çin’e etkisi zayıf olacaktır. Çin toplam ihracatının yüzde 15’ini ABD’ye yapıyor. Buna karşılık Çin ABD’nin toplam ithalat yaptığı ülkeler arasında yüzde 14 ile dördüncü sırada yer alıyor. Çin’in tarifelerden uğrayacağı zararı başka ülkelerle olan ticaretini daha da geliştirerek atlatması mümkündür.

AMERİKAN ÜRETİCİLERİNE YÖNELİK KORUMACI ÖNLEMLER

Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik açıklanan tarifelerden sonra sektör özelinde tarife artışları açıklandı. Amerikan çelik ve alüminyum üreticilerinin talepleri doğrultusunda, ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatında yeni vergi artışları yapıldı. Buna göre çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 vergi artışı oldu. Bu tarifelerden en çok Kanada etkilenecek. Zira ABD toplam çelik ithalatının yüzde 35’ini, alüminyum ithalatının yüzde 24’ünü Kanada’dan yapıyor.

TARİFELER HANGİ SEKTÖRLERİ ETKİLEYECEK?

Kanada ve Meksika'da yaklaşık 5,3 milyon hafif araç üretiliyor ve bunların yaklaşık yüzde 70'i ABD pazarına gidiyor. ABD'de üretilen araçların çoğu, Kanada veya Meksika kaynaklı bileşen setlerini kullanıyor. Bu bileşenlere de gümrük vergisi uygulanmasının ABD'de üretilen araçların maliyetleri artıracağı kaydediliyor. Tarifelerin, Kuzey Amerika'da önemli üretim operasyonları olan şirketlerin kazançlarını da olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Ford ve GM yaklaşık 100 yıldır Kanada ve Meksika'da, Volkswagen de 1967'den bu yana Meksika'da araç üretiyor. Nissan, Stellantis, Honda, Toyota ve Hyundai gibi otomobil üreticileri de tarifelerden etkilenmesi beklenen firmalar arasında yer alıyor.

TARİFELERİN MUHTEMEL EKONOMİK ETKİLERİ

Artan tarifelerde en büyük olumsuz etkiyi Kanada ve Meksika yaşayacaktır. Söz konusu ülkelerde büyümenin gerilemesi ve işsizliğin artması bekleniyor. Tarifelerin ABD’de enflasyonu bir miktar yükseltmesi muhtemeldir. Öte yandan ABD’nin vergi tahsilatında artış yaşanması, belirli Amerikan üretici sektörlerinin korunması ve ABD dolarının değerinin müdahale edilerek düşürülmesi bekleniyor. ABD, 2025 yılında Meksika’dan 60 milyar dolar, Kanada’dan 40 milyar dolar Çin’den 20 milyar dolar ile toplam 120 milyar dolar ek vergi tahsilatı yapmayı planlıyor. ABD’de bağımsız bir örgüt olan ‘Sorumlu Federal Bütçe Komitesi’nin yaptığı açıklamaya göre ABD getirilen tarifelerden 10 yıl içinde toplam 1,3 trilyon dolar tahsilat yapmayı hedefliyor. ABD’nin 2024 yılı bütçe açığı 1,8 trilyon dolar olduğuna göre getirilen ek vergiler yüksek enflasyon ve ihracatta muhtemel gerileme pahasına yüzde 7 daralma getirecek. Yani bir anlamda ABD’nin attığı taş ürküttüğü kuşa değmeyecek gibi görünüyor.

EKONOMİK TEHDİTLER ABD’YE BAĞIMLI ÜLKELERİ ZORLUYOR

Sonuç olarak getirilen tarifeler daha çok siyasi amaçla kullanılıyor ve tarifeler bazı Amerikan şirketlerinin desteklenmesini sağlayacak. AB ve ABD pazarlarına fazlasıyla bağımlı olan Türkiye için ders niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’nin zayıf karnı olan ekonomisidir. Neoliberal politikalara son verilmeli, planlı milli bir ekonomi modeli uygulanmalı ve başta BRICS olmak üzere alternatif pazarlara erişim konusunda adımlar atılmalıdır.