Gümrüksüz Avrasya ticaretimizin lehine

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cuma günü İzmir’de yapılan iş forumu toplantısında Türkiye’nin Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nden ayrılmadan Avrasya Gümrük Birliği’ne dahil olmayı hedeflediğini ve bu yıl içerisinde ilk temasları başlatmayı düşündüklerini söyledi.

Zeybekci’nin bu açıklamasının; AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusundaki müzakerelerin bir türlü başlamadığı bir ortamda ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Güncellemeyeceğiz” çıkışından sonra gelmesi dikkat çekti.

Rusya, Kazakistan, Belarus, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan Avrasya Ekonomik Topluluğu, 2015 yılında Avrasya Gümrük Birliği’ni hayata geçirdi. İlk aşamada Rusya, Kazakistan ve Belarus’ın dahil olduğu anlaşmaya, Kırgızistan ve Ermenistan da dahil oldu. Dünya yüz ölçümünün yüzde 14’ünü kapsayan ve yaklaşık 185 milyon nüfusun dahil olduğu Avrasya Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye ne tür faydalar sağlayacağını veya ne tür olumsuzluklar getireceğini sorduğumuz uzmanlar ve iş insanları, bölge ülkeleriyle yapılacak her tür ticari anlaşmanın Türkiye’nin lehine olacağını ifade ettiler.

DURUM TERSİNE İŞLİYOR

İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Türkiye-Rusya İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi, TİM Makina İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türkiye’nin sanayisi kuvvetli. Ne kadar fazla çevre ülkelerle gümrük birliği anlaşması yapılırsa Türkiye’nin lehine olur. Avrasya’da da böyle bir şey yapılırsa Türkiye’nin lehine olur” dedi.

Türkiye’nin Çin ile yaptığı makina ticaretinde mal satarken yüzde 30 vergiye maruz kaldığını, oysa mal alırken sadece yüzde 3 vergi söz konusu olduğunu kaydeden Dalgakıran, “Biz şimdi Çin’den korkuyoruz ama Çin’den şu halimizle korkmamız gerekiyor. Zaten Çin’e gümrük yok ki, bu Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nden ona uygun hareket etmek zorunda olduğumuz için bizde tersine işliyor. İnsanların bildiğinin tersine durum” bilgisini verdi.

AB’NİN DÜZELTİLMESİ LAZIM

Dalgakıran’a, Avrasya Gümrük Birliği ülkelerinin ithalatının daha çok sanayi ürünleri, ihracatlarının ise petrol ve gaz gibi hammaddeler olduğunu hatırlattığımızda, bu ülkelerden zaten hammadde ithalatının zorunlu olduğunu söyledi. Dalgakıran’a, “Dış açığı sıfırlamamızda yardımcı olur mu” diye sorduğumuzda ise, şu değerlendirmelerde bulundu: “Elbette. Şimdi İran ile de mesela gümrük birliği olsa bundan Türkiye avantajlı çıkar. Diğerleriyle de öyle. Türkiye’nin bölgede gümrük birliği anlaşmaları yapması ülkenin lehine. Keza Kuzey Afrika ile de böyle bir ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz. Türkiye AB’nin yaptığı sıfır gümrüklü anlaşmaların dışında olduğu için bizim mallarımıza gümrük var. AB ile yaptığımız anlaşmada da yanlışlar var, onların düzeltilmesi lazım.”

HUKUKİ ZEMİNE DİKKAT!

Avrupa Birliği Uzmanı Dr. Can Baydarol ise, bu tür anlaşmalarda hukuki zeminin doğru oturtulması gerektiği uyarısı yaptı. Örneğin AB, Rusya’ya karşı bir ambargo uyguladığında Türkiye ile gümrük birliği anlaşması olan ülkenin mallarının yine AB ile gümrüksüz ticaret yapan Türkiye üzerinden bu pazara girmesi durumunda Dünya Ticaret Örgütü’nde gündeme gelecek hukuki sorunlar doğurabileceğini belirten Baydarol, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının güncellemesinin ise yanlış değerlendirildiğini ifade etti.

Baydarol, “Gümrük Birliği sanayi mallarını kapsar. Oysa bu güncelleme dediğimiz durum başka bir ekonomik entegrasyon. Bizim AB ile Gümrük Birliği diye de bir anlaşmamız yok. Ankara Anlaşması’nın bir unsurudur. Siyasilerimiz konuyu teknik olarak bilmediklerinden bu söylemlerle komik duruma düşüyorlar” ifadelerini kullandı

AB İLE ANLAŞMA FESHEDİLMELİ

Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, dış ticaret uzmanı Kuntay Gücüm, söz konusu gümrük birliğinin, AB ile olan anlaşmadaki gibi serbest dolaşımı içermediğini kaydetti. Türkiye’nin AB ile anlaşmasını feshederek EFTA, Cezayir, Tunus gibi ülkelerinkine benzer bir serbest ticaret veya tercihli ticaret anlaşması yapmasının daha doğru olacağını anlatan Kuntay Gücüm, Türkiye’nin “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” içerisinde bir pozisyon alabilmesi için de bunun gerekli olduğunu ifade etti.

Avrasya Gümrük Birliği içerisinde yer alan ülkeler;

Rusya:

Milli gelir büyüklüğü 2016 itibarıyla 1.2 trilyon dolar. Kişi başına düşen milli geliri 9 bin 700 dolar. 145 milyon nüfusa sahip. Önümüzdeki 3 yılda yüzde yıllık 1.5 ile 2 arasında büyümesi bekleniyor.

Kazakistan:

133.6 milyar dolarlık bir ekonomi. 17.8 milyonlık nüfusa sahip. Kişi başına düşen gelir 8 bin 700 dolar. 2017-2019 döneminde yüzde 2.2 ile 4 arasında büyümesi öngörülüyor.

Belarus:

Milli geliri 47.4 milyar dolar. Kişi başına geliri 5 bin 600 dolar. Nüfusu 9.5 milyon. Bu yıl ekonomisinin yüzde 0.5 daralması bekleniyor. 2018 ve 2019’da ise yüzde 1.3 ve 1.4 büyüyecek.

Kırgızistan:

6.5 milyar dolarlık bir ekonomi. 6 milyon nüfusa sahip ve kişi başına düşen geliri bin 100 dolar. Ekonomisinin bu yıl yüzde 3, 2018’de 3.7, 2019’da yüzde 4.9 büyümesi bekleniyor.

Ermenistan:

Komşumuz olan ülke 10.5 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip. Nüfusu ise 2.9 milyon. Kişi başına düşen geliri 3 bin 700 dolar. Ekonomisinin 2017-2019 döneminde 2.7 ile 3.2 arasında büyümesi öngörülüyor.

Ticaret hacmi: 638 milyar dolar

Avrasya Gümrük Birliği’ndeki ülkelerin ticareti;

Rusya:

Ülkenin 2015 yılı itibarıyla ihracatı 316 milyar dolar. İthalatı ise 184 milyar dolar. İhracatının büyük kısmı petrol ve doğalgaz. İthalatı ise makina, kimya ve otomotiv ağırlıklı. İhracatının yüzde 54’ünü Avrupa’ya, yüzde 36’sını Asya’ya yapıyor. İhracatından en çok pay alan iki ülke yüzde 10 ile Hollanda ve yüzde 9.8 ile de Çin. Türkiye’nin aldığı pay yüzde 3.8 düzeyinde.

En çok ithalatı ise yüzde 19 ile Çin ve yüzde 12 ile Almanya’dan yapıyor. Türkiye’nin payı yüzde 2.1 olarak gerçekleşmiş. İthalatında Avrupa yüzde 52, Asya yüzde 37 paya sahip.

Kazakistan:

İhracatı 41 milyar dolar, ithalatı ise 31.7 milyar dolar. Petrol ve gaz gibi mineral yakıtlar ihracatının yüzde 64’ünü oluşturuyor. İthalatı ise makina, otomotiv, kimya ve maden ve gıda ağırlıklı. İhracatının yüzde 66’sı Avrupa ülkelerine, ithalatının ise yüzde 62’si Avrupa’dan. İhracatında Çin yüzde 14 ile ilk sırada, Rusya yüzde 11 ile ikinci sırada yer alırken, Türkiye’nin payı yüzde 3.9 düzeyinde. İthalatından ise ülkemiz yüzde 2.4 pay alıyor. Rusya’nın payı yüzde 33, Çin’in payı da yüzde 18.

Belarus:

İhracatı 26.1 milyar, ithalatı 28.4 milyar dolar. İhracatının büyük kısmı petrol, gaz ve maden kaynaklı. İthalatı ise yine mineral yakıtlar, makina ve maden/metal ağırlıklı. İhracatının yüzde 39’unu Rusya’ya, yüzde 11’ini İngiltere’ye ve yüzde 9.7’sini de Ukrayna’ya yapıyor. İhracatının yüzde 95’i Avrupa’ya, ithalatının da yüzde 83’ü Avrupa’dan. Rusya’nın payı yüzde 54. Türkiye bu ülkenin ithalatından yüzde 1.5 pay alıyor. İhracatının yüzde 0.55’ini Türkiye’ye yapıyor.

Kırgızistan:

İhracatı 1.3 milyar dolar, ithalatı da 4.6 milyar dolar. İhracatının yüzde 42’si altın. Yüzde 5.4’ü ise petrol ürünleri. İthalatı ise daha çok mineral yakıtlar, tekstil, makina, metal ve kimyadan oluşuyor.

En çok ihracat yaptığı ülke yüzde 34 payla İsviçre ve yüzde 16 payla Kazakistan. Türkiye’nin payı yüzde 7.4 düzeyinde. İhracatının yüzde 48’ini Avrupa, yüzde 49’unu Asya’ya yapıyor.

İthalatından en çok pay alan ülke yüzde 36 ile Çin ve yüzde 27 ile de Rusya. Türkiye’nin payı ise yüzde 4.6 düzeyinde bulunuyor.

Ermenistan:

Ülkenin ihracatı 1.6 milyar dolarken, ithalatı ise 3.2 milyar dolar. İhracatının yüzde 20’si bakır, yüzde 12’si altın, yüzde 10’u da tütün. İthalatının yüzde 19’unu mineral yakıtlar, yüzde 14’ünü makina, yüzde 9.5’ini gıda ve yüzde 9.4’ünü de kimya ürünleri oluşturuyor.

İhracatının yüzde 45’i Avrupa, yüzde 38’i Asya’ya, Kuzey Amerika’nın payı da yüzde 17. En çok ihracatı yüzde 17 ile Rusya ve yüzde 10 ile Çin’e yapıyor. İhracatında Türkiye’nin payı yüzde 0.14. İthalatından aldığımız pay ise yüzde 4.1 düzeyinde. En çok ithalat yaptığı ülkelere bakarsak yüzde 28 ile Rusya ve yüzde 9.4 ile de Çin.