Güney Afrika’da bir Türk Şair: Tatamkhulu Afrika
Avrupalı bir adam, Afrikalı bir adama sordu: "Atom bombanız, roketiniz, top gülleniz var mı?”
Afrikalı adam “Hayır bayım, biz vahşi bir milletiz” diye cevap verdi.
Türk asıllı büyük şair Tatamkhulu Afrika, böyle ince bir istihza ile cevap veriyordu medenilik diye insan öldürmek için bomba yapan “Beyaz Adama”...
23 Aralık 2002'de Güney Afrika’nın tanınmış şairi Tatamkhulu İsmail (Joubert) Güney Afrika Cape Town’ın Müslüman mahallesi Bo-kaap'ta vefat etti.
Bree Sokağı adlı kitabımızda ayrıntılarıyla bahsettiğimiz üzere anne ve babasını henüz iki yaşında İspanyol gribinden kaybedince başlamıştı onun hazin hadiselere gebe hayat hikayesi. Babası Muhammed Fuad Mısır’da İngilizlere kafa tutunca Güney Afrika’ya sürgün ediliyor.
Es-Sallum şehrinde Türk bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Afrika'nın, IsiXhosa dilinde "Afrika’nın Büyükbabası" anlamına gelen takma adı Tatamkhulu Afrika, eserlerine kattığı bilgeliği ile bakış açısını yansıtıyor. Hapiste tanıştığı Nelson Mandela’nın kendisine hayranlık duyup onu Tatamkhulu Afrika olarak çağırmasıyla artık İsmail ismini bir kenara bırakarak eserlerini bu isimle yayınlamıştı.
IRKSAL EŞİTSİZLİĞİ ŞİİRLERİNE TAŞIYORDU
Tatamkhulu’nun şiirleri Apartheid'ın bireyler, topluluklar ve bir bütün olarak ulus üzerindeki derin etkisini canlı bir şekilde yansıtmaktadır. Tatamkhulu Afrika'nın şiiri, Güney Afrika'daki Apartheid rejimi sırasında insanlığın yaşadığı acı deneyimin dokunaklı bir kanıtı olarak ortada duruyor. Dikkate değer eserlerinden biri, Apartheid'in sona ermesinden sonra bile devam eden ırksal eşitsizliği tesirli bir şekilde tasvir eden şiiri "Hiçbir Şey Değişmedi" adlı meşhur çalışmasıdır.
Küçük yuvarlak sert çakış taşları
tıkırdıyor topuklarımın altında,
Kurumuş çimler, yeşermiş tohumlar
İşte Altıncı Bölge.
Hiç kimse söylemese de,
ayaklarım biliyor..
Yeni mi yeni kaliteli lüks lokanta,
Kapıda bir gardiyan bekler,
Ama sadece beyaz adama amâde,
Kızgın gözlerle baktım talihime!.
Eserlerinde canlı betimlemeler aracılığıyla lüksün yoksullukla bir arada var olduğu, toplumsal bölünmelerin keskin bir resmini çizen Tatamkhulu, baskıcı rejimin bıraktığı kalıcı yaraları eserlerinde sıklıkla işlemiştir. Bu şiir, sahte değişim vaatlerine ve adaletsizliğin devamına dair güçlü bir yorum görevi görmektedir.
Tatamkhulu Afrika, Apartheid'in insanlık dışı politikalarına maruz kalanların zihinlerini derinlemesine inceleyerek, Apartheid'in psikolojik bedelini okura sunmaktadır. Şiir, böylesine ayrımcı bir sistem altında bireylerin yaşadığı, günümüzde Filistin'de de yaşanan, akıldan çıkmayan yerinden edilme, yabancılaşma ve kimlik erozyonunu okura yansıtır. Apartheid'in etkisinin fiziksel alanın ötesine uzandığını ve ulusun kolektif ruhunda kalıcı yaralar bıraktığını topluma hatırlatır.
Tatamkhulu Afrika özetle, sistemik ırkçılığa ve eşitsizliğe karşı direnişin daha geniş anlatımına katkıda bulunur. Üstelik onun şiirsel ifadeleri, Apartheid rejimi altında yaşayan bir halkın duygularını, mücadelelerini ve direnişini yansıtan bir nevi tarihi belgelerdir. Tatamkhulu’nun sözleri zamanın ötesine geçerek gelecek nesillerin geçmişin sert gerçekleriyle bağlantı kurmasına olanak tanır ve sosyal adalet ihtiyacına dair kolektif bir anlayışı teşvik eder.
Çağrıştırıcı dizeleriyle yalnızca dönemin adaletsizliklerine ışık tutmakla kalmaz, aynı zamanda insan hakları ve toplumsal eşitlik konusunda süregelen diyaloğa da katkıda bulunur.
BEDELLER ÖDEYEN KARAKTER
1987'de "terörizm" suçundan tekrar tutuklandığında beş yıl süreyle yazı yazmaktan ve topluluk önünde konuşma yapmaktan men edilmişti. Haklı davasında sürekli bedeller ödeyen bir karakterdi. Tatamkhulu Afrika, 23 Aralık 2002'de, zamanının adaletsizlikleriyle yüzleşmek ve onlara meydan okumak için sözlerini kullanan bir şair olarak arkasında kalıcı bir direniş mirası bırakarak hayata gözlerini yumdu.
Mezarı, üç yıl önce tarafımızdan yenilenen kitabesiyle Cape Town’ın Johnson Road kabristanındadır. Orijinal mezar taşında yazılı olan “Allah göklerin nurudur” ifadesi onun dünya görüşünü ortaya koyar.
Onun gibi nice şahsiyetlerimizin kültür mirasının Afrika-Türkiye ilişkilerinde kullanılması dileğiyle…