Gürcistan gibi bizim de bir hayalimiz var

Özellikle Yahudiler ama başka din ve mezheplerde de itikat olan “Tanrının seçkin ve üstün ırkı” fantezisini esin kaynağı olarak alan barbar Beyaz Avrupalı mahlukat siyahi ve diğer tüm renklerden insanların ya kendilerine biat eden tabi topluluklar olmasını istemiş ya da kendileri dışında kalan herkesin soykırım dahil her türlü işkence, tecavüz ve aşağılanmaya maruz kalmalarını ilahi bir emir olarak benimsemişlerdir. “Bir Hayalim Var” ifadesi işte bu hasta zihniyete ve yarattığı hastalıklı koşullara karşı mücadele eden Amerikalı siyahi toplumsal lider Martin Luther King’e ait. 28 Ağustos 1963’te Washington’da çeyrek milyon insanın katılımıyla yapılan yürüyüşte yaptığı tarihi konuşmasında kullanmıştır. King, özetle, bir gün beyaz çocukla siyahi çocuğun el ele birlikte yürüyeceğini, aynı çeşmeden su içebileceklerini, aynı otobüste yan yana oturabileceklerini kıssadan hisse efendi-köle olarak değil eşit haklara sahip eşit vatandaşlar olarak birlikte yaşayacaklarını hayal ediyordu.

EŞİT VATANDAŞLIK TEKELCİ SİSTEMİN VERDİĞİ KADARDIR

“Hayalini anlat Martin!” diye haykıran milyonların hayali kısmen gerçekleşti. Kısmen diyoruz, zira eşit haklar ve eşit vatandaşlık ABD’yi kontrol eden tekelci kapitalist sistem izin verdiği kadardır. Bu hayal uğruna verilen mücadele sonucunda ABD’de siyahi Colin Powell Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri Bakanı oldu. “Irak ve Afganistan Kasabı”, “İkiz Kuleler terör saldırısının başmühendisi” Bush oğlu Bush’un siyahi prensesi Condoleezza Rice Dış işleri bakanı ve siyahi “Müslüman” diye pazarlanan Barak Obama (2009-2017) ABD’ye Başkan oldu. Bağımsızlık, egemenlik ve mazlum halkların savunucusu olarak kurulmuş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ayakta alkışlanan, Mısır’da “İslam fatihi ve İslam âleminin dostu olarak karşılanan “Müslüman” Obama sayesinde devasa bir coğrafya “Kanlı Arap Baharı” sebebiyle halen kan kaybetmektedir. Zira sistem için sizin siyahi veya İngiltere’de olduğu gibi, Osmanlı torunu Boris Johnson, Hint kökenli Eski Maliye Bakanı yeni Başbakan Rishi Sunak olmanız fark etmiyor. Önemli olan kurgulanmış olan mali-ekonomik sistemin çarkına sağlam bir diş olup olmadığınızdır.

RUSYA’YI KUŞATMAK

Gürcistan’ın da King gibi hayalleri var. Hatta bugün Gürcistan’da hükümet olan partinin ismi bile “Gürcistan Hayali Partisi.” Gürcistan Sovyet Cumhuriyetleri Birliğini oluşturan başta Rusya gibi tüm diğer bileşenler 1991’den sonra Moskova’dan kısmi veya tam bağımsız oldular. Moskova’dan kopan bu küçük parçaları, Rusya’nın o dönem içinde bulunduğu buhranı fırsat bilerek kapmaya çalışan aç çakallar misali bu yeni cumhuriyetlere hücum edildi. Rusya’yı ön, yan ve arkadan kuşatmak, Çin’in önüne setler inşa etmek, askeri üsler inşa etmek, bağımsızlığınızı ve zenginliğinizi Moskova’ya karşı koruyacağız propagandasıyla bu ülkelere milyarlarca İsrail, AB ve ABD silahlarının satılması, Avrupa Birliği yemiyle NATO’yu bu diyarlara ikame etmek amaç edinildi. Kıssadan hisse Rusya ve Çin’i kendi evine hapsetmek esas hedefti. Ayrıca buradan sarkmak stratejisiyle İsrail, NATO, ABD ve müttefik AB devletlerini rahatsız eden İran, Türkiye, Pakistan, Hindistan, Afganistan ve Orta-Asya ülkelerine müdahale ve operasyonlar yapabilmek için bu ülkeler tarihi bir fırsat sundu.

Komşularıyla ama özellikle onlarca yıl birlikte yaşadığı, çok önemli bağların kurulduğu Moskova ile çatışmadan ve onu provoke etmeden bu cumhuriyetleri idare etmek isteyen liderler Sorosçu çocuklar, vakıflar, dernekler, AB üyeliği vaatleri, NATO üyeliği, ABD-İsrail dostluğu ve zenginliği, sosyal medya operasyonları ve paravan şirketlerin katkılarıyla “Turuncu veya Renkli Devrimlerle” devrildi. Bu konuya en bariz örneklerden birisine Gürcistan’da şahit olduk. 2008 Osetya savaşı ile Putin askeri güç kullanarak başta Bush Oğlu Bush’u Tiflis’te kral gibi karşılayan, NATO, İsrail, ABD ve AB’ye askeri üsler vermeye hazır olan ve bu cepheden Rusya’ya karşı resmi koruma ve savaş isteyen Mikheil Saakaşvili (2004-2012) hükümetine ağır bir darbe vurdu. Ayrıca hizmet ettiği efendilerine de açık bir mesaj mahiyetindeydi; Rusya’yı çevreleme ve kendi içinde boğma stratejinize karşı savaş ve nükleer silah dahil tüm araçlar mubahtır. Bu müdahale Eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri için de bir mesajdı. Rusya’nın bu mesajını kendi lehine kullanmak isteyen Batı, madem ki bu cumhuriyetlere müdahale bir savaş sebebi o halde biz de bu cumhuriyetleri daha çok provoke ederek Moskova’yı kendi arka bahçesinde krizler, savaşlar ve toplumsal olaylarla meşgul eder, enerjisini buralarda tüketmesi için özel bir çabaya gireriz stratejisini benimsedi. Ukrayna bunun en bariz örneğidir.

UKRAYNA’DAN GÜRCİSTAN’I KIŞKIRTTI

Saakaşvili, Rusya ile daha uyumlu ve dostluk isteyen Gürcistan Hayali (Rüyası) Partisinin hükümet olmasıyla Ukrayna’ya taşındı. Aynı zamanda Ukrayna vatandaşı ve Zelenski’nin müttefiki olan Saakaşvili 2015’te Ukrayna’nın Odessa Bölgesi Valisi oldu. Buradan Gürcistan’ı karıştırmaya devam etti. Yetmedi, yolsuzluk ve daha nice suçtan mahkemece hakkında yakalama kararı olmasına rağmen Tiflis’e döndü. Tutuklandı ve hapse atıldı. Açlık grevine başlayarak hem ülkedeki taraftarları hem de yurtdışı efendilerinin Gürcistan’a ve Moskova ile uyumlu çalışan, kaldı ki AB, ABD ve İsrail ile de iyi ilişkilerini korumak isteyen Başbakan Iraklı (Irakli) Garibaşvilli’ye karşı sokakları harekete geçirmek istiyor. Zira kendilerine mutlak itaat dışında başka bir seçim hakkı tanımıyorlar.

Bu prensipleri en çok NATO’cu, ABD, İsrail ve AB memuresi, Fransa vatandaşı ve Fransa hükümetinde uzun yıllar görev almış Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabişvilli ciddi rahatsız etmektedir. Bu iki kutup arasındaki mücadele daha çok su kaldırır. Gürcistan dahil, Kafkasya, Doğu Avrupa, Batı Asya (Orta-Doğu dahil) onlarca yıldır Aleme musallat olmuş hasta olan ve hastalık yayan bu sistemden çıkış yolu Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 2007 Ekim ayında ülkemize ve devletimize sunduğu 5 ülke 5 deniz projesi dosyasının acilen hayata geçirilmesidir. Bu dosya hakkındaki detaylı bilgileri 22 Aralık 2021 tarihli “Esad’ın 5 Ülke 5 Deniz Projesi” yazımızda paylaşmıştık.