Hacı Bektaş’ın kemiklerini sızlatmak...
Türkiye’nin laik yapısını kırmaya çalışan CIA projesinde, ülkemizdeki Aleviler beğenilmeyen topluluktur. Çünkü bu kitle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyetin temel ilkelerine ödünsüz biçimde bağlıdırlar. O yüzden de Alevileri bastırmak, dağıtmak için 1970’lerde CIA, yerli ortaklarıyla el ele vererek kanlı operasyonlar düzenledi. Maraş, Sivas, Çorum, Malatya olayları bu yüzden yapıldı. Madımak faciası, Gazi olayları da bu türden saldırılardır.
Şimdi ise Alevi toplumunu inancından kopartma operasyonları yürütülüyor. Bu amaçla, Alevilerin içine değişik tipler sokuldu. Bunlar dernekler veya vakıflar kurarak topluma yön vermeye kalkıştılar. Bir kısmı Kürtçü oldu. Tarih boyunca Osmanlı’nın kılıcı olup Alevileri katleden Kürt derebeylerinin çocuklarının hizmetine girdiler. Az bir kısım İrancı oldu, bir bölümü Fetullah Gülen’e selam verdi. Günümüzde asıl ağırlıklı kesimi ise Alevi toplumunu dinsizleştirmeye çabalayan kesim oluşturuyor. Bunlar, Aleviliği Muhammet-Ali yolu olmaktan çıkarıp eski ilkel medeniyetlere bağlamaya kalkışan cahiller takımı. Arkalarında Avrupa Birliği de bulunuyor. AKP hükümeti geleneksel Alevilerin isteklerini yok sayarak işte bu ekibi el altından destekliyor.
Bu yıkım ekibine karşı başta Cem Vakfı olmak üzere inançlı Alevilerin kurduğu dernekler, vakıflar direniyorlar. Geleneksel Alevi kurumları olan dergâhlar, Muhammet-Ali inancını yaşatıyorlar.
Geleneksel Alevi yolunu bozmaya çabalayan dış destekli ekibe karşı mücadele etmesi gereken ocaklardan birisi de Hacı Bektaş-ı Veli ocağıdır. Bugün, bütün Aleviler Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’yi en önemli inanç önderi olarak kabul etmektedir. Onun soyundan geldiği kabul edilen Alevi dedeleri yüzyıllardır Hacıbektaş merkezli olarak aydınlatma işini sürdürmüşlerdir. Ne acıdır ki şu an bu ocağı temsil makamında bulunan Veliyettin Hürrem Ulusoy’un bu AB’ci, ateist, Kürtçü ekiple birlikte hareket ettiği yönünde işaretler geliyor. Bu ekip, kendi etkisindeki yerlerde (Örneğin Adıyaman/Kısas’ta) cenaze töreninde Fatiha okumayı kaldırtmış...
Cehaletin doruğu burası işte. Aleviliğe adını veren Hz. Ali ne demişti? “Ben; b’nin altındaki noktayım.” Arap alfabesinde b harfi, sola bakan ç gibi yazılır. Altında tek nokta bulunan söz konusu b, “bismillah”ın ilk harfidir. O Ali ki, kendisini, bırakın Fatiha’nın tümünü onun bir harfindeki nokta değerinde görüyor. Bunlar ise bütün Fatiha’yı yok etmeye çabalıyor.
Tabanla bağı olmayan bu yıkım ekibinin önemi yok ama acı olan Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’nin soyundan geldiğini söyleyen birisinin bunlara alet olmasıdır.
Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan Türk Aleviliğinin simge ismi Hacı Bektaş’ın yoluna ihanet edenin, onun torunu olması mümkün müdür?
Bu ocağın diğer üyelerini, Hünkâr’ın yoluna leke düşüren Veliyettin Hürrem Efendi’ye karşı tavır takınmaya çağırıyorum. Tanrı’m ona biraz izan versin...
SURİYE’YE BİR SEÇİM HAREKÂTI BEKLİYORUZ
Madiar isimli kamuoyu araştırma şirketi, 17- 21 Ekim 2018 tarihlerini kapsayan bir anket yapmış. Konu: “Mart 2019 Yerel Seçimleri İstanbul İli Seçmen Profili Araştırması”
Bu ankette, AKP’nin oyunun ciddi olarak düştüğü görülüyor. Gel gör ki bizim dikkatimizi çeken konu, kendisini “Milliyetçi” olarak niteleyen seçmenin tavrı oldu. Yüzde 26 ile en kalabalık grubu oluşturan bu seçmenin, “Önümüzdeki Pazar günü yerel seçimler olsa hangi partinin adayını desteklersiniz?” sorusuna verdikleri yanıtların dağılımı şöyle:
AKP: 38,8, MHP: 26, İyi Parti: 10,7, CHP: 5,8...
Anlaşılacağı üzere kendisini milliyetçi sayanlar büyük oranda AKP’ye yönelmiş. Halbuki AKP Lideri Erdoğan geçmişte, “Bütün milliyetçilikler ayağımın altına!” diyerek milliyetçi kesime ağır biçimde hakaret etmişti. Hatta MHP’lileri kandan beslenenler diye suçlamıştı.
Görüyoruz ki milliyetçi seçmen yönünü şaşırmış. Bu şaşkınlıkta iki sebep var:
Birincisi, AKP’nin kendisini terörle mücadele eden parti gibi göstermeyi becermesi...
İkincisi ise MHP’nin AKP çizgisine gelerek tabanın AKP’ye yönelmesine sebep olmasıdır
Bu manzaraya bakınca yerel seçimlerden önce AKP hükümetinin Suriye tarafına doğru yeni bir sefere çıkacağını söyleyebiliriz.
AKP, ancak milliyetçi oyları terörle mücadele ediyormuş görüntüsü vererek alabilir. Yoksa ankete katılanların yüzde 77’sinden fazlası ülkenin ekonomik kriz içinde olduğunu söylemiş. Bu kriz, sandıkta kriz çıkarabilir çünkü... O zaman, ordu göreve... Yallah Fırat’ın doğusuna... Anlayacağınız, 2019 Mart ayı sonuna kadar Amerika’ya çatacağız, bolca kahramanlık nutukları dinleyeceğiz.
Peki, ana muhalefet partisi CHP bu milliyetçi oylara talip mi?
İşte yerel seçimlerin kaderini bu sorunun cevabı oluşturacak.