Hakkını helal et polis amca!

Beşiktaş Bursaspor müsabakasının bitiminde stadyumun hemen önünde hain terör örgütü PKK tarafından düzenlenmiş bombalı bir saldırıda büyük çoğunluğu çevik kuvvet polisi olan 44 canımızı kaybettik Milletimizin başı sağ olsun! Menfur saldırının ardından ülke içinde tepkiler çığ gibi büyüdü; yine çelik gibi sertleştik, yine dağlardan, tepelerden çağlayan dereler, akan pınarlar gibi vatan denizinde birleştik. Terörü lanetledik, öfkemizi kustuk, yumruklarımızı sıktık, acı ve kederle dolmuş kanlı göz yaşlarımızı bazen içimize, bazen yüzümüze akıttık. Sosyal paylaşım, televizyon, radyo ve gazetelerde yüreğimizin sesiyle birbirimize seslendik, birbirimize koltuk değneği, dayanacak bir omuz, tutunacak bir dal olduk.

Futbol arenaları bir agoradır; Bir derdinizi, sıkıntınızı, dileğinizi, aşkınızı, nefretinizi, sevginizi, tepkinizi, yüreğinizi , hiçbir engellemeye maruz kalmadan dökebilirsiniz stadyumlarda. Fikir ve düşünce özgürlüğü bazen aşkla, bazen nefretle, bazen coşkuyla, bazen sessizlikle dile gelir halk meydanında. Yine öyle oldu, statların dili bir, sözü bir oldu. ‘Önce vatan’ dedi, ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’, ‘kahrolsun PKK’, ‘kahrolsun Amerikan emperyalizmi’ dedi.

Sonra gitti toplumun güvenliği için, içi kan ağlaya ağlaya soğukta, karda, kışta, ayazda, uykusuz, bitkin, yorgun ama mağrur dimdik ayakta, vatan savunmasında olan polisini, ana kucağı gibi, baba ocağı gibi kucakladı! Sahaya birlikte çıktı, halkı birlikte selamladı, golün mutluluğunu polisine sarılarak birlikte çıkardı; Acın da benim mutluluğun da benim! Kederin de benim sevincin de benim dedi.

İşçiydim, memurdum, öğrenciydim, doktordum, madenciydim, emekliydim, açtım, açıktaydım, Atatürkçüydüm, Cumhuriyetçiydim, geydim, antiemperyalist Müslümandım, mağdurdum. Yasaların bana tanıdığı hakkı kullanarak eylem yaptım; Gaz yedim, itildim, coplandım, gözaltına alındım, tutuklandım ama inan hiçbir zaman bana bunları yapanın sen olduğunu düşünmedim.

Ben Halktım, sen de öyle! Kızdım; ama sana hiç kırılmadım, gücenmedim. Zor zamanlardayız ve zor zamanların insanlarıyız, zaman bin düşünüp bir söyleme, bir olup bin olma zamanıdır. Hakkını helal et yiğidim. Sende ‘şuncacık’ hakkım varsa, binlerce kez helal olsun, mekanın cennet yolun ışıklı olsun şehidim.