Halep'te örtülü savaş ve NATO

NATO'ya bağlı devletler, Rusya-Suriye ittifakının Halep'teki terörist unsurları yok etmeye yönelik etkili operasyonlarından neden rahatsızlık duyuyor?

Konuyla ilgili kapsamlı bir analiz kaleme alan Finian Cunningham bu sorunun cevabını bir başka soruyla veriyor:

terörist kamuflajlı NATO özel kuvvetlerinin Halep'ten güvenli bir şekilde çıkmalarını sağlamak için olabilir mi?”

Makalenin özeti:

Salı günü NATO'ya bağlı kuvvetlerin Haseke civarında bir köye yönelik gerçekleştirdikleri hava saldırısında en az 6 sivil yaşamını yitirdi. Rusya, saldırının Belçika'ya ait iki F-16 savaş uçağı tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu. Fakat böylesi açık bir ihlale karşı NATO ve Washington herhangi bir açıklama yapma gereği duymadı.

Rus ve Suriye ordu güçleri tarafından Halep'e yönelik yürütülen saldırıların, insani yardımların kente ulaştırılmasını kolaylaştırmak adına askıya alındığının açıklanmasından kısa bir süre sonra iki otobüs dolusu teröristin kenti terkettiği haberi medyada yer aldı.

CAMLARINA FİLM ÇEKİLMİŞ ARAÇLAR...

Anlamlı bir şekilde, kenti terkeden bazı araçların camlarının, içleri görünmeyecek şekilde siyah filmle kaplandığı bildirildi. Suriye medya kaynaklarına göre, camlarına siyah film çekilmiş bu araçlarla seyahat edenler cihatçılar değil, NATO özel kuvvetlerine mensup profesyonel askerler.

Uzun bir süredir, geçtiğimiz 4 yıldan bu yana Halep'in doğu mahallerini kontrol altında tutan cihatçıların NATO özel kuvvetlerinden doğrudan örtülü destek aldığına dair bazı şüpheler mevcut. NATO üyesi devletlerin Suriye'deki teröristlere askeri ve finansal destekler sağladığı ise herkesin bildiği bir sır. Bu nedenle NATO komandolarının, Halep'in teröristler tarafından kontrol edilen mahallelerinde savaşa bil fiil iştirak ettiklerini düşünmek bir tahminden çok daha fazlası olacaktır.

OPERASYONUN MEDYA AYAĞI: ACM

Bu şüpheleri akla getiren etkenlerin başında İngiltere ve Fransa gibi Batılı devletler tarafından kuvvetli bir biçimde desteklenen sözde Halep Medya Merkezi'nin (Aleppo Media Center - AMC) birdenbire Batı medyasının biçimlendirilmiş propaganda aygıtları arasında yerini alması geliyor. AMC sürekli surette Rusya ve Suriye'yi savaş suçları işlemekle suçlayan haberler yapıyor.

Batı medyası sürekli AMC tarafından servis edilen görüntüleri kullanırken, bu psikolojik harekat merkezini 'sivil' ve 'aktivist' gibi artık bayatlamış etiketlerle sunuyor. Halbuki görüntülerin önemli bir kısmı profesyonel insansız hava araçlarıyla çekilmiş görüntüler. Hangi amatör 'sivil' 'aktivistin' böylesi sofistike yöntemlere başvurması beklenebilir ki? Bu durum AMC'nin psikolojik savaşı sürdürebilmek için NATO'nun savaş merkezlerinden destek aldığını gösteriyor.

HALEP'İN DOĞUSU NATO'NUN ÖZEL SAVAŞ KARARGAHI

NATO desteğine dair ikinci işaret Korgeneral Sergei Rudskoy'dan geliyor. Rudskoy, Halep'in doğusundaki militanların ABD menşeili TOW tank-savar füzeleri ve drone'lar gibi modern silahlar kullandıklarını tespit ettiklerini belirtiyor. O halde bu silahların eğitimini verecek olan NATO özel kuvvetlerine mensup eğitmenlerin bölgede olduklarını düşünmek şimdi daha mantıklı bir varsayım haline geliyor.

ABD Başkanı Baracak Obama aylar önce ABD özel kuvvetlerine mensup askerlerin Suriye'ye gönderildiğini açıklamış, Fransız ve İngiliz özel kuvvetlerinin görüntüleri ise medyaya yansımıştı.

Halep sakinlerine göre 2012'den beri kuşatma altında olan kentte savaşan teröristlerin önemli bir kısmı yabancı ve bu dış destekli teröristler adeta NATO'nun gayr-i resmi operasyon karargahı olarak kullandığı Halep'in doğusunda Suriye devletine karşı özel bir savaş yürütmekteler.

NATO, OPERASYONUN AÇIĞA ÇIKMASINDAN KAYGILI

Ateşkesin ABD tarafından ihlal edilmesinden bu yana Suriye ve Rus ordu güçlerinin Halep'te teröristlere karşı yürüttüğü mücadele batı medyası tarafından geniş çaplı bir psikolojik savaş operasyonuyla sekteye uğratılmak isteniyor. Batı devletlerinin özel savaş aygıtları olan bir takım gazete ve televizyonlar tarafından yürütülen bu kampanyanın anahtar kelimeleri 'insani kaygı' ve sözde 'savaş suçları'. Fakat aynı kaygılar Yemen'de sivillere yönelik büyük ihlallere imza atan Suudi Arabistan için pek de yürürlükte değil.

Çok açık ki, NATO ülkelerin asıl kaygısı Suriye Ordusu tarafından Halep'te kontrolün sağlanmasının ardından ortaya çıkacak olan NATO silah, ekipman ve komuta merkezleri ve şüphesiz NATO'nun bu merkezlerde görev yapan özel-savaş unsurlarının açığa çıkması.

KARARGAH İDLİB'E Mİ KAYIYOR?

Rusya ve Suriye tarafından bu hafta yürürlüğe koyulan geçici ateşkesin ardından bölgeyi terk eden teröristlerin Nusra Cephesi'nin merkezlerinden İdlib'e intikal ettiğini dair önemli işaretler var.

Bu durumda, Halep'ten sonra İdlib'in, Suriye'de istikrarsızlığı devam ettirmek niyetinde olan Gladyo'nun yeni karargahı olması ihtimal dahilinde.