Halk sağlığı tehdidi: Gıda güvensizliği

16 Ekim 2024, Dünya Gıda Günü. Tam da dünya gıda günü haftasında Türkiye’de tartışılan konu: Gıda güvenliği. Denetimler soncu güvenli olmayan gıdalar kamuoyuna yansıdı. Medyada yer aldı. Ne yiyeceğimizi şaşırdık. Yiyeceğimiz ve içeceğimizden şüphe duyar olduk. Ya hileliyse?

TEMEL İHTİYAÇ: GIDA

Gıda, hava ve sudan sonra en temel üçüncü insan ihtiyacı. Şüphesiz herkes yeterli gıdaya sahip olmalıdır. Gıda, yaşam ve özgürlük, çalışma ve eğitim hakkı gibi insan hakları, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve yasal olarak bağlayıcı iki uluslararası sözleşme tarafından tanınmaktadır.

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre; Dünyada 3 milyara yakın insan sağlıklı bir gıdayı karşılayamıyor. Sağlıksız gıdalar, yetersiz beslenme, mikro besin eksiklikleri ve obezite gibi her türlü yetersiz beslenmenin önde gelen nedenidir ve bunlar artık çoğu ülkede, insanlar arasında mevcuttur. Ancak bugün, çok fazla insan açlık çekiyor ve sağlıklı gıdaları karşılayamıyor. İnsanların çoğu genellikle temel gıdalara veya sağlıksız olabilen daha ucuz gıdalara güvenmek zorunda kalırken, diğerleri taze veya çeşitli gıdaların bulunmamasından, sağlıklı bir gıda seçmek için ihtiyaç duydukları bilgiden yoksun olmaktan veya sadece kolay olanı tercih etmekten muzdariptir.

Dünyada açlık ve yetersiz beslenme, çatışma, iklim krizi olayları ve ekonomik şoklar, uzun süreli krizler durumu daha da kötüleştirilmektedir. Tarımsal gıda sistemleri, bir bütün olarak, özellikle iklim değişikliğinin etkileri olmak üzere afetlere ve krizlere karşı savunmasızdır.

Tarımsal gıda sistemlerini dönüştürme vakti. Bu sayede iklim değişikliğini hafifletmek ve herkes için barışçıl, dayanıklı ve kapsayıcı geçim kaynaklarını desteklemek için büyük bir potansiyel ve fırsat zamanı.

HAYATİ MESELE: GIDA GÜVEN(SİZ)LİĞİ

Son günlerin sağlık tartışma gündemi: Sağlıksız et ve gıda güvenliği. Tarım ve Orman Bakanlığı denetliyor ve kamuoyuna duyurmaya başladı. Bu konu hayatidir. Çünkü; sağlıksız etler bir nevi mikrop kaynağı olabilir. Sağlıksız etler, gıda güvenliğini sorgulatır. Sağlıksız etlerle parazitler, bakteriler, virüsler, mantarlar ve hatta toksik maddeler insanlara bulaşabilir.

Sağlıksız etlerin piyasada denetimlerle tespit edilmesi bir halk sağlığı sorunudur. Halk sağlığını korumak ve gıda güvenliğini sağlamak için denetimlerin kesimhaneden nihai tüketiciye kadar yapılması zorunludur. Burada sorumluluk hepimizin ancak bu konuda uzmanlaşmış veteriner hekimlerin rolü çok büyük olacaktır. Son yıllarda insanların çoğunun alım gücü düştü. Gıda fiyatları alabildiğine çok yüksek.

İYİ GIDAYI BEKLERKEN…

Bu yıl, Dünya Gıda Forumu bir tema belirledi; 'Bugün ve yarın için, herkes için iyi gıda'.

Nihai sonuç; sağlıklı beslenme demektir. Sağlıklı gıdalar çeşitlidir, enerji alımında dengelidir, besin ihtiyaçlarını karşılamaya yeterlidir. Sağlıksız gıdaların tüketimi olmamalıdır. Tarımsal gıda sistemleri, insanların ve dünyanın sağlığı için tüm insanların şimdi ve gelecekte sağlıklı besinler tüketmesini sağlayabilir ve sağlamalıdır. Ancak bu amacı gerçekleştirmek için daha fazla özveri, yatırım ve yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç vardır. İyi gıda dediğimiz şey; sürdürülebilir hayvancılık, balıkçılık ve mahsul üretimi yoluyla herkes için sağlıklı beslenme anlamına gelir. Biyolojik çeşitliliği korumak/ sürdürmek ve ormanlarımızı, sulak alanlarımızı, toprağımızı ve suyumuza sorumlu bir şekilde yönetmek anlamına gelir.

Gıda kaybını ve israfını azaltmak, temiz enerjiyi artırmak ve ilerleme için kapsayıcı, yenilikçi, kanıta dayalı politikalar ve verilerden yararlanmak anlamına gelir.

Her şeyden önce, dünyamızın ve insanlığın daha büyük iyiliği için tarımsal gıda sistemleri çözümlerini belirlemek, yatırım yapmak ve harekete geçmek amacıyla farklı kültürler, nesiller ve kısacası; 'Herkes için, bugün ve yarın için iyi gıda' daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve herkes için daha iyi bir yaşam anlamına gelir. Başta tarımsal gıda sistemlerinin dönüşümü ve ortak geleceğimiz için harekete geçme zamanı bugün.

‘SIFIR AÇLIK’ HEDEFİ

Gıda güvenliği yönünden denetimler sıklaşsa da sağlıklı beslenme her zamankinden daha zor.

Son denetimlerle gıda güvenliğinde iyileşmenin olmaması ve sağlıklı beslenmeye ekonomik erişimdeki eşitsizlik dünya çapında hedeflenen 2030 son tarihinde dünyada ‘Sıfır Açlık'a ulaşma olasılığını engelliyor.

Tarımsal gıda sistemlerimizin dönüşümünü hızlandırarak ve sağlıklı beslenmenin herkes için uygun fiyatlı ve erişilebilir olmasını sağlamak için eşitsizlikleri ve yoksulluğu en aza indirebilmeliyiz.

Yetersiz beslenmenin iki yönü vardır; yetersiz beslenme aşırı kilo ve obeziteyle birlikte gider çoğu kez. Ne yazık ki küresel olarak tüm yaş gruplarında artmıştır. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporuna göre; Beslenme açısından, 15 ila 49 yaş arası kadınlarda yetişkin obezite ve kansızlıktaki artış endişe verici. Birçok ülkede çocuklar bodur ve zayıf.

Bu açıdan yeterli gıdaya ve tüm insanların, özellikle de gelecek nesillerin onurunu, sağlığını ve refahını garanti eden bir yaşam standardına sahip olma hakkının tam olarak gerçekleştirilmesi hedeflenmelidir.

Açlığın, gıda güvensizliğinin ve yetersiz beslenmenin olmadığı bir dünya, kurtarılmaya, finanse edilmeye ve yatırım yapılmaya değer bir dünyadır.

TEK DÜNYA, TEK SAĞLIK

Sağlığın insan, hayvan, bitki ve çevre arasındaki karşılıklı bağımlılığı yadsınamaz. Bunu en iyi tanımlayan çerçeve; Tek Sağlık (One Health) yaklaşımı, bu karmaşık yaşam ağının sahibi.

Çevrenin tüm bileşenlerini sürdürülebilir bir şekilde dengelemek ve orta yolu bulmak için tasarlanan bu bütüncül yaklaşım, farklı sektörleri, disiplinleri ve toplulukları refahı teşvik etmek ve sağlık ve ekosistemlere yönelik tehditleri ele almak için birlikte çalışmanın yollarını arar.

Bu amaçla; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü; hayvanlar, insanlar ve çevre arasında patojenlerin ve hastalıkların yayılmasını önlemek, tespit etmek ve kontrol altına almak için ‘Tek Sağlık’ yaklaşımını teşvik etmektedir.

Sadece bir dünyamız var. Bu yaklaşımla, aynı zamanda ‘Tek Sağlığımız’ olduğunu da unutmayalım.