Halkın ekonomisi kötüleşiyor…

Ekonomi yönetimi umut dağıtıyor.
“En kötüsü geride kaldı.
Ekonomide dengeler düzeliyor.
Veriler iyi geliyor.
Yakında düzlüğe çıkacağız” diyor.
İstatistiki bilgiler veriyorlar.
Siyasetçiler de bu bilgileri pazarlıyorlar.

ÖFKE BÜYÜYOR

Ancak gerçek böyle mi?
Gerçekten işler düzeliyor mu?
Krizi aşıyor muyuz?
Eli taşın altında olanlar farklı düşünüyor.
Ama bıçak kemiğe dayanmış gibi.
Toplumun tüm kesimlerinden itirazlar var.

SANAYİCİLER

Son bir haftada en az 10 sanayici ile görüştüm.
Farklı illerden, farklı sektörlerden.
Ciddi bir karamsarlık içindeler.
Çarkları döndürememekten şikayetçiler.
İç piyasadaki daralma…
Üretim kapasitelerini düşürmüşler.
İçlerinden birisi açık konuştu.
“Sonbahara kadar dayanacağım.
İşler açılmazsa önlem alacağız.
Çalışan sayısını yarıya indireceğim.
Arkadaşlarla konuşuyoruz.
Herkes beklemede.
Ama zaman iyice daraldı” dedi.

‘ULAŞAMIYORUZ, ANLATAMIYORUZ’

Genelde şu ifadeleri kullandılar:
“Derdimizi anlatacak merci bulamıyoruz.
Eskiden siyasiler üzerinden giderdik.
Şimdikilerle iletişim kuramıyoruz.
Bakanlar da eski bakanlar değil.
Cumhurbaşkanımız bizleri dinlerdi.
Uzun süredir ulaşamıyoruz.
Bu krizde ortada kalmış gibiyiz.”

ÇİFTÇİLER

Çiftçilerin durumu en kötüsü.
Bütün ürünlerde sorun yaşanıyor.
Bir tarafta kuraklık…
Diğer tarafta yanlış politikalar…
Girdi maliyetleri çok yükselmiş.
İşçilik, ilaç, gübre, tohum, …
Bazılarında yıllık artış yüzde 200’lerde.
Ama ürün fiyatları yerlerde.
Çiftçi giderek üretimden uzaklaşıyor.
Kırsal kesimde yangın hızla büyüyor.
Devlet bu günler için var.
Ancak sadece seyrediyor.

İŞÇİLER, MEMURLAR, …

Toplumun diğer kesimleri…
İşçiler, memurlar, emekliler…
Açlık sınırı asgari ücretin çok üstünde.
Yıl sonuna daha 4,5 ay var.
Alım güçleri hızla düşüyor.
Esnafın durumuna gelince…
Onlarda da moraller bozuk.
İşyerlerini açık tutmakta zorlanıyorlar.

İFLASLAR

Ödenmeyen senetler, çekler…
Piyasada çarklar tıkanmış durumda.
İşin vahametini tam anlamamıştım.
Son 15 günde yaptığım temaslar…
Durum tahminlerimin de ötesinde.
İflaslar dönemine girmiş durumdayız.
Peki lüks mekanlardaki doluluk…
Lüks mağazalardaki alışverişler…
Yollardaki milyonlarca liralık lüks araçlar…
Onlar çok küçük bir azınlık.
Yüzde 80 kaybediyor, yüzde 20 kazanıyor.
Yüzde 20 içindeki 5-10…
Onlar üretmeden kazanan…
Sistemin yarattığı zenginler.

KİTLESEL TEPKİLER

Aylar önce uyarmıştık.
“Kitlesel tepkiler geliyor” demiştik.
İlk işaretler görünmeye başladı.
Çiftçiler yolları kesiyor, sisteme itiraz ediyor.
İşçiler harekete geçiyor.
Polonez işçilerinin direnişi…
Başkalarının da takip edeceği kesin.
İşçi sendikaları konfederasyonları…
Bölgesel mitinglere başlıyor.
Yakında eylemlerini birleştirecekler.
İktidar yanlıştan dönmezse olacaklar belli.

İSTATİSTİK

“Yalan, kuyruklu yalan ve istatistik.”
Bu konu sürekli tartışılır.
Gerçekler istatistikle tersine çevrilebilir mi?
Çevrilemezse de deneyenler az değil.
Özellikle siyasetçiler…
Seçimler sonrasındaki açıklamalar…
Hepsi bir başarı öyküsü yazar.
Bunun için de istatistiklerden yararlanılır.
Bu ekonomide de sık yapılır.
Son günlerde yine gündemde.
Ama halkı kandırmak zor…
Onlar gerçeği yaşayarak görüyorlar.
Halkın ekonomisi kötüleşiyor.