Halkın tek düşmanı hükümettir!
Georges Jacques Danton (1759-1794), Fransız devriminin en önemli simalarından biridir.
Fransa’da, 1792 ayaklanmasıyla krallık devrilmiş, şiddet hareketleri başlamıştır. Danton Jakobenlerin (radikaller) uyguladığı bu şiddete ve kralın idamına karşı çıkmış, Jirondenler (ılımlılar) ile birlikte hareket etmiştir. Sonunda Jakobenlerin hışmına uğrayıp, Mart 1794’te tutuklanmıştır. Yargılanması sırasında ünlü savunmasıyla halkı etkilemiş, halkın isyanı üzerine de mahkeme komitesi davayı halka kapatmış ve Danton’u giyotine göndermiştir.
DANTON’UN ÜNLÜ SAVUNMASI
Danton: Fransız halkı ben Danton, sana sesleniyorum... Beni senden başkasının yargılama hakkı yok. Komite neden tanık çağırmakta gecikiyor? Onları istiyorum, burada! Ayrıca iki komite üyesinin de mahkeme önüne çıkmasını talep ediyorum. Böylece iki taraf da konuşacak, sen halk olarak hangimizin suçlu olduğuna karar vereceksin. Ben mi, yoksa güçlü komite mi?
Komite: Sanık Dalton halka hitap etmeyi bırak, yoksa söz hakkını alırım!
Danton: Burada beni komploculukla mı suçluyorlar? İşlediğim suç komploydu doğru; barış için komplo kurdum, ateşkes için, yasalara saygı için, halkın huzuru için, mutluluk ve adalet için komplo kurdum. Bunlar hata, evet evet! Çünkü hata gibi gösteriliyorlar, ama ne olduklarını biliyorum ve hepsini üstleniyorum. Hatalarımdan başkaları da güçlü olmak için yararlanıyor. Oysa uzun ve dingin bir yaşamı sadece sıradanlıkla, bayağılıkla garanti edebilirsiniz. Hayatta kalmak istiyorsanız sevilmeyeceksiniz. Bu yeni icat ettiğiniz yasalardan çok ama çok daha güçlü bir yasa... Halkın sevdiği güçlü insanlara yazık! Yaşasın vasatlar, suskunlar, işyerlerinde yalnızlıkta acı çekenler!
Devrim Satürn gibidir. Sürekli olarak kendi evlatlarını yer. Neden hiç bilmediğim bir kadere itilmek zorundayım. Bağışlanmak yerine mahkûmuz, kurtarılmak yerine ölüyoruz. Bu kanseverlik nerden gelmektedir, nerede duracak? Devrim fırtınasının frenlenebileceğini sanırdım, buna hâlâ da inanıyorum. Ama soğuk bakışlarınızda gördüğüm şey ölümümün şimdiden yazıldığı, kaçınılmaz olduğu, daha bu salona girmeden önce karar verildiği. Merak ediyorum acaba yanıldım mı, hatalı mıyım?
Bazıları neden farklı düşünüyor? İdeallerine susamışlık hiçbir sınır tanımıyor? Çevrelerindeki insanları görmüyorlar mı? Sadece spekülatörleri görüyorlar, kötüleri, hainleri! Devrimin ilkeleri adına, bizzat devrimin kendisini unutmuşlar. Yeni bir diktatörlük kurmuşlar, eskisinden daha vahşi olan. Tiranlığa dönmekten korkarken, kendileri tiran olmuşlar. Fransa’ya kan gerektiği, çünkü halkın kan istediği söyleniyor. Yalancısınız, bunlar yalan, yalan! Kan isteyen halk değil sizsiniz! Halkın tek istediği barış içinde yaşamak, kendi kana susamışlığınızı halka mâl etmeye hakkınız yok...
Komite: Danton kendine ihanet ettin, ihanet! Sadece komplocu bir hükümet düşmanı halkın mahkemesine bu şekilde hakaret edebilir..
Danton: Son sözüm, “Halkın tehlikeli tek bir düşmanı var, o da hükümettir”
Bu yazım birilerine göndermedir. Haydi, rast gelmeye o birilerine emi!