Hamburger go home Yaşasın köfteler

Dün Hürriyet'in birinci sayfasında bir başlık: Bir gecede 32 yıl geriye

ABD'li hızlı yemek (fast food) devi McDonald's da yaptırımlara uyup, Rusya pazarından çekilme kararı almış. Bütün restoranlarını kapatmış. Böylece Sovyetler Birliği'nin çözülüş döneminde 31 Aralık 1990'da Moskova'da ilk şubesini açan McDonald's, Rusya'dan 32 yıl sonra defolup gitmiş oldu. Coca Cola, Pepsi falan da gidiciymiş.

HAMBURGER KAFALILAR

Hürriyet ve benzerlerine göre McDonald'sın varlığı ilerleme alameti olsa gerek ki onun yokluğunu gerileme sayıyorlar. Elbette Atlantikçiliğin geleneksel amiral gemisi açısından bu tavır şaşırtıcı değil. Onlar zaten hamburger kafalı. Onlar için üretmek değil tüketmek esas. Rusya bilimde, teknolojide, üretimde, sanatta, sporda lider ülkelerden biri. Savunma sanayisi teknolojisi ABD'den ilerde. Cimnastikten atletizme, tenisten basketbola her branşta olağanüstü sporcular yetiştiriyor bu ülke. Operası, balesi, orkestraları... Edebiyatı, müzeleri... Eşsiz sanatçıları, bilim insanları... Bunlar Rusya'yı ilerletmiyor. Ancak McDonald's'ın gidişi 32 yıl geriletiyor... Zavallı Rusya!

HAMBURGERSİZ RUSYA ÇAYKOVSKİ'SİZ AVRUPA

Belki de asıl soru şu: Acaba Amerikan burgerinden mahrum kalan Rusya mı 32 yıl geriye gitti, yoksa kendisine Çaykovski dinlemeyi yasaklayan Avrupa mı 150 yıl geriye gitti? Sanırız ikincisi.

ABD'nin emrine girip Çaykovski'yle, Dostoyevski'yle, Tolstoy'la, Tarkovski'yle, Bolşoy'la, Kuğu Gölü'yle savaşan Avrupa, Rusya'ya değil ama kendisine zarar verir. Güdükleşir, hödükleşir. Tıpkı ABD aklına uyup Rusya'ya uygulamaya kalktıkları yaptırımların dönüp kendilerini vuracağı gerçeği gibi.

SANAYİ GİTTİ HAMBURGER GELDİ

Hürriyet'in 'haberi' önceki akşam Ulusal Kanal'da yayınlanan 2019 yapımı Oliver Stone imzalı "Revealing Ukraine" belgeselini aklımıza getirdi. Belgeselde Sovyet sonrası Ukrayna'nın, Batı ile bütünleşme adı altında nasıl "babalar gibi pazarlandığını" izledik. Sovyetler Birliği'nden Ukrayna'ya gelişmiş bir sanayi ve altyapı miras kalmıştı. Sovyet sanayiinin üçte biri bu ülkedeydi. Uçak gemisi, uzay roketi, uçak vb. üretebilen Ukrayna, bunların hepsinden vazgeçti, özelleştirdi. Zengin bir kömür üreticisiydi, dışardan kömür ithal eder hale geldi. Ukraynalılar 'özgürce' hamburger yiyebiliyordu ama bütün zenginliklerini kaybetmişti. Ne ilerleme ama!

Elbette bu siyasi bağımlılıkla birlikte ilerledi. ABD'nin tertiplediği 2014 kanlı Maidan darbesi sonrası zafer kazanmış komutan gibi gelen dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Ukrayna parlamentosunda parmak sallayarak şu talimatları veriyordu:

"Başsavcılık Ofisinin, acilen reforma ihtiyacı var. Yargı mekanizması revize edilmeli. Enerji sektörü serbest piyasa ilkelerince düzenlenen rekabetçi bir yapıya erişmeli. Ukrayna’nın, taahhüt ettiğiniz IMF programıyla uzlaşan bir bütçeye ihtiyacı var. Aksi durum Ukrayna’nın güçlükle başardığı ilerlemeyi ve uluslararası toplumun Ukrayna’ya olan pamuk ipliğine bağlı desteğine hepten ket vurur."

Joe Biden'ın oğlu Hunter'ın Ukrayna'da petrol ve doğal gaz işinde olması da tabloyu tamamlıyor...

TÜRKİYE'NİN BÜTÜN KÖFTECİLERİ... BİRLEŞİN!

Hamburger-Özgürlük ilişkisi bizim ülkemizde de tartışıldı. Müziğimizin iki devi Cem Karaca ve Barış Manço ölümsüzleşen eserlerinde bunu tartıştılar.

Cem Karaca, "Niyazi Köfteler" eserinde, hamburgerin Türkiye pazarına girdiği süreci ve yerli köftelerin dramını anlatıyordu. Liberal ekonominin Türk ekonomisine ve köftecisine verdiği zararı mermi gibi sözlerle kafamıza çaktıktan sonra, "Hamburger go home! Yaşasın köfteler!" sloganıyla Türkiye'nin bütün köftecilerini birleşmeye davet ediyordu. Anlaşılan Cem Karaca, bize Hamburger yerine İnegöl köfte önererek, çağlar öncesine götürmek istemişti.

HAMBURGER... PENCEREDEN UÇTU TENCERE

Barış Manço da "Lahburger" eserinde bu konuyu işliyor. Hamburger ve lahmacunu anlatan Manço, "Hamburger! batıya açılan pencere; hamburger! pencereden uçtu tencere" sözleriyle, bu sağlıksız ürünün Batı kültürünün taşıyıcısı olduğunu ve Batıya açılan pencereden tencere yemeği kültürümüzün atıldığını çok veciz biçimde anlatıyor. Lahmacun mu?

"Dünyayı dolaş benzeri yoktur edalı işveli lahmacun

Sen sofranı kur yemeyen toktur şifalı cilveli lahmacun

Mis gibi tereyağ envai bahar biberli sumaklı lahmacun

Beş dakika pişir tam orta karar ceylan bakışlı lahmacun"

RUSYA'YI SAĞLIKLI GÜNLER BEKLİYOR

ABD çocuk obezitesinde dünya 15'incisi. Önündeki ülkelerin tamamı birkaç bin nüfuslu ada ülkeleri. Yani ABD dünyanın en obez ülkesi. Rusya ise 143'üncü sırada. Ruslar, ne idüğü belirsiz bu gıdadan kurtularak sağlıklarına sağlık katacak. Aslında, Facebook'suz, Tiktok'suz, hamburgesiz, kolasız Rusya'yı daha parlak bir gelecek beklediğini söyleyebiliriz.  

Mc Donald's şubeleri kapandı diye Rusya'da insanlar işsiz mi kalacak. Belki, bir süre. Ama Ruslar yemek yemeye devam edeceğine göre yerlerine yenileri açılacaktır. Belki lahmacuncularımız için Rusya, bir fırsatlar ülkesi bile olabilir...