Harran’da binlerce yıl önce üniversite vardı
Harran’a gitmeyi çok severim. Hele suyun ulaşmasından sonra yörenin ekonomik olanaklarının artması ile insanlarının yüzünün güldüğünü görmek de insanı sevindiriyor. Bir de Harran’daki çocukların koşarak gelenleri karşılayıp yörenin geçmişini anlatmak istemeleri çok tatlıdır. O çocuklar doğa üzerinden bulduklarıyla geçmişten gelen ev süslerini yaparlar ve gelenlere satarlar. Belki fakirdirler ama çok onurlu çocuklardır onlar. Yıllar önce onların fotoğraflarını çekmiştim. Kalesi, evleri ve kalıntılarıyla Harran turizm öğeleri açısından çok zengin ve önemli mekanlarımızdan birisidir.
YEDİ BİN YIL ÖNCESİ YAŞAM
Harran adı Sümerce ve Akatca’da, seyahat anlamına geliyor. Dört bin yıldan beri isim değişmemiştir. Kaynakları okuyunca burada yaşayan insanların barış içinde yaşadıkları görülüyor. Antik kültürün temsilcileri Sabiiler, Hiristiyanlar, Müslümanlar yaşadıkları dönemde toplumlarda barış hakimmiş.
Dünyada ilk üniversitenin Harran’da olduğu bu topraklarda yaşayan bizler için gurur kaynağı. Ancak son yıllarda Harran’dan önce Nusaybin’de Mor Yakup manastırında yapılan kazılar sırasında ilk üniversitenin orada olabileceği düşüncesi de var olmuştur.
BİRÇOK BİLİM ADAMI YETİŞMİŞ
MÖ 7000 bin yılında kurulduğu tahmin edilen Harran üniversitesinde birçok bilim adamı yetişmiş. Bilim adamlarının toplandığı bir mekan olmuş Harran. Mısır İskenderiye’de dağılan felsefe oklunun öğretmenleri Harran’a gelmişler. Anadolu’da yöresel tarihin derinliklerinde dolaştığınızda felsefenin çok önemli olduğunu görüyorsunuz. Asos’ta felsefe okulları açılmış, birçok insan yetişmiş.
HARUN REŞİT DÖNEMİ
Abbasilerin ünlü padişahı Harun Reşit zamanında Harran’daki okul çok gelişmiş. Bu dönemde İlk Çağ Yunan bilim adamlarının eserleri tercüme edilmiş ve okullarda okutulmuş. Ve bu okullarda, din, astronomi, tıp, matematik, felsefe alanında eğitim verilmiş. Uygarlıklara baktığınızda bilimi öne çıkaran, bilim adamlarını önemseyen ve bu yönde okullar açan toplumların daha çok geliştiğini görüyorsunuz. Bu görüşe sanatı da katmak zorundayız. Eve kapandığımız şu günlerde sanat en çok buluştuğumuz olgu oldu zaten. Onun için binlerce yıl önce bu topraklarda üniversite açıldığı bilgisi bizim için hem bir onur hem de örnektir.
KONİK EVLER
Harran binlerce yıl var olmuş bir kent. Asurlulara ve Emevilere başkentlik yapmış... Mutlaka çok özel konutlar vardır bunca yılın içinde ancak, 250 yıl önce yapımına başlanan konik evler günümüze kadar gelen çok önemli değerler... Bugün Harran’a giden herkesin hayranlıkla gezip gördüğü evler, özel bir çamur ve tuğla ile yapılmış. Çamurunun içinde, toprak, saman, yumurta akı, gülyağı varmış. Bu evlerin içinde artık yaşayan yok. Yazları çok serin kışları içerisi sıcak olan evleri görmek için her yıl binlerce insan Harran’a geliyor...
HARRAN KORUNMALIDIR
Harran’ın kalesi, cami kalıntıları, üniversiteden kalanlar ve konik evler çok iyi korunmalıdır. Son yıllarda yağışlar nedeniyle konik evler zarar görmüş. Bu konuda konuştuğum, bu ülkenin değerlerini dert edinen fotoğrafçılardan Faruk Akbaş, “Harran’a ilk kez otuz yıl önce gittim. Toz toprak içinde konik tarihi evlerden oluşan doku karşımdaydı. Çok heyecanlandığımı anımsıyorum. Nereyi fotoğraflayacağımı şaşırmıştım. Nerede ise her iki yılda bir gider bu otantik beldeyi fotoğraflarım. Her gidişimde üzüntüm artar. El üstünde tutulması gereken bu belde gözümüzün önünde yok oluyor. Korumayı beceremedik” diyor
Urfa ile ilgili yıllardır bir sergi- kitap için çalışan fotoğrafçı ve müzeci Tahsin Aydoğmuş, “1988 yılında gittim. Çok etkilendim. Urfa ile ilgili büyük bir çalışmanın gerekli olduğuna inandım ve çalışmaya başladım. Sonra gittiğim yıllarda dokunun konik evlerin bozulduğunu gördüm. Bu beni bir fotoğrafçı ve müzeci olarak üzdü. 2018 yılında gittiğimde daha çok üzüldüm. Geriye dönüş olur mu? Tümüyle sil baştan ele alınmalı koruma ve restorasyon çalışmaları yapılmalıdır” diyor.