Haşim Kılıç istifa etmelidir-(TAMAMI)

28 Şubat sürecinde Genelkurmay’ın verdiği brifinglere katılan yargıç ve savcılar, her gerçek aydın tarafından, “yansızlık ve bağımsızlıklarına” gölge düşüreceği
için haklı olarak şiddetle eleştirildi.

Türkiye bir ilke daha tanık oldu. O da hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, 29 Ocak 2010 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi James Jaffery’i ziyaret edip siyasi parti kapatmaları, askerlerin sivil mahkemede yargılanmaları gibi konularda verdiği kararlar hakkında bilgi
aktardığı ve ayrıca bu Anayasa’nın da antidemokratik olduğunu söylediği ortaya çıktı.

Bu Amerikan Büyükelçisi’ne bilgi sunma olayı hayali değildir. Gerçektir. Dünyayı sarsan, artık hiçbir şeyin gizli kalmayacağının belgesi olan Wikileaks belgelerinde yer almaktadır. ( Ref: A. 09 ANKARA 1765 B. ANKARA 107)

Büyükelçi 02 Şubat 2010 tarihinde aşağıda anlatacağımız hususları da kendi merkezine yani Washington’a geçti.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Siyasi Partilerin kapatılmasına her zaman karşı olduğunu fakat DTP’nin Anayasa da siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili maddesine aykırı bir çok fiilleri olduğunu,sadece siyaset düzeyinde kalmayıp, terörü destekledikleri için, Mahkemenin yapacağı başka bir şey kalmadığını söylediği belgeden anlaşılıyor.

Haşim Kılıç asker şahısların sivil mahkemede yargılanmaları konusunda Mahkeme’nin önüne gelen yasa ile ilgili olarak, o tarihteki Anayasanın 145. Maddesinin antidemokratik olduğunu, fakat Mahkemenin Anayasayı değiştirme yetkisi olmadığı için iptalden başka seçeneği kalmadığını ABD Büyükelçisine ARZ EDİYOR.

Hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa konusunda da, bu Anayasa’nın o tarihe kadar 83 Maddesinin değiştiğini, artık bu Anayasa’nın halk oylamasında halkın büyük desteğini alan anayasa ile bir alakası kalmadığını, bu anayasanın değişmesi gerektiğini söylediği belgede yer alıyor.

Konuşmanın ifade tarzına ve yapıldığı yere bakarsanız, Haşim Kılıç sanki bir amirine gelişen olaylarla ilgili bilgi sunuyor zannedersiniz. Bir müstemleke Yüksek Mahkemesi Başkanı bile müstemleke valisine bile böyle bir sunum yapmaz.

Amerika Birleşik Devletleri veya herhangi bir ciddi Devletin Yüksek Mahkeme Başkanları, herhangi bir ülkenin Büyükelçisine makamında bilgi sunar mı? Duyulmuş ve görülmüş şey değildir. Zira egemenliğin en büyük göstergesi yargılama hakkıdır.

Şimdi şu iki noktayı Haşim Kılıç’ın Türk Milletine açıklaması gerekiyor.

Amerikan Büyük Elçisi ile görüşme talebi senden mi geldi. Eğer senden geldi ise bunun sebebi nedir?

Hayır görüşme talebi Büyükelçiden geldi ise, sen niye onun makamına gittin. Büyükelçiyi müstemleke valisi, Anayasa Mahkemesi’ni de müstemlekenin Yüksek Mahkemesi gibi mi algılıyorsun.

ABD Büyükelçisine özür diler gibi bilgi sunan bu şahsı herkesin iyi tanımasında fayda vardır. Bu şahıs Turgut Özal tarafından Anayasa Mahkemesine seçildi. O tarihte kişiliği çok tartışma konusu olmuştu, gericiliği nedeniyle “evinde TV bile yok”, tartışmaları yapılırken, Turgut Özal hukukçu olmayan üyeyi “Ben kontrol ettirdim evinin balkonunda TV anteni varmış” sözleriyle savunmuştu.

Bu şahsın özel yetenekleri de vardır. Çocukları avukatlık stajını yaparken kimseye haber vermeden yurt dışına gitmişler, bu ortaya çıkınca Haşim Kılıç o tarihteki Baro Başkanı’ndan çocuklarının stajlarının yakılmaması için RİCACI OLMUŞTU.

Öğrencilik yıllarında bir şeriatçı derginin Ankara temsilcisiydi. “H.Kılıç” şeklinde yazılıyordu Ankara Temsilcisi. Bunu “Aydınlık Dergisi” ortaya çıkarıp ispat etmişti.

Yüce Anayasa Mahkemesi’nin Başkanı bu şahıstır. Onu önce Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçen şahsı, bunu iki defa Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı ve iki defa da Anayasa Mahkemesi Başkanı seçenleri şiddetle kınıyorum.

Bu şahıs “HUKUK” cu olmamasını dile getirenlere cevap olarak, “ikinci” defa Anayasa Mahkemesi Başkanlığına seçildikten sonra, Bu seçimin hukukçu olmadığını eleştiri konusu yapanlara, en büyük cevap olduğunu ileri sürmüştür.

Bu onun hukukçu olmadığı gerçeğini ortadan kaldırmadığı gibi, bir yabancı ülke büyükelçisine müstemleke valisi edasıyla nere de ise özür diler şekilde bilgi “arz ettiği” gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Böyle bir şahıs Anayasa Mahkemesi Başkanlığı koltuğunda daha fazla oturamaz. Derhal istifa etmesi gerekir.