Hayal tacirleri iş başında!
Kasım ayı ile birlikte, içgüdüsel bir telaş küresel piyasaları sardı. Aralık ayının ilk haftasına kadar olan dönem için, olunduğundan olabildiğince iyi görünmek adına genel bir seferberlik havası her tarafı sarmaya başladı. Finansal ve ekonomik beklentileri, azami oranda düzelterek spekülatif çekicilik yaratmak geri plandaki hedef oldu. Kalıcı ve gerçek olan ile yapay ve geçici olanı birbirinden ayırmak çok zorlaştı. Kısa vadeli sahte fırsatların, orta vadede baş ağrıtan türden tehlikelere dönüşme olasılığı iyice güçlendi!
***
Ne demek istediğimizi açıklamaya çalışalım. Küresel ekonomik beklentilerin olumsuzlaşması artık ötelenemiyor ve bu durum küresel ölçekte kırılganlık algısını yeni rekorlara taşıyor. Çıkar çatışmaları ve buna bağlı uzlaşmazlıklar, sorunları ağırlaştıran ve beklentileri olumsuzlaştıran bir yapı oluşturuyor; oluşan bu kısır döngü riskten kaçınma eğilimini besleyerek kırılganlık ve güvensizliği artırıyor. Bu olumsuzluğu gidermek ve yılsonu bilançolarının iyi görünmesini sağlamak, sistemi oluşturan kurumsal yapının öncelikli hedefi oluyor!
***
Para otoritelerine ilişkin beklentiler daha fazla etkili olamadığı ve maliye politikalarına ilişkin spekülasyonların geri tepme riski yüksek olduğu için, bu hafta içinde şapkadan tavşan çıkarmak gerekti! Çin ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerine ilişkin yalanlanmayan dedikodular başrol oyuncusu olarak sahneye çıkarıldı. Daha önce, görüşmelerde belli bir ilerleme yaşandığı haberleri basında yer almıştı; bu haber tekrarlandı ve eğer uzlaşıya varılır ise uygulamaya konulan ek gümrük vergilerinin kademeli bir şekilde kaldırılacağı konusu eklendi. Başka bir deyişle, etkili olmak adına elde avuçta ne var ise masaya sürüldü ve olumsuzluklar görmezden gelindi; finansal piyasalar abartılı bir coşku ile yeni masala destek verdi.
***
Bu türden taktik gelişmeler kısa vadede etkili olabilir, sorunların ağırlaşmaya devam etmesi pahasına zaman kazandırabilir. Risk taşıyanları biraz daha bekleyişte kalmaya, bazılarını ise geçici olarak yeni risk almaya ikna edebilir. Fakat durumu abartarak, çıkar çatışmaları ve uzlaşmazlıkların çözülmeye başladığını iddia etmek pek mümkün olamaz. Beklentiler, kısa vadede farklılaşır; durgunluğa ilişkin ekonomik beklentiler ile faizlere ilişkin olanları yönü ve yapısı kısmen değişir! Bir çeşit şaşkınlık dönemi yaşanabilir!
***
Eğer iddialar gerçekleşir ise küresel makroekonomik görünüme ilişkin beklentilerdeki olumsuzlaşma bir süre için duraklar; enflasyon baskıları uyarılırken işsizlik konusundaki endişeler bir miktar azalır. Tahvil piyasaları en sert dalgalanmaların yaşandığı belirsizlik alanlarından biri haline gelir ve finansal kesimin görünümünü bozar. Kırılgan olarak bilinen gelişen ekonomiler görece daha olumsuz etkilenir. Tam aksi yöne işaret eden eğilimlerin kalıcı olma olasılığı yok denecek kadar azdır!
***
Fakat Çin ve ABD arasındaki ticaret görüşmelerinde öne sürülen türden geçici bir anlaşma ve devamında ek vergi uygulamalarının kaldırılması söz konusu olmaz ise, beklentiler daha fazla bozulur ve riskten kaçınma fırtınası tüm kesimlerin dengesini fazlası ile bozabilir. Durgunlaşma yönündeki beklentilerin güclendiği ve parasal gevşemelerin etkisiz kaldığı koşullarda, yeni bir küresel krizden kaçınmak pek mümkün olamayabilir!
***
Oyun içinde çok oyun olduğu için, sadece ekonomik açıdan konulara bakarak değerlendirme yapmak yeterince isabetli olmayabilir. ABD özelinde, Başkanı azletmek için seferber olanlar ile ticaret görüşmelerinin olumlu seyrinden yana olanlar aynı kesimler; fakat Çin ile görüşmelerin kaderi, görevden almaya ve 2020 seçimleri için aday olmasını engellemeye çalıştıkları kişinin tekelinde!
***
Ayrıca hiç akıldan çıkarılmaması gereken bir durum var; benzer risk taşıyanlar arasındaki piyasa yapma amaçlı dayanışma, kırılganlığın artmaya devam etmesi durumunda buharlaşır ve her biri kendi kayıplarını sınırlı tutmak adına birbirlerini haklama yarışına girebilir!
Her gelen yılın gideni arattığı bir süreçten geçiyoruz ve çok büyük bir olasılıkla böyle olmaya devam edecek. Küresel koşullarda kalıcı düzelme şansı bulunmuyor ve bu durum ülkemizi kırılgan ekonomiler arasında tutuyor. Hayal tacirlerine kanacak kadar saf olmaktan uzak durun, son bir hafta genelindeki yapay zorlamalara dayalı duygu sömürülerine itibar etmeyin!