HDP kapatılırsa PKK yeni yasal parti kuramaz!

PKK, 1990 yılından bu yana dokuz siyasi parti kurdurdu. Bu partilerin hepsi, Abdullah Öcalan’ın kararıyla ve yöneticilerini tek tek, bizzat seçmesiyle kuruldu. Bu partilerin yöneticileri de bu yalın gerçeği bütün çıplaklığıyla açıklamaktan kaçınmıyorlar. Ancak, bazı aklı evvel şöhretler, PKK ile HDP’yi birbirinin karşıtıymış gibi gösterme alicengiz oyununu sürdürüyorlar.

PKK partilerinin ilki, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın desteğiyle 1990’da kurulan Halkın Emek Partisi (HEP)’dir. HEP, ABD’nin, Birinci Irak Savaşı’nın öncesinde Türkiye’deki siyasal ortamı, “Bağımsız Kürdistan” adı altında “İkinci İsrail Devleti”ni kabul ettirmek için düzenlemesinin bir adımıydı. Aynı dönemde, Türkiye’deki siyasal partilerin hepsi bölündü.

Bakın ki olanlar ne çabuk unutuldu: Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’nin 21 milletvekili istifa ederek HEP’i kurdular. Fethullah Gülen’in marifetiyle MHP’den Büyük Birlik Partisi’ni çıkardılar. Öyle ki iktidardaki Anavatan Partisi (ANAP) bile bölündü, “Yeni Parti” olarak kurumlaştılar. Hatta, Doğu Perinçek önderliğindeki Sosyalist Parti bile Atlantik rüzgârdan nasibini aldı. Oral Çalışlar’ın başını çektiği bir grup, parti kurma iddiasıyla ayrılıp ABD’nin safına geçti.

ÖCALAN, DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ TEKLİFİNİ BANA İLETTİ

SHP’den ayrılıp HEP’i kurdular ancak, 1991’deki seçimlerde, Erdal İnönü ile Abdullah Öcalan arasında yapılan pazarlık sonucunda 21 isim SHP listesinden TBMM’ye girdi. Abdullah Öcalan, Erdal İnönü ile anlaştıklarını, bizzat bana, Şam’da telefonla söyledi.

Bir gün önce, geç saatlere kadar 2000’e Doğru dergisi adına Öcalan ile röportaj yapmıştık. Ertesi sabah saat 8.00’de Öcalan’ın beni telefonda beklediğini bildirdiler. Öcalan aynen şunu söyledi: “Erdal İnönü ile anlaştık. Bize 21 milletvekilliği verdiler. İsterseniz dört milletvekilliğini sizin arkadaşlarınıza verelim. Doğu bey, Hasan Yalçın, Ferit İlsever gibi isimler olabilir. Şırnak’ı tam liste size verebiliriz. Ya da istediğiniz dört kişiyi liste başı yaparız.” Öcalan’ın teklifi üzerine gülünce “Beğenmediniz mi, daha fazla milletvekilliği de verebiliriz” dedi. Ben, “SHP listesinden seçime girmenin yanlış olacağı kanaatinde olduğumu, ancak kararı Partimizin yetkili organlarının vereceğini” belirtmekle yetindim.

Biz bu görüşmeyi yaptığımızda, Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in, PKK’nın Avrupa Temsilcisi’nin telefonda ilettiği teklifi yekten reddettiğini, Türkiye’ye döndüğümde öğrendim.

Bu bilgi sayın Ege Cansen’in kulağına küpe olsun! (1) PKK’nın dışında HDP arayanlar kör değilse, görevlidir.

PARTİ KAPATMA TEMELİNDE TÜRKİYE - ABD SAVAŞI

Biden’in çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye için “sözde müttefik” dedi. Aslında ABD yönetimi için Türkiye, 1991’deki Birinci Irak saldırısından bu yana “sözde müttefik” sayılıyor. Çünkü, ABD’nin 21. Yüzyılı garanti altına almasında kilit öneme sahip “İkinci İsrail’i kurma” projesine Türkiye’nin direnci engel oldu. 1990 ile 2002’deki ABD’nin İkinci Irak savaşı öncesinde Anadolu adeta “Türkiye - ABD muharebeleri”nin sahnesi oldu.

1992’de, Meclis’in açılışında yaşanan “Kürtçe yemin krizi” nedeniyle kapatılma davası açılan HEP, 1993’te, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma amacını taşımak” gerekçesiyle kapatıldı. HEP’in kapatılması sürecinde Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) kurulsa da aynı yıl ÖZDEP de kapatıldı. Bu nedenle bazı HEP milletvekilleri, Demokrasi Partisi (DEP)’ne geçti. DEP de 1994’te AYM kararıyla kapatıldı.

Aynı yıl, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) kuruldu. 1995’teki genel seçimlere katılan ancak yüzde 10 barajını aşamayan HADEP, parti kongresinde terör örgütü PKK bayrakları ile PKK elebaşı Abdullah Öcalan posterlerinin açılması ve Türk bayrağının indirilmesi olayları ile gündeme geldi. HADEP de 2003’te, “yasadışı faaliyetlerin merkezi” olduğu gerekçesiyle kapatıldı.

Aynı dönemde, Türk Ordusu PKK’yı askeri olarak bitirdi. Sadece ülke içinde değil, 1992 ve 1995’te Irak’ın kuzeyine kapsamlı askeri harekatlar düzenlendi. Özellikle 1995’teki Çelik Harekâtı ile PKK’nın beli kırıldı. Nitekim 1998’de, ABD ancak Öcalan’ı teslim ederek kendine alan açmayı tercih etti.

İKİNCİ IRAK SAVAŞI’YA PKK HORTLADI

PKK askeri olarak bitirilmiş, yasal uzantıları kapatılmış olsa bile Türkiye’de ABD’nin en önemli mekanizması olan Gladyo, hükmünü sürdürüyordu. Her ne kadar Gladyo’nun karargâhı, dönemin Genelkurmay Başkanları Org. Karadayı ve Org. Kıvrıkoğlu tarafından TSK’dan çıkartılsa da MİT ve Emniyet içinde, Türkiye’nin milli politikalarını sabote etmek için etkili çalışmalar yürütüyordu.

Sonra ne oldu? Terör faaliyeti yürütemeyen PKK, ABD’nin Irak’a saldırı sonrasında toparlanıp harekete geçti. Haziran 2007’de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasından sonra PKK’ya gün doğdu.

2005’te HADEP ve DEHAP’ın mirasçısı olarak Demokratik Toplum Partisi (DTP), kuruldu. Seçim barajını aşamayacaklarını bildikleri için 2007 seçimlerine bağımsız adaylarla girdiler. DTP, aralarında Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ve Leyla Zana gibi isimlerin de bulunduğu 21 milletvekili ile Meclis’te temsil edildi.

Bakın ne yaptılar? Meclis’te “PKK’nın terör örgütü olmadığını” savundular. Bunun üzerine 2009’da DTP, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı haline gelmesi, terör örgütü tarafından kurulması ve Öcalan’dan talimat alması” gerekçeleriyle kapatıldı.

Böylece HEP, DEP, ÖZDEP ve HADEP’in ardından kapatılan PKK’nın 5. ve son siyasi partisi DTP oldu. DTP milletvekilleri 2008’de kurulan Barış ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) katıldılar. Ancak BDP, 2014’te adını Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olarak değiştirdi ve milletvekilleri 2012’de kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ne katıldı. HEP ile başlayan PKK partileri, bugün iki siyasi parti ile temsil ediliyor.

HDP OYLARI ‘ÇÖZÜM SÜRECİ’ İLE ARTTI

ABD, 2011’de İkinci İsrail Devleti’nin kurmak için Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru inşa etmeye girişti. Dönemin ABD Başkanı Obama, PKK’yı “kara gücü” ilan etti. PKK, Suriye ve Irak’ta ABD sayesinde silahlandırılırken, HDP de ABD’nin talimatıyla AKP ile yürütülen Çözüm Süreci’nde oy oranını artırdı. PKK’nın sözde “Silahlı Güçler Birliği”nin komutanı Cemil Bayık’ın da oy verilmesi çağrısında bulunduğu HDP, barajı geçen ilk PKK partisi oldu ve Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 13,12 oy alarak 80 milletvekili çıkardı.

ETNİK BOĞAZLAŞMANIN KIYISINDAN DÖNÜLDÜ

Bu olay, Türkiye’nin yakın tarihinde Kürt-Türk savaşı çıkarma çabası dikkate alınırsa, en tehlikeli noktaya gelindiğini göstermektedir. Çünkü PKK’lılar şımarmıştı, Başbakan’ın valilere “müdahale etmeyeceksiniz” talimatına güvenerek, gün içinde sokak ortasında cinayetler işleyip, ellerini kollarını sallayarak savuşuyorlardı.

HDP aracılığıyla PKK’nın denetimine geçen belediyeler, “özyönetim” ilanına hazırlık için caddelere hendekler kazmış, şehirlerde, kasabalarda, köylerde cephanelikler inşa etmişlerdi.

Türkiye’nin tepkisi isabetli oldu. 24 Temmuz 2015’te Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başlattığı temizlik harekatıyla, PKK kazdığı çukurlara gömüldü. Ulusal birliğimize kasteden en büyük cinayet girişimi bu yolla bertaraf edildi.

Kasım 2015 erken seçiminde HDP’nin oyları yüzde 10.76'ya geriledi. Kasım 2015 seçimlerinde CHP, ödünç oylarla PKK’ya barajı aştırdı. 2015’te kurulan CHP-PKK ittifakı şimdi Biden tarafından takdis ediliyor.

GLADYO TASFİYE EDİLDİ PKK’NIN BELİ KIRILDI

PKK ve HDP açısından kritik olay, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesinin başarısız kalması ve Gladyo’nun tasfiye edilmesidir. Bir NATO ülkesinde Gladyo’nun yönetim mekanizmasının parçalanıp kadrolarının hapse tıkılması, tarihi bir olaydır. Yakıştığı üzere, bu ilki de Türk milleti başarmıştır!

PKK, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Pençe harekâtlarıyla sınır ötesinde Mehmetçiğin silahıyla ve içeride başta kahraman Diyarbakır Analarımızın yüreği sayesinde adım atamaz hale getirildi. HDP kapatılmanın eşiğine geldi.

FETÖ sultasından kurtulan Türk Ordusu ve Türk Polisi şahlandı ve PKK ile diğer terör örgütlerini perişan etti. Dikkate değer, 2016’dan bu yana Türkiye’de bomba patlatamıyor. PKK’nın eroinleri yakalanıyor. CHP’li belediye başkanlarının desteği olmasa, PKK’nın kent rantlarından aldığı milyon dolarlar da sıfırlanacak.

HDP’nin kapatılması, Türk milletinin “vatanın bütünlüğü ve milletin birliği” mücadelesini taçlandıracak adım olacaktır.

ŞAŞKINLIĞA BAK: HDP’NİN BOŞLUĞUNU PKK DOLDURURMUŞ!

Değerli şairimiz Ataol Behramoğlu, HDP’yi korumak için başka kimse kalmamış gibi Meral Akşener’e ricada bulundu:

“Meral Hanım, Sayın Akşener, tarihsel bir karar verme sürecindesiniz. HDP’in siyaset alanından çıkarılması o boşluğun PKK tarafından doldurulması demek olacaktır. Bunu siz seçmeninize ve bütün ülkeye anlatabilirsiniz. Ülke sizden bu cesareti ve öngörüşü bekliyor.” (2)

Behramoğlu gibi aydınlarımızın şaşkınlığının temeli, Türkiye’de “baş düşman” olarak Tayyip Erdoğan’ı belirlemelerinden kaynaklanıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin niteliğini doğru analiz edemedikleri için istemeseler de “ABD’nin demokrasi oyununda piyonluk” gibi, onlara yakışmayan bir konuma düşüyorlar.

HDP kapatılırsa, PKK yeni bir yasal parti kuramaz. Kurulursa da ÖZDEP örneğinde olduğu gibi anında kapatılır. Behramoğlu’ların anlamadığı, Türkiye’de, ABD’nin “paralel devlet yapılanması” Gladyo temizlendi. ABD artık Türkiye’de, eski dönemdeki “tavşana kaç, tazıya tut” oyununu oynatamayacak.

Bırakın “Biden tayfası”nın iktidar olmasını, Biden’in kendisi bile iktidara gelse, artık PKK Türkiye’de yasal parti olanaklarını kullanamaz. Teröre demokrasi olmaz. Olmayacak!

1. https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ege-cansen/hdpnin-tarihi-sorumlulugu-6286301/

2.https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazarimiz-ataol-behramoglundan-aksenere-cagri-1816504