HDP’nin meşruiyeti

Türkiye’de siyasi tartışmalara maalesef gündelik olanın yüzeyselliği ve sığlığı damga vuruyor. Sosyal medyanın yaygın kullanımı, fikir tartışmalarına geniş kitlelerin katılmasını sağlamak bakımından bir demokratikleşmeyi temsil etmekle birlikte, yüzeyselliğin ve içeriksizliğin yaygınlaşmasına da hizmet ediyor. HDP’li üç belediyeye İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanması ile başlayan yasallık-meşruiyet “tartışması” bunun son göstergelerinden biri oldu.
Meşruiyet, uygun bulma, haklı ve doğru bulma anlamına geliyor. Siyasal iktidarın, yönetilenlerde yasalar aracılığıyla rıza yaratabilmesi için, hem iktidarın kuruluş biçiminin hem de her bir yasanın içeriğinin toplum tarafından meşru bulunması gerekiyor. Ancak bazen yasal olan ile meşru olan denk küme oluşturmuyor.

Hayatın durmaksızın değişme özelliği ve toplumun sınıflardan oluşan çelişmeli yapısı uyarınca, bazı yasalar meşru bazıları gayrimeşru olabilir. Başlangıçta meşru kabul edilen bazı yasalar zamanla gayrimeşru hale gelebilir. Ya da toplumun bir kısmı başından beri o yasayı meşru kabul etmemiş olabilir. Yasal olmadıkları halde kan davalarını, reşit olmayan çocukların evlenmesini veya namus cinayetlerini meşru kabul ederek sürdüren alt kültür grupları vardır.
Tersi de geçerlidir. Meşru olan bir davranış ya da uygulama, başlangıçta yasal olmayabilir ama bu durum uzun sürmez. Meşruiyetin toplumsal zemini genişledikçe yasallaşabilir. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktıktan sonraki eylemi, Osmanlı anayasal sistemine göre bir isyandı ve yasadışıydı. Bu nedenle hakkında idam fermanı yayınlandı. Ancak eylemi meşru idi ve meşruiyetini Türk milletinin bağımsız ve egemen yaşama hakkından (müdafaa-i hukuk) alıyordu. Nitekim bir süre sonra, toplumda giderek genişleyen bir karşılık bularak kendi yasallığını inşa etti.

Bugün HDP’nin meşruiyeti meselesini yasallık ve meşruiyet arasında birebir denkliğin olmadığının en iyi kanıtlarından biri olarak yaşıyoruz.
HDP, yasal bir parti. Fakat PKK ne yasal ne de meşru. Emperyalist devletlerin kucağında terör faaliyetleri yürütmek ve insanlık suçları işlemek suretiyle egemen bir devlet olma kavgası veren PKK’nın varlığı haklı, uygun ve doğru değildir. Bu durumda HDP’nin meşru olmayan bir örgütle ilişki kurması, onunla yetki paylaşımı yapması ya da ondan emir-talimat alması da hem yasallık hem meşruiyet dışı oluyor. HDP’nin seçimlerdeki adaylarını PKK belirlemekte, il-ilçe binalarına Öcalan resimleri asmakta, eşbaşkanları sırtlarını PKK’ya dayadıklarını ve Öcalan’ın heykelini dikmek arzusunda olduklarını ilan etmekte, milletvekilleri Meclis koridorlarında toplu olarak “biji serok Apo” sloganları atmaktadırlar. PKK’nın iradesi dışında bir siyasal iradesi olmadığı için HDP, “şimdilik” yasaldır ama siyasi varoluş biçimi meşru değildir. Bu çelişki sürdürülebilir olmadığı için yakında yasal da olmayacağını öngörmek kehanet olmaz.

Bu nedenle HDP’nin aldığı oyların sayısı, bu partinin ve savunduğu ideolojik sistemin meşruiyetinin kanıtını oluşturmuyor. Mesele oy sayısını küçümsemek değildir. HDP’ye verilen oylar, PKK’yı meşru ve yasal hale getirmek amacıyla verilmiyor. Kaldı ki meşruiyetin kendi yasallığını dayatabilmesi için sadece oy yetmez. Meşruiyetin tarihsel ve toplumsal dayanaklarının da oluşması gerekir. PKK’yı Türk anayasal sisteminin meşru bir öznesi haline getirebilmek için HDP’nin bir taraftan tarihsel ittifak bloğu oluşturabilmesi, bu gücün anayasayı değiştirecek güce erişmesi gerekiyor. ABD’nin bütün gücüyle bu bloğu inşa etmeye çalıştığı görülüyor. Ancak diğer taraftan mevcut anayasal düzenin arkasındaki ideolojik-siyasi değer sistemine (Atatürkçülük, milliyetçilik, üniter devlet, yurttaşlık vb.) verilen toplum desteğinin erimesi ve toplumun başka ideolojik-siyasi-ahlaki temeller üzerinde bir yeniden kuruluşa ikna olması gerekiyor.

Hiç kimse Türk toplumunu şehitlerimizin aslında boşu boşuna öldükleri, PKK’nın aslında haklı bir “savaş” verdiği vb. türünden yalanlara ikna edemez. Öcalan’ın heykelinin dikilebileceği bir ideolojik meşruiyet iklimi asla oluşmayacak. Açılım döneminde estirilen rüzgârın etkisi söndü, dengeler değişti. HDP’nin altı milyon oyu muhalefeti sarhoş etmiş durumda. Ancak süreç, HDP-PKK ilişkisinin meşruiyetine ilişkin iddia zeminin daralması yönünde ilerliyor.