'Hedef 2023, öyleyse atış serbest!'

Bırakın 2023 yılına kadar iktidarda kalmayı, ilk genel ve yerel seçimleri kaybedeceklerini AKP iktidarının yöneticileri gayet iyi biliyorlar. Bu nedenle de, Cumhuriyetimizin 100. yılına yani 2023 senesine ilişkin, hesapsız-kitapsız, afaki ekonomik ve sosyal hedefleri ısrarla ilan etmekte bir sakınca görmüyorlar. Yani "hedef 2023 öyleyse atış serbest" olarak özetlenebilecek bir tavır sergiliyorlar.
Nasıl olsa o tarihte iktidarda olamayacaklarını, dolayısıyla da, hesap vermeyeceklerini düşünüyorlar herhalde.
Son olarak 2 Ağustos 2017 tarihinde Milliyet gazetesinde eski Başbakan Yardımcısı, halen Kültür ve Turizm Bakanı aynı zamanda ekonomi profesörü de olan Sn. Numan Kurtulmuş'un bir söyleşisi yayınlandı.
Kurtulmuş, bu söyleşisinde "...süper lige çıkacağız, henüz dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri değiliz, önümüze büyük hedefler koymak zorundayız..." mealinde iddialı sözler söylüyor.
Kuşkusuz ki, ekonomi için yüksek ve büyük hedefler koymak yanlış birşey değildir. Hedefler, vizyon koyar, teşvik eder ve motivasyonu artırabilir. Ama ciddiyet ve gerçekçilikten uzak, dolayısıyla inandırıcı olmayan abartılı hedefler koymanın yanıltıcı ve şaşırtıcı sonuçları olur. Bu da, hedefleri ilan edenlerin yanı sıra ülkenin kredibilitesine de zarar verir. Yani, eğer "gökteki yıldızları" vaadederseniz ve buna erişelemeyeceği de aşikarsa, tabii ki çok zor duruma düşersiniz.
Şimdi Sn. N. Kurtulmuş'un dünyanın süper ligi olarak tanımladığı en büyük ilk 10 ekonomiden birisi olabilmemiz ve iktidarın 2023 yılı için hedeflediği sonuçlara ulaşabilmemiz için, Türk ekonomisinin yıllık ortalama en az yüzde 10-11 gibi bir büyüme hızıyla büyümesinin gerçekleştirilmesi gerekir.

İLK 20'DE KALAMAYIZ!

Hatırlanacağı üzere, cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılına ilişkin olarak, 2010 senesinde dönemin Başbakanı T. Erdoğantarafından son derecede iddialı ekonomik ve sosyal hedefler açıklanmıştı. O gün, "...12 yıl sonra yani 2023 yılında milli gelirimizin 2 trilyon dolara ulaşacağının..."müjdesini vermişti T. Erdoğan.
Keşke ulaşabilsek ama biraz ekonomi, biraz matematik ve biraz da mantık sahibi her hangi bir yurttaşımız bile (ekonomist olmasına gerek yok) böyle bir hedefe ulaşılabilmesinin bugün için artık ve maalesef imkansız hale geldiğini anlar ve görür.
2003-2017 yılları arasında AKP iktidarının milli gelirimizi getirdiği seviyeye baktığımızda -2023 yılına da aynı tempoyla gidildiği takdirde- en fazla 1.3 milyar dolar seviyesinde bir milli gelir rakamına ulaşılabileceği hesaplanmaktadır.
Yukarıda da değindiğimiz üzere, Türkiye'nin milli gelirde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmesi için, en az yüzde 10-11'lik yıllık ortalama bir büyüme hızını yakalaması gerekiyor.
Ancak, böyle giderse dünyadaki bugün ilk 17-18. ekonomi arasında olan yerimizi dahi koruyabilmemiz mümkün olamayacak.
Türkiye belki de dünyadaki ilk 20 en büyük ekonomi arasına dahi giremeyecek noktaya gelebilecektir 2023 yılında maalesef.

15 BİN DOLAR BİLE BAŞARI OLUR

Aynı şekilde yine daha önce de yazıp-söylediğimiz gibi, 2023 yılı için hedeflenen kişi başına düşen milli gelir için açıklanan 25 bin dolar hedefi de bugün tamamıyla "afaki" kalmıştır.
Çünkü 2023 yılında milli gelirin kişi başına 25 bin dolara çıkabilmesi için, her yıl en az yüzde 13-14 oranında ortalama büyüme hızıyla artması gerekir milli gelirin.
Dolayısıyla, bu gidişatla 15 bin dolara ulaşmak bile başarı olur.

500 MİLYAR DOLAR İMKANSIZ

Benzer şekilde ilan edilen toplam 500 milyar dolarlık ihracat ve "0" dış ticaret açığı hedeflerinin de gerçekleşmesi imkansız gibidir. Bu gidişatla, ihracatın ancak 300 milyar dolara ulaşabileceği ama dış ticaret açığının ise, 100 milyar doları aşacağı hesaplanmaktadır.
Siz, istediğiniz kadar TÜİK Başkanlarını değiştiriniz, istediğiniz kadar milli gelir hesaplama yöntemleri ile oynayınız, istediğiniz kadar ilan edilmiş olan istatistiki verileri geriye dönük olarak revize ediniz, yine de "güneşi balçıkla" sıvayamazsınız.
2023 yılında ekonomiye ilişkin açıklanan hedeflerin hiç birisinin tutmayacağı bugünden görülüyor. Bırakın tutmasını, bu hedeflerin yarısına bile (yüzde 50) ulaşılması başarı olur.
Ancak moralleri de fazla bozmayalım.
Bu kafayla ve gidişatla üretimden, zenginleşmekten, çağdaş-bilim-fen-teknoloji-rekabet ve eğitimden, çağdaş sanat,kültür,spor ve edebiyattan hızla uzaklaşsak da "imam hatip" mezunları sayısı hedeflerine 2023'e kalmadan rahatlıkla ulaşılacağına ve hatta fersah fersah aşılabileceğine inancımız tamdır. Bu da tek tesellimizdir.