Herkes iş başına!
Yere basan ayağa iş yoksa,
Kavrayan ele, konuşan dile,
Çaresiz babaya, çileli anaya iş yoksa,
İş yoksa nişanlıya, yeni evliye,
İş yoksa mavi tuluma, beyaz önlüğe,
İş düşüyor sıkılan dişe, düşünen başa,
Isırılan yumruğa iş düşüyor.
İşten atıldıysa Aydın’ın inciri,
Tosya’nın pirinci pazardan kovulduysa,
Pusuya düşürüldüyse Konya Ovası,
Yatağında öldürüldüyse Diyarbakır karpuzu,
Çürütüldüyse Tuz Gölünün tuzu,
İş düşüyor yurtsever hocaya,
Hekime, hâkime, savcıya, sanatçıya iş düşüyor.
İş yoksa pancara, mısıra, fındığa,
İş yoksa hamsiye, palamuda, mezgide,
Tekirdağ’ın sarı kızına,
Rize’nin çay filizine iş yoksa,
İş düşüyor dokumacıya, doğramacıya,
Madenci ile makiniste iş düşüyor.
Amerikan sigarası patron olduysa,
İşten attıysa Samsun’u, Bafra’yı, Yenice’yi,
Başa geçtiyse Beşinci Kol Beyi,
Teslim ettiyse tarlayı, tapanı, kutsal bahçeyi,
İş düşüyor emekliye, şoföre, aşçıya
Yerdeki taşa, gökte uçan kuşa iş düşüyor.
Yoğurda, süte, nohuda,
Ovaların bereketine, toprağın kutlu etine
Geçirildiyse işgalci üniforması,
Çalıştırılıyorsa hepsi gavur hesabına,
İş düşüyor tornacıya, makineciye,
Ebeye gebeye, eczacıya iş düşüyor.
Atatürk Çiftliği’nin boynu vurulduysa,
Tuzak kurulduysa Ceylanpınar’a,
Domuzları tıka basa doyurup da
Aç bıraktılarsa tiftik keçisini,
İş düşüyor kazmaya, küreğe, tüfeğe,
İş düşüyor çarpan yüreğe!
Tıkadılarsa fabrika bacalarını,
Kestilerse çarşıların damarlarını,
Maltepe’de, Kocaeli’de, Bursa’da,
Falakaya yatırdılarsa dokumayı, petrokimyayı,
Kırdılarsa sanayinin kollarını...
İş düşüyor mimara, mühendise,
Tüccara, yurtsever polise iş düşüyor.
İş düşüyor Ayşe’ye, Fatma’ya, Ali’ye, Veli’ye,
İş düşüyor ölüye diriye!
Haydi! Herkes işbaşına!