Hırsızlık tavsiyesi, hırsızlık fetvası

“Eğer seçimde bir sahtekârlık yapılabiliyorsa... Bunun nedeni senin ihmalkârlığındır. Sandığa sahip çıkmazsan, son aşamasına kadar süreci denetlemezsen, sandık başı organizasyonunu mükemmel bir şekilde kurgulamazsan... Seçimde sahtekârlık da olur, hile de olur” (Ahmet Hakan, Hürriyet, 4.4.2014)

***

Seçim sandıklarında AKP tarikatının yaptığı hırsızlıkları, hileleri okudukça, duydukça çılgına dönüyordum. Hele, internet işlerinde çok usta iki genç dostum internette gördükleri hırsızlık görüntülerini anlattıkça ağzımdaki protez öfke ve hırstan ikiye bölünecekti.

Aklıevveller, sandığa sahip çıkamadığı için CHP’yi utanmadan, arlanmadan suçluyorlar. AKP’ye “aferin, aşk olsun, pardon” demedikleri kalıyor.

Seçim sandıklarının namusunu korumak, hükümetin işi. Devletin değil, adını koyalım, hükümetin işi. Korumak yerine seçim sandıklarının ırzına, namusuna tecavüz eden bizzat hükümet. Adamlar kalkmışlar, muhalefete, mağdura çemkirerek hırsızı dolaylı yoldan kutluyorlar.

Ayıptir ba! Ayiptir zoo!

Bu gidişle “cezalandırıcılar” çıkar.

***

4.4.2014 tarihli Hürriyet gazetesinde, Mustafa Küçük imzalı ve “Kurul Kararı: Kağıthane’de sahtecilik var” başlıklı bir haber var. Haberin altında ise,

(CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Kağıthane’de tutanaklarda tahrifat yapıldığını ve sonuçlarla oynandığını belirterek “Kağıthane İlçe Seçim Kurulu yapılanın hata değil bir sahtecilik olduğunu kabul etmiş ve bu sahteciliği yapanlarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağını da ifade etmiştir” dedi. Salıcı, Bakan Taner Yıldız’ın trafolara kedi girdiği yönündeki açıklamasına da atıfla “Öyle görünüyor ki seçim kurullarına fare girmiş oyları kemirmiş” diye konuştu. Salıcı, kurulun 1033 numaralı sandıkta belediye meclis oyları itibariyle 101 oy alındığı ancak birleştirme tutanağına 1 olarak geçirildiğini, AK Parti’nin sayım cetvelindeki ilçe belediye meclis oyunun 91 olduğu ancak birleştirme tutanağına 191 olarak kaydedildiğini, aynı sandıkta büyükşehir belediye başkanlığı için 100 olan AK Parti oyunun birleştirme tutanağına 155 olarak geçirildiğini, farklı bir sandıkta ise CHP’nin 184 oy almasına karşın tutanağa 4 olarak geçtiğini tespit ettiğini söyledi.”) deniliyor

***

Kağıthane İlçe Seçim Kurulu tutanağında şu ifadeler yer alıyor:

(... 36 sandıkta yapılan hataların kalemle yapıldığı, hem yazı ile düzeltmeler yapıldığı ve belli bir partiden diğer bir partiye aktarmalar yapıldığı, sahte işlemlerin kim ve kimler tarafından yapıldığının tespiti için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına, kararın ilgisi itibari ile Kağıthane CHP İlçe Başkanlığına, AKP Kağıthane İlçe Başkanlığına tebliğ edilmesine; tebliğden itibaren 03.04.2014 Perşembe günü 17.00’ye kadar İstanbul İl Seçim Kuruluna itiraz etmelerine 02.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.)

***

Aynı tarihli Hürriyet gazetesinden bir başka haber: “Tokat’ın Yeşilyurt ilçesinde de seçimler iptal”:

(Tokat’ın Yeşilyurt ilçesinde AK Partili Kazım Misafir’in 50 oy farkla kazandığı seçim, MHP’nin itirazı sonrası İl Seçim Kurulu tarafından iptal edildi. Yeni seçim 1 Haziran’da yapılacak. Yeşilyurt’ta pazar günü yapılan seçimde 1007 nolu sandık başkanının engelli, yaşlı ve hasta kişilerle birlikte oy verme kabinine girdiği öne sürülerek itirazda bulunulmuştu. Yapılan incelemede iddianın doğru olduğu tespit edilerek seçimler iptal edildi.

Yalova’da ilk olarak AK Parti adayı Yakup Koçal’ın 1 oy farkla kazandığı belirtilmiş. CHP’nin itirazı üzerine yapılan sayımda CHP’li Salmal’ın 6 oyla seçimi kazandığı belirlenmişti. Yalova’da bu kez de AK Parti 120 sandığın sonuçları için itiraz etti.)

***

Işıklar sönüyor, oy sayımı mum ışığında yapılıyor. Sandık başlarına AKP Bakanları, Emniyet Müdürleri gidiyor. AKP alta düştüğü anda, sonuç akışları birden birkaç saat kesiliyor, sonra AKP birden öne geçiyor. Nasıl iş?

Gene aynı tarihli Hürriyet’te, Yalçın Bayer’in sütununda en büyük hilenin İstanbul’da yapıldığı yazıyor.

Ankara bir başka âlem: Yeni yasa uygulanmasa, Ankara kenti ile hiçbir ilişkisi olmayan kırsal bölgeler Büyükşehir için oy vermese mevcut belediye başkanı Melih Gökçek çoktan “eski” belediye başkanı olacak.

“Ak Parti adayı Melih Gökçek ile CHP adayı Mansur Yavaş arasında henüz kesinleşmeyen Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimleri için tüm itiraz seçeneklerini değerlendiren CHP yönetimi, hatalı olduğunu tespit ettiği tutanaklara itiraz etmesinin ardından, seçim sonuçlarını doğrudan etkilediğini düşündüğü 124 bin geçersiz oy ile birlikte 25 ilçedeki tüm sandıkların yeniden sayılması talebini içeren başvurusunu İl Seçim Kurulu’na iletti. CHP yönetiminin son seçeneği ise seçimin iptali için ‘olağanüstü itiraz’ hakkını kullanmak olacak.” (Milliyet, 4.4.2014)

İtiraz yapılan, AKP’nin kazandığı belirtilen yerlerin %90’ında belediye başkanlığı el değiştirdi ve çoğu CHP’ye, bazıları da MHP’ye geçti.

Demek ki hilelerin çoğu AKP’yi kazandırmaya yönelik. Bunda hükümetin rolünün bulunmadığını ileri sürmek adam kandırmak olmaz mı?

AKP lehine hile yapmak mubah, açıkgözlük ve sandığa sahip çıkmak oluyor.

Muhalefet partilerinin hali ise ihmalle suçlanıyor. Bu nasıl iş?

Yüzünü kapatsan kıçın, kıçını kapatsan başın açıkta kalıyor. Bu nasıl iş?

***

“Ortada suçüstü yapılmış somut bir hırsızlık ve gasp örneği var: Buna göre, AKP’nin 30 Mart 2014 Yerel Yönetim Seçimleri’nden atılması (ihraç edilmesi) ve Yüce Divan tarafından kapatılması gerekir”.

Ama muhalefeti suçlayarak, “Eğer seçimde bir sahtekârlık yapılabiliyorsa... Bunun nedeni senin ihmalkârlığındır. Sandığa sahip çıkmazsan, son aşamasına kadar süreci denetlemezsen, sandık başı organizasyonunu mükemmel bir şekilde kurgulamazsan... Seçimde sahtekârlık da olur, hile de olur” diyorlar.

Bu, eli silahlı mahalle kabadayısından durmadan dayak yiyen silahsız bir gence “Kendini neden korumuyorsun!” diye çıkışmaya benzer. Bu tür olaylarda mazlumu korumak polis ve jandarmaya düşer. İşi polis, jandarma ve yargı halletmezse ortaya “cezalandırıcılar” çıkar ve ortalık mezbahaya döner.