Hollywood'la Yeşilçam oyuncularını biraraya getirme düşü

Ülkemizin en büyük festivallerinden birinin düzenleyicisi, bu yıl yapılacak festivalin etkinlikleri üzerine konuşurken, amaçlarının Hollywood'un ünlüleriyle Yeşilçam'ın ünlülerini bir araya getirip, sinemamıza katkıda bulunmak olduğunu açıklıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse hoş ama içi boş bir laf.

İşin hoş tarafı, bu yıl bu festivalde ünlü Hollywood oyuncularını konuk olarak görme olanağına kavuşabileceğimizden geliyor. Kimilerinin ünlülerin festivale konuk olarak davet edilmelerine bir alerjisi olsa da, dünyadaki her festival bunu yapıyor ve festivalin adını geniş kitlelere duyurabiliyor. Bir festivale katılan konukların tanınmış olması, festivali yalnızca saygın yapmıyor, onun da ötesinde, festivalin büyüklüğünü, zenginliğini ortaya koyup bir çeşit tanıtımına da katkıda bulunuyor.

İşin boş tarafına gelince, o da Hollywood'un ünlüleriyle Yeşilçam'ın ünlülerini buluşturup sinemamıza getireceği yararlarda.

Ülkemizin en büyük festivallerinin başında bulunan bir kişinin Yeşilçam'ın yerinde yeller estiğinden habersiz olması şaşırtıcı. 90'lı yılların ortalarından günümüze dek Yeşilçam diye bir şey yok. 1994'ten sonraki döneme bizler Postyeşilçam ya da Bağımsız Sinemacılar dönemi diyoruz. Yani Yeşilçam'ın olgusunun bitiminden sonra, farklı çevrelerden gelip, günümüz sinemasına damgasını vuran yönetmenlerin egemen olduğu bir dönemdeyiz. Günümüz sinemasında ne Yeşilçam'ın o bildik yapımcısı, ne senaristi, ne görüntü yönetmeni, ne de yönetmen ve oyuncuları var. Ya da geleneksel Yeşilçam'ın insan faktörünün sinemamızdaki yeri yüzde iki bile değil. Hal böyle olunca Hollywood'un ünlüleriyle Yeşilçam'ın ünlülerinin bir araya gelmesinden sinemamıza nasıl bir yarar sağlanır, orasını anlamak pek mümkün değil.

Yeşilçam tarih oldu

Bu sözleri söyleyen festivalin en üstündeki kişi, kendi festivalinin son on beş yıllık bir geçmişine göz gezdirse, ödül alan -birkaç kişinin dışında- Yeşilçam'lı kaç kişiyi görebilir acaba? Hatta son on yıldır Yeşilçam'ın geleneğini temsil eden az sayıda filmler bile ön jüriden geçip yarışmalı bölüme giremiyor, girebilenler ise ne yazık ki eli boş dönmek zorunda kalıyor.

Yeşilçam iyisiyle kötüsüyle artık bir nostalji. İşlevini bitirip tarih oldu. 90'lı yılların ortalarında ortaya çıkan bağımsızların ise Yeşilçam'la, gerek yapısal ve gerekse içeriksel ve estetik yönden uzak yakın hiçbir ilişkisi yok. Kendi paralarını ortaya koyup, kendileri yazıp kendileri yönetiyorlar. Yani riskleri göze alarak film yapan bağımsız sinemacıların, adı üstünde kimseye bir bağlılıkları yok.

Elbette ki bu sinemacılar uzaydan gelmedi. Çoğunun beslenme kaynağı Yeşilçam oldu. Bunu kimse inkar etmiyor, ama onları hala Yeşilçam gibi görmek yanlış. Yeşilçam'ın kendisi de, insan faktörü de, seyircisi de bugün bir başka yerlerde. Onun için Holywood'lu yıldızlarla Yeşilçam'ı bir araya getirmenin sinemamıza hiçbir katkısı olmaz, olsa olsa, biraz geç de olsa tanışmış, birbirlerini filmlerinin dışında bir otel lobisinde görmüş olurlar. Bu da az bir şey değil derseniz de, o da kabulümüzdür.

Ama yine de haksızlık etmeyelim. Elbette ki Yeşilçam oyuncuları büyük festivallerimizde var. Ama filmlerde değil, yalnızca jüri başkanlıklarıyla, kortejde...

xxxxx