İflas etmiş ekonomi!

2018-2020 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri, ben bu ekonomiyi iyi yönetemedim, çok savurganlık yaptım, paraları saçtım; şimdi halktan acısını çıkartacağım, mesajını veriyor. Gerçekçi olmayan hedefler ve tahminler Türkiye ekonomisine güveni tamamen sıfırlayacak şekilde belirlenmiş. Vergi artışlarının ekonomiye ve sektörlere nasıl bir etki yapacağı umursanmamış. Sözün özü şaka gibi… İflas etmiş ekonominin itirafı sanki.

HEDEFLERDE ŞAKA YAPILMIŞ!

Cari açık:
Cari açığın 2017-2018-2019-2020 yıllarında ortalama 40 milyar dolar civarında olacağı tahmin edilmiş. Milli gelire oranın da yaklaşık yüzde 4 gibi gerçekleşeceği öngörülüyor.
Bunun anlamı, milli gelir istikrarlı büyüyecek, ihracat sürekli artacak, turizm gelirleri artacak, enerjiye bağımlılığımız azalacak ve enerjiye ödediğimiz fatura bedeli düşecek. Bu kadar olumlu gelişme aynı anda olacak. Mümkün mü?
Milli gelir ve büyüme:
GSYH’nın 2017 dolar kuru 3.56 TL ile 852.2 milyar dolar, 2018’de dolar kuru 3.70 TL ile 930.2 milyar dolar, 2019’da 3.88 TL ile 997.6 milyar dolar, 2020’de ise dolar 4.321 TL olacağı tahmin edilerek 1 trilyon 74 milyar dolar olacağı hesaplanmış.
Bir kere dolar tahmini gerçekçi değil. Doların bugün itibariyle en az 4 TL olması gerekiyor. 4 yıl sonra hâlâ 4.3 TL olacağını tahmin etmek şaka yapmak demektir.
FED faiz artışları yapacak ve bilançosunu küçültecek. Dünya ekonomisi krizde. Dünyanın birçok bölgesinde gerginlik ve savaş var. Bizim güneyimiz yangın yerine dönmüş. Türkiye’nin sıcak paraya ihtiyacı çok. Türkiye dış borcunu çeviremiyor. Buna rağmen dolar kurunu bu şekilde tahmin ediyorsanız bizce şaka yapıyorsunuz, demektir.
Büyüme oranı:
Türkiye ekonomisi 2017 dahil önümüzdeki 3 yıl yüzde 5.5 bir büyüme gerçekleştireceği öngörülüyor. Bu büyümeyi hangi sektörlerle yapacağız; geçmiş performans ortada. Buna da şaka diyoruz.
Bu büyüme oranını her yıl yüzde 5.5 olarak gerçekleştirmek için katma değer yaratıcı üretim ekonomisine dönmeniz gerekir. Harcamaların artırılması ile bu oranda büyüme sürekli sağlanamaz. Sağlansa bile ülkemize bir hayrı yok. Yabancılar bu büyümeyi finanse edeceği için sadece onlar kazançlı çıkar.
Kişi başına düşen milli gelir (KBMG):
Kişi başına düşen milli gelirin 2017-2020 arasında sırasıyla 10.579-11.409-12.100-13.024 dolar olacağı hesaplanmış.
Bu durumda müjde hepimize. Orta gelir tuzağından çıkıyoruz ve zenginleşiyoruz.
Tabi ki büyüme oranları ve dolar kuru bu şekilde tahmin edilirse KBMG de bu şekilde çıkar.(KBMG=GSYH/Nüfus). Ama bunun gerçekçi olmadığını programı yazanlar da biliyor.

HAYAT UCUZLAYACAK!

OVP’na göre hayat pahalılığı yani enflasyon her yıl ciddi biçimde azalacak.2017’de yüzde 9.5’a inecek. 2018’de yüzde 7, 2019’da yüzde 6, 2020’de yüzde 5 olacak.
Her yıl pazara gittiğimizde filemizi daha az para ile dolduracağız.
Öte yandan eğer enflasyon bu şekilde azalacaksa faizler hep yüksek olacak demektir.
Enflasyon oranın düşmesini sağlayacak hangi yapısal reformlar gerçekleştirilecek ki hayat ucuzlayacak, sorusunu sormadan edemiyor insan.
Enflasyonun ciddi biçimde azalacağını öngörürken vergi artışlarının hayatımıza etkisinin, fiyatlara yansımasının sıfır olacağı varsayılmış sanki. Buna da hayret diyoruz.

İŞSİZLİK MİNİK MİNİK AZALIYOR

Tüm göstergeler büyük büyük artar veya azalırken işsizlikte ihtiyatlı davranılmış. Küsuratta oynanmış.2017’den itibaren sırasıyla yüzde 10.8 – 10.5 – 9.9 – 9.6 olarak tahmin ediliyor.
İstihdam oranı da yüzde 47.0 - 47.8 – 48.7 - 49.5 olarak öngörülmüş.
Büyüme oranı her yıl yüzde 5.5. İşsizlik oranı minik minik düşüyor. Bunun anlamı büyümenin istihdam artışı yaratmayan kaynaklardan daha çok besleneceği.
Üretim ve katma değer olmadan işsizlik azalmaz. Reel ekonomi borcu borçla ödeyerek işletmesini çevirdikçe, işletme sermayesi yaratamadıkça işsizlik sorununu çözemeyiz. Çünkü en hızlı tasarruf aracı işçi çıkartmaktır. Yatırım da yapılmadığında yeni işçi alınmaz.

SONUÇ

Hükümetin OVP hedefleri ve kaynak yaratma telaşı, ekonomimizin iflas ettiğinin ve bunun için yine vatandaşa gitmek zorunda kaldığının itirafıdır.
İktidar güneyim alev alev, bu nedenle ordumuzu güçlendirmeliyiz, gerekçesi ile vergi artışları yaparak ek kaynak yaratmak istiyor.
Biz de soruyoruz:Bugüne kadar neden savurgan bir ekonomik politikası izlediniz? Neden paraları lüks harcamalarda saçtınız? Neden hep harcamayı teşvik ettiniz de üretime önem vermediniz? Şimdi bize bu programla şaka yapıyorsunuz… Peki, biz de bunu şaka kabul edip, gülüyoruz…