İkinci Ağıt, İki Nehrin Arası

(Yıkılmış bir duvarın önünde, döne döne
klarnet çalan yoksul , yaşlı bir Filistinli.
İnce, ışıklı, şaşırtıcı bir yağmur yağmakta... )

Hangi Tanrının boşluğa fırlayan kolu,
Yolladı seni kapıma?
Hangi kitap yol gösterdi de,
Doğrudan avluma girdin?

Elini çek! Kutsal eşiğime postalını sürtme,
Esen rüzgarımı kirletme.
Torbanı ölüm emirleriyle kim doldurdu?
Gözlerime bak da söyle!

Enkidu’yu tanımadan,
Seni üstüme süren kimdir,
Kanlı buyurucun, efendin kim?
O kimdir ki, Firavunlar Firavunu
Yanında acemi oğlan gibidir?

Hangi Rab adına iş görür,
Muhteşem, modern şeriatın senin?
Üstümüze Apaçilerini gönderir de,
İtirazsız kilitlenirler büyük katliama.
Kan kusturan ölüm melekleri ki,
Zeytin yaprağı kadar yoktur değerleri.

Hangi zamane Mevlasıdır ki o,
Silahlıdır çocuklar karşısında, evvel ahir?
Biri de var ki, damardan kırbacını
Ceninler üstünde şaklatmakta mahir.

Düşmanından ödü kopan,
Sen değil misin, cezalılar sömürgeni
Sen değil misin, yeni yetme Rabbinden
Kan çanağıyla ödül koparan?

Savunmasız bir kavmi,
Kul yapmak için, kılıcı araya koydun.
Çevreni ölüm dalgalarıyla sarıp kuşattın da,
Ah kuşatıldım, dedin.

Evini bir mezara dönüştürecek, o kral kimdir?
Çöl rüzgarı boş sözleri yankısız bırakır,
Savurur sahra kumu gibi sonra da.
Hurma dalı gibi kırıp atar,
Lanete uğratılan kutsal vaatleri.

Gölgesini kovalayan, kendini beğenmiş
O meczubun oğlu sen değil misin?
Komşularını tüketmeden
Evine dönmeyecek olan, yüzyılın yüzkarası?
Ne yazık ki, yetmiş iki kavmin
Cesediyle dolacak iki nehrin arası.


* Cenin Ağıtları, İsrail’in Nisan 2002’de Cenin’e saldırdığı ve üç hafta boyunca Filistinlilere katliam uyguladığı günlerde yazıldı.