İlaçlar nerelere ulaşıyor?

28 Mayıs günü yayınlanan yazıda kullanılan tarım ilaçlarından en fazla yüzde 6’sının hedef alınan canlılara isabet ettiği belirtilmişti. Geri kalan binlerce ton tarım ilacı nereye gidiyor? Bir kısmı bitkiler tarafından alınıyor. Büyükçe bir kısmı toprağa karışıyor. Bir kısmı buharlaşıp havaya karışıyor. Yağışlarla havadan ve sızma yoluyla topraktan sulara karışıyor. Güneş ışığı ve topraktaki minik canlılar tarafından parçalanıyor. Bitki, hayvan ve insan bünyesinde birikip parçalanıyor. Bazı parçalanma ürünleri esas ilaçtan daha tehlikeli olabilmektedir.

İLACIN BİTKİLERDEKİ HAREKETİ

Bitkiler ilaçları yapraklarındaki gözenekler ve kökleri ile alabilir. Bitkinin özsuyuna karışan sistemik tesirli ilaç, odun boruları aracılığı ile yukarı doğru hareket ederek en tepedeki yapraklara bile ulaşabilir. Bir kısmı buharlaşarak havaya karışır. Bitkilerin dış kabuğunun altında bulunan soymuk boruları aracılığı ile aşağı doğru hareket ederek köklere kadar inebilir. Biyolojik olarak taşınan ilaç bitkide birikmekte ve yıkıma uğramaktadır. Yıkım ürünleri de bitkide taşınmaktadır. İçinde bulunduğumuz üretim döneminde hiç ilaç atılmamış olsa bile önceki yıllarda yapılan ilaçlamalardan toprakta kalanların etkisiyle ürünlerde ilaç kalıntısı olabilir. Yaprakların alt ve üst yüzeylerinin tüylü veya mumlu olması, gözeneklerin durumu, hava sıcaklığı, oransal nem, yağış, güneşlenme gibi etkenler, bitkilerin ilaç alımını etkiler. İlacın yapısı, fiziksel durumu, uygulama tekniği, damla büyüklüğü, rüzgâr da etkili olur.

TOPRAKTAKİ HAREKETİ

İlaçların fiziksel ve kimyasal yapısı, uygulanma yöntemi ve ilacın miktarı, topraktaki kimyasal ve biyolojik tepkimeler, toprak tipi ve özellikleri, kil ve organik madde içeriği, asitlik derecesi, oksijen ve su miktarı, toprağın emme/bırakma durumu, kimyasal ve mikrobiyolojik parçalanma, yer değiştirme, tarımsal işlemler, iklim şartları, bitki gelişimi, kök gelişimi, terleme, beslenme durumu gibi etmenler toprakta ilaçların parçalanmasını ve bitki kökünün ilaç alımını etkiler.

Eğimli bölgelerde suyun yüzey hareketi ile ilaçlar taşınabilir ve suda çözünürler. Topraktaki katı maddelere tutunarak rüzgâr aşındırmasıyla (erozyon) hedef bölgelerden uzaklaşabilirler. Bu nedenle hiç ilaçlama yapılmamış bölgelerde bile ilaç kalıntısına rastlanabilir. İlaçlar buharlaşarak toprağın içine veya dışına doğru hareket edebilir ve hava akımı ile uygulanan yerden uzaklaşır. Yüzeyden sızarak toprağın derinliklerine doğru hareket edebilirler. Topraktaki suda çözünen ilaçlar, su ile aşağı doğru hareket ettiklerinde topraktaki organik madde tarafından yüzeysel olarak emilirler ve oradaki küçük canlılar tarafından biyolojik olarak parçalanırlar. Buharlaşmanın fazla olduğu dönemde emilmiş olan ilaç dışarı salınır ve kılcal su ile tekrar yüzeye çıkar. Tarımsal alanlara atılan ilaç, yağmur sularıyla yeraltına süzülerek veya yüzeysel sulara ulaşmak suretiyle su kirliliğine neden olur. Toprak alt sularına ve ırmaklara karışan ilaçlar da bitkilere ve böceklere ulaşmaktadır. Sucul canlıların içine girdikten sonra uzun süre değişmeden kalabilirler. İçme sularına bulaşmaları sonucunda insan, evcil hayvan ve yaban hayvanlarının sağlığını olumsuz etkiler.

HAVADAKİ HAREKETİ

Parçacık ve buhar halinde havaya karışan ilaçlar, yağışlarla yeryüzüne inerek; toprakta, akarsu, çay, göl ve denizde birikirler. Ayrıca havadaki gaz ve parçacıklara tutunarak da toprak yüzeyinde birikir ve buradan yer altı ve yerüstü sularına ulaşırlar. Havakürenin (atmosfer) ilaçların taşınmasında önemli rol oynadığı ve ilaçlanan bölgelerden çok uzaklara taşınıp oralarda birikmesine neden olduğu bilinmektedir. Püskürterek uygulanan ilaçlar buharlaşıp uçarak havaya karışmakta ve rüzgârla taşınabilmektedir. Bu yolla ilaçlar hedef olmayan canlılara ve bitkilere ulaşabilmektedir. Yağışlarla tekrar toprak yüzeyine dönmektedir. Uygulandığı ortamda ışık etkisiyle, kimyasal ve mikrobiyal olarak değişime uğramaktadır.

SONUÇ

Bilinçsizce ve aşırı dozda kullanılan ilaçlar doğada bir serseri mayın gibi tehlike saçmaktadır. Çok ciddi bir çevre ve sağlık sorunu ile yüz yüzeyiz. Somut örneklerle devam edeceğiz.

Not: Bu yazı aşağıdaki çalışmadan faydalanarak hazırlanmıştır. Yazarlara teşekkür ederim.

(1) Osman Tiryaki, Ramazan Canhilal, Sümer Horuz; “Tarım İlaçları Kullanımı ve Riskleri”, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 26(2): 154-169 (2010).