İmam Hatip siyasetinin iflası

AKP yönetiminin İmam Hatip siyaseti iflas etmiştir.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un İl Millî Eğitim Müdürlüklerine yolladığı son yazı, bu iflası belgeliyor. Dün Aydınlık’tan öğrendik, o yazıda talebin yetersiz olduğu okulların Anadolu Liselerine dönüştürülmesi emrediliyor.
Birçok İmam Hatip Okulu’nda öğrenci kontenjanı dolmadı. AKP iktidarının bütün zorlamalarına rağmen, İmam Hatiplerde 107 bin boş kontenjan kaldı. Buna karşılık 91 bin 687 öğrenci açıkta.
ÇARE
Çare, ilk aşamada İmam Hatip Okullarının bir bölümünün Anadolu Liselerine dönüştürülmesidir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın yazısı bu kapıyı açıyor. Ancak bu çözüm yeterli değildir. Gençlerimizin Meslek Liselerine yönelmelerinin yolları da açılmalıdır. Türkiye’nin Üretim Ekonomisine geçmeye mecbur olduğunu Vatan Partisi yıllardır vurguluyor; şimdi herkes söylemeye başladı. Üretim Ekonomisi devlet önderliğinde olur; planlı kalkınmayla olur; iyi yetişmiş ara elemanlarla olur. Mesleki ortaöğretimin payını yüze 65-70’lere çıkarmadıkça ne eğitim sorunumuzu çözebiliriz ne de Üretim Ekonomisinde yeterli başarıyı yakalayabiliriz.
AMERİKANCI DARBELERİN AÇTIĞI YOL
İkinci Dünya Savaşı sonrasında İmam Hatip Okullarının yaygınlaştırılması programını Türkiye’nin önüne koyan, ABD emperyalizmi idi. 1971 ve 1980 askerî darbeleri, Yeşil Kuşak Projesi kapsamında İmam Hatip Okullarına hız verdi. AKP iktidarı, Amerikancı darbelerin yolunda ilerleyerek, İmam Hatip Okullarını yaygınlaştırdı. Cumhuriyet Öğretiminin Birliğine son verebileceklerini sanmışlardı. Yalnızca imam ve din görevlisi yetiştirmek için kurulan İmam Hatip Okullarını Türkiye’nin eğitim sistemi haline getirmeye kalktılar. Başaramadılar.
TÜRK DEVRİMİ GERÇEĞİ
Ortaçağ kafası, bir kez daha Atatürk Devrimi gerçeğine çarpmıştır. İmam Hatip Okulu dayatmasına karşı öğrencilerin, velilerin ve halkın yürüttüğü mücadeleler, işte o gerçeği temsil ediyor. Boş kalan İmam Hatip Okulu sıraları, o mücadelenin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir. İmam olmak isteyenler imam eğitimi görebilir, ancak hiçbir öğrenciye zorla imam hatip eğitimi verilemez. Türkiye’nin imam ve din görevlisi ihtiyacı da sınırlıdır.
Ülkemizde millî, bilimsel ve laik eğitim mücadelesi, hep emperyalizmin dayatmalarına karşı yürütüldü. Türkiye, iki yüzyıldır devrimlerle çağdaşlaşıyor. 1876, 1908, 1920 ve sonrasında yaşadığımız devrim süreçleri, bu toplumun bağrından çıktı. İstiklâl, hürriyet ve çağdaşlık adına ne varsa, hepsi bu devrimlerin ürünüdür. Padişahlığın, ağalığın, beyliğin, şeyhliğin, cemaat ve tarikat örgütlenmelerinin karşı koyuşları, her defasında yenilgiyle ve ezilmekle sonuçlanmıştır. Millî Demokratik Devrim, Türkiye’nin iki yüzyıllık hakikatidir. Bakın artık Emniyet Müdürlerinin konuşmalarında seslendiriliyor o büyük karar: “Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi olamaz.”
Vatan Partisi Programının 7. Maddesinde vurgulanan bu kararın karşısında duracak bir güç yoktur. Hele bugünkü Vatan Savaşı koşullarında, milleti ancak laiklik temelinde birleştirebiliriz.
VATAN PARTİSİ PROGRAMI YİNE GÜNDEMDE
Vatan Partisi’nin son Seçim Bildirgesi’nin eğitim ve öğretimi düzenleyen 59. Maddesinin çözümü gündemdedir:
“59. Cumhuriyet Eğitiminin Birliği ve Felsefesi
“Millî Hükümet, Cumhuriyetin devrimci felsefesi kılavuzluğunda, bağımsız, demokratik, laik, bilimsel ve halkçı ekonominin ihtiyaçlarına cevap veren, tek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Bu bağlamda emperyalist çıkar sistemine eleman yetiştiren bugünkü eğitim sistemi temelden değiştirilecektir. Millî kimliğimizi pekiştirmek için Öğrenci Andı yeniden uygulamaya konacaktır.
“İmam Hatip Okulları, imam ve din adamı ihtiyacını karşılayacak sayıya indirilecektir. Önümüzdeki süreçte 40 İmam Hatip Okulu yetmektedir. İhtiyaç fazlası İmam Hatip Okulları, öğrencilerin tercihleri de dikkate alınarak normal liselere çevrilecektir. Karma İmam Hatip Okullarında kız-erkek ayırımına son vereceğiz.”
AKP, 16 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Ancak daha öğrencinin okul talebini bile saptayamıyor. Türkiye’yi insan kaynağı planlamasını yapmaktan aciz bir hükümet yönetmektedir.
Vatan Partisi’nin Prof. Dr. Tülin Oygür Başkanlığındaki Merkez Eğitim Bürosu ve Prof. Dr. Zafer Kars Başkanlığındaki Araştırma Geliştirme Bürosu (ARGEM), kültürel, toplumsal ve ekonomik kalkınmamız için gerekli insan ihtiyaçlarını saptayarak, Millî Hükümetin eğitim ve öğretim planları üzerinde çalışıyorlar.