İnşaat sektörü SOS veriyor!
Borçlanma ekonomisinde deniz bitti. Üretmeden tüketmekte duvara dayandık. Hükümet 15 yıldır eleştirilere kulak tıkamıştı. Artık mızrak çuvala sığmıyor.
Temel’in ölmeden mezar taşına yazdırdığı “Hastayım, hastayım dedim inanmadınız ne oldu?” yazısına benzer bir durum yaşanıyor.
İkinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Seçim öncesi uygulanan seçim ekonomisine rağmen düşüşte. 3. ve 4. çeyrekte tehlike işareti..!
Ekonomik kriz nedeniyle birçok sektörde sıkıntı var. En çok dikkat çeken de inşaat sektörü. PROJELER DURDU
1970’li yıllarda Almanya’nın, 2008-9’da Amerika’nın, son yıllarda İspanya ve Portekiz’in yaşadığı ağır sorunların hepsinin kökeninde inşaat sektöründeki kriz var.
Esas olarak da konut krizi!
Türkiye de tehdit altında.
Alınan bütün önlemlere rağmen inşaat sektöründen iyi haberler gelmiyor.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu’nun açıklamaları dikkat çekici. “Döviz kurlarındaki artış nedeniyle özel sektörde inşaat firmalarının yüzde 70’i projelerini durdurdu. Kamu müteahhitleri batmak üzere! Son bir yılda demire yüzde 125, çimento, kablo ve alüminyuma ise ortalama yüzde 50 zam geldi” diyor.
Müteahhitler yeni inşaat çukuru açmaz hale geldiyse sona geliniyor demektir.
KAMU MÜTEAHHİTLERİ
Kamuyla iş yapan müteahhitler kur etkisiyle yüzde 70’leri bulan maliyet artışları nedeniyle zorda. Çoğu da yandaş. Yüzde 70’lere yaklaşan maliyet artışını kaldıramaz oldular.
Üstelik hak edişlerde de sorun yaşanıyor. Firmalar tek tek gidiyor. Kimi banka kapısında yapılandırma derdinde, kimisi iflas bayrağını çekmiş durumda.
Acilen “fiyat farkı ve tasfiye kararnamesi” istiyorlar.
‘YAP-SATÇILAR’, ‘SAT-KAÇCI’ OLDU
Sadece büyük şehirlerdeki inşaatçılar değil, Anadolu şehirlerindekiler de zorda. Anadolu’da 600 bin bitmiş konut stoku olduğu konuşuluyor. İnşaatı yarım kalanların sayısı da yüzbinlerle ifade ediliyor. Bunların tamamına yakını markasız. Çoğunluğu dar ve orta gelirlilere hitap ediyor. Dar gelirlinin bırakın konut almayı, karnını doyuracak hali kalmadı.
Birçok inşaatçı borçlarını ödeyemediği için işi bırakıp kaçmış.
Urfalı bir dostum aradı. Eskiden “yap-satcılar vardı, hepsi sat-kaçcı oldu” dedi.
Mağdurların sayısına her geçen gün yenileri ekleniyor.
SAYI FAZLA
Sektör hesap kitap yapmaya başladı. “300 bin müteahhit fazla. Yılda 1,5 milyon konut yerine en fazla 500 bin konut üretmeliyiz” ifadeleri dillendiriliyor. İnşaat sektörü lokomotif sektör. Lokomotif arızalanınca vagonların yolda kalacağı malum.
Anlayacağınız uzun süredir yapılan eleştiri ve uyarılar gerçek oluyor. İnşaat sektörü S.O.S. veriyor. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek..!
ARABA SALTANATINA NEŞTER
Günlerdir ekonomik krize karşı kamuda tasarrufu gündeme getiriyoruz. Dünyanın en zengin ülkeleri Almanya’da, Amerika’da, Japonya’da, ... bile olmayan makam arabaları saltanatına vurgu yapıyoruz.
Nihayet ses geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak kamu kurumlarından kuruma ait ve kiralık araç listelerini istemiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da önlem alınacağını bildirdi.
Umarız “bizim yandaşlar biniyor” diye düşünmez ve gereğini yapar.
AYAKTA KALACAK FİRMALAR
Bu arada, zor durumdaki firmaların da incelendiğine ilişkin bilgiler geliyor. Türkiye için, ihracat ve sanayimizin geleceği için gerekli olan kuruluşlar mercek altına alınmış. Öncelik sıralanması yapılacağı ifade ediliyor.
Objektif kriterler esas alınırsa olumlu.
Ama güven sorunu var. Yandaşlara ayrıcalık yapılacağı endişesi büyük.
Biz baştan uyaralım. Türkiye’nin hiçbir lüksü kalmadı. Yanlış yaparlarsa sonuçlarına katlanırlar. Fransa’da, Yunanistan’da, yaşananlar ortada. Koca koca partiler un ufak oldu.
Türkiye’de de örneği var. Ecevit gibi karizmatik bir liderin partisi ekonomik kriz sonrası sıfırlandı. Bu kural AKP için de geçerli..!