İnsan mı? Para mı?

Sosyal medyada, sınıf arkadaşım ve İzmir Tabip Odası önceki dönem yönetim kurulu üyesi bir hekim arkadaşımın bir paylaşımını gördüm. Muhtemelen birçoğunuz bu paylaşımı görmüşsünüzdür.

“Evden çıkabilirsiniz" kararları “Virüs bitti” değil; “Artık hastanede size de yer var” anlamına geliyor.

11 Mayıs Pazartesi günü AVM’ler açılıyor. Sinemalar, çocuk oyun alanları, yeme içme yerleri kapalı, mağazalar açık.

Sevgili dostumdan bir paylaşım daha. “Türkiye verileri Kovid kontrolünde iyi bir süreçte olduğumuzu gösteriyor, ama tuttuğumuz ipi kaçırmayalım. AVM ortamı sakıncalı görünüyor.”

Paylaşımın altında bir not; AVM ortamı, koronavirüsün bulaşma hızını 6’ya katlıyor.

Dünyada bundan önceki en büyük ve yaygın salgın 1918 yılında yaşanmış; İspanyol gribi. İspanyol gribi toplamda üç atak yapmış. Aşağıdaki tablo, İspanyol gribi salgınının Britanya’daki ataklarını ve bu ataklarda yaşanan can kayıplarını göstermektedir.

Tabloya bakıldığında, 1918 salgınında ilk kayıpların 1918 Temmuz ayında yaşandığını, daha sonra kayıpların sıfıra yakın seyrettiği, ekim ayından aralık ayına kadar ise ilk salgın kayıplarının neredeyse beş katı kadar ile hayatını kaybeden insan olduğu, üçüncü atakta ise yine ilk salgının iki katı kadar insanın hayatını kaybettiği görülmektedir. AVM’lerde olup da, dışarıda bulamadığımız mal ve hizmet var mı? Sürekli bir AVM müşterisi olmamakla birlikte, AVM’lerde genel olarak giysi türevlerinin “marka” olan kısmının bulunduğunu biliyorum; çok rahatlıkla muadiline (eğer marka merakınız yoksa) ulaşabileceğiniz mal grupları. Sonuçta AVM’lerin açılmasının ticarete de çok önemli katkı sağlamayacağı bir gerçek. Neden bu kadar ısrar? Nedeni şu; AVM sahipleri genellikle inşaat firmaları. Sektör, Kovid-19 salgınından çok çok daha önce krizin içindeydi. Son aldıkları nefes, AVM’lerden aldıkları kira gelirleri idi. Eğer kira gelirleri biraz daha ertelenirse (Kiraları alamadıklarını varsayıyorum, en azından önemli kısmını) zaten batık olan şirketler geri dönülemez şekilde iflas bayrağı çekecek. AVM’lerde çalışacak personelin sağlığı, oralara gidecek insanlarımızın sağlığı maalesef paradan önemli. Ak Parti salgın krizinden önce de, aldığı her ekonomik tedbirde mutlaka “yağlı bir et parçasını” inşaat firmalarına ayırıyordu.

Başladığınız nokta çok önemli. Yanlış başlangıçlar bazen ölümcül sonuçlar doğurabiliyor, ayak bağı olmaya devam ediyor.

Para mı? İnsan mı?

Mustafa Kemal’in altı oku her zaman yol gösterici. Halkçılık ilkesi bu günler için daha yaşamsal.