İnsanın Kibrine ve Yaşama Umuduna Dair Bir Novella: Buzullar Arasında Bir Kış
“Evet. Buna inanıyorum. Bu kalbim çarpmaya devam ettiği sürece, iradesi olan bir yaratığın umutsuzluğa kapılmaması gerektiğine inanacağım.” - Jules Verne
Jules Verne… Onun adını duymayan bir okura denk gelmek çöl sıcaklarına kar yağmasıyla eşdeğerdir muhtemelen. Eşsiz hayal gücüyle birçoğumuzu çocukluğumuzda, ergenliğimizde, gençliğimizde ve hatta yetişkin bireyler olarak adım attığımız hayatımızda etkilemeyi başarmıştır şüphesiz. Onu okuyan çocuklar şanslıdır çünkü maceradan maceraya koşmuştur. Onu okumaya devam eden yetişkinler ise belki daha şanslıdır çünkü yeni bir Jules Verne kitabı okumak çocukluklarındaki anlara gitmek ve o anıları yeniden canlandırmak anlamına gelir.
Fransız edebiyatının en büyük simalarından olan Jules Verne 1828 yılında doğduğunda kim bilebilirdi onun bu kadar fazla eser verip ismini edebiyat dünyasına kazık gibi çakacağını? Eğer bir başka hayat yaşasaydı belki de yazar olamayacak ve milyonlarca insanın hayatına dokunamayacaktı. Bu sebeple edebiyat, kesinlikle sihirli bir mecra.
“…yüreklerde umutsuzluk ve sıkıntıya yer bırakmamak lazımdı.” (sayfa 40)
Hukuk öğrenimi gördüğü esnada para kazanmak için yazmaya başlayan Jules Verne daha sonra tamamıyla edebiyata yöneldi. Tiyatroların ardından kısa öyküler ve romanlara geçiş yapan Verne, “Olağanüstü Yolculuklar” adını verdiği dizisinin ilk kitabı olan “Balonla 5 Hafta”yı yayımladığında 35 yaşındaydı. O günden beri de sayısız konu hakkında sayısız macera kaleme alan yazarın ünü önce önce ülke sonra da kıta sınırlarını aşarak dünyaya yayıldı.
Seksen Günde Dünya Gezisi, Dünyanın Merkezine Seyahat, Denizler Altında 20.000 Fersah, Esrarlı Ada, Dünyanın Ucundaki Fener gibi hepimiz için ayrı ayrı anlamları olan birçok büyük eser kaleme alan Verne’in “Buzullar Arasında Bir Kış” isimli bu eseri de yine kısa olmasına rağmen dolu dolu bir macera içeren yapıtlarından bir diğeri. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Modern Klasikler dizisi içinde yayımlanan kitabı Fransızca aslından dilimize aktaran kişi Alev Özgüner.
Bu novellasında Jules Verne okurlarını buzullarla kaplı Grönland’a götürüyor. Dunkerque’ten başladığımız yolculuk, -45’lere varan dondurucu bir soğuk eşliğinde buzlar diyarına doğru ilerliyor. Heyecan ve gerilim yüklü bu macera, aşk, dostluk, aile gibi kavramlar eşliğinde bir kurtuluş, yeniden doğuş öyküsü ortaya koyuyor.
“… ama bu yeni umut yüreğinde yeşerir yeşermez, ona dört elle sarıldı.” (sayfa 9)
Kaptan Louis Cornnutte, “Korkusuz Kız” adlı gemisiyle çıktığı yolculukta, iyi niyetinin kurbanı oluyor ve tekinsiz sularda yardım sinyali gönderen tanımadığı insanların yardımına koşarken kayboluyor. Yanında iki mürettabatıyla birlikte gemisinden uzağa düşen ve buzlar diyarına sürüklenen Louis’nin öldüğünü düşünen gemi tayfası, ikinci kaptan eşliğinde Dunkerque’e geri dönüyor.
Louis Cornbutte’ün babası Jean Cornbutte de tıpkı oğlu gibi bir denizcidir. Oğlunun ölmediğine dair duyduğu hissin gücüyle bir kurtarma planı geliştirir. Oğluyla evlenmeyi düşünen nişanlısı Marie’nin de yer aldığı ekip, çetin şartlar eşliğinde bir maceraya atılır.
Buraya kadarki kısım, klasik bir Jules Verne anlatısının başlangıcıdır. Fakat öykü, bundan çok daha fazlasıdır. Okura vaat ettiklerini bu yolculukta bir bir gerçekleştiriyor Verne ve yine unutulmaz bir serüvene imza atıyor.
“… insan sevdiğinde güçlü olur!” (sayfa 10)
Tıpkı Agatha Christie’nin polisiye romanda, Edgar Allan Poe ve H. P. Lovecraft’ın gotik öyküde adı ilk anılan yazarlar olması gibi, Jules Verne de modern dünyada “bilimsel roman” türünün yaratıcısı ve öncüsü olarak bilinir. Buna “fantastik macera” kavramı da eklenebilir pekâlâ.
Buzullar Arasında Bir Kış isimli bu novella da yine kuzeye doğru yapılan bir gemi yolculuğu ve bunun sonucundaki yaşananlara odaklanan, kısa sürede okunan keyifli bir novella. Christopher Nolan’ın “Interstellar” filminde Dr. Mann’in Gezegeni’ne gitmişsiniz gibi bir gizem ve meceraya hazır olun.
Keyifli okumalar dilerim.