İş dünyası hükümetten feragat bekliyor!

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde iş dünyasının gündemi işsizlik ve ülkenin içinde bulunduğu krizdi. Bir iki cesur iş insanı hariç kimse açık yüreklilikle bu sorunları dile getirmek istemedi. Sorunlar hep genel geçer söylemlerle, siyasi tartışmalara hiç girmeden kenarından köşesinden dolanılarak anlatıldı. Oysa bir hafta önce ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, yine Uludağ'daki otelinde gazetecileri ağırlamış, burada yaptığı konuşmada iş yapamadığını anlatmıştı.

Bir hafta sonra farklı bir ses benzer bir serzenişi hem de yüksek sesle dile getirdi. Capital ve Ekonomist Dergileri'nin düzenlediği Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali'nin yöneticiliğini yaptığı "Feragat Zamanı" adlı oturumda konuşan Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım, iş dünyası ve bankaların üzerlerine düşen fedakarlıkları her dönem yaptığını belirterek, devletin de özel sektöre destek olmasını istedi.

TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR

Oturumun açılış konuşmasını yapan Adnan Bali, Türkiye'nin 19 yılda kazanabildiği yatırım yapılabilir ülke notunu son 3 yıl içinde kaybettiğini söyledi. Bali zirvede, "Çatışma, uzlaşmazsızlık ve mutabakatsızlık yerine gerçekçi bir anlayış ile uyumlu bir poltika yaratmamız gerekiyor. Bunun yaratığı uyumdan hepimizin istifade ediyor olmamız gerekiyor. Önemli olan iddialarınız ile imkanlarınız arasında gerçekçi kabul edilebilir bir bağlantı olması” uyarısında bulundu.

Ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi kaydeden Yüksel Yıldırım'ın mesajları ise daha sertti.

Konuşmasında ABD Başkanı Kennedy'ye atıf yapan Yıldırım, "Ülke benim için ne yaptı?' değil de, biz bugün ülkemize ve devletimize ne yapacağız?’ diye sormalıyız ve yüzde 200 katkı vermeliyiz. Türkiye bunu hak etmiyor’’ dedi.

IMF'YE BORCU ÖZEL SEKTÖR ÖDEDİ

Gezi parkı olaylarından önce herkesin Türkiye'ye ilgi konusunda sıraya girdiğini fakat, şimdi kimsenin Türkiye’ye gelmek istemediğini anlatan Yıldırım, yurtdışında yaptıkları toplantıların yarısının “Türkiye nereye gidiyor?” sorularıyla geçtiğini belirtti.

Yıldırım'ın mesajları özetle şöyle oldu:

Kredi notu yatırım yapılabilirin altına gitti.

Biz bunu nasıl geri alırızı konuşacağımıza, hükümetin tüm bakanları kızıyor, ‘ciddiye almıyoruz’ diyorlar. Ama yurtdışı ciddiye alıyor ve bize para veriyorlar.

İş dünyası ve bankalar çok büyük feragat yaptı. Ak Parti 2003’te geldiğinde KİT’lerin maaş ödeyecek durumu yoktu. Özelleştirmeyi açtığında kimse inandırıcı bulmadı. İş dünyası bankalardan da borçlanarak, devletin yapamadığı, borç içinde batmış firmaları satın alarak kurtardı. IMF’ye 70 milyar dolar borcu ödedi. 5 milyar dolar da kredi verdik diye her yerde anlatıyorlar. Bu özel sektör sayesinde oldu.

260 MİLYARLIK BORÇ BATAĞI

Yurt dışında kazandıklarımızı ülkeye yatırım olarak getirdik. Yatırımlarla Türk insanının başarısını dünyaya göstermek istedik.

İş dünyası feragat zamanında fazlasını yapıyorsa daha iyisini yapabilmek için hükümetimizin de bizleri anlaması lazım.

260 milyar dolar borç batağında bulunan özel sektör ve bankalara destek olunması lazım. Bizim kimseye düşman olmak gibi bir lüksümüz yok. Yakın coğrafyada ve iş partnerlerimizle, AB ile AB ile çalışarak ilk on ekonomiden biri oluruz.

YATIRIM İÇİN AĞLIYORUZ

En büyük özelliğimiz ülke kötü olduğu dönemlerde iyi günler için yatırım yaptık. Türkiye’de krizlerle büyüyen apolitik bir firma olarak en hızlı büyüyen firmalardan biriyiz.

İstihdamda seferberlik diye bir şey açıklandı. Biz yüzlerce eleman alıyoruz. Ama şov yaparak bunu söylemiyoruz. Benim liman projelerim bakanın imzasında duruyor. Diyorlar ki; yatırım yapın. Biz yatırım için ağlıyoruz. Ama onaylar çıkmıyor. Bu ülkeyi benim gibi seven, tüm kazancını üstüne borç ekleyip yatırım yapmayı bekleyenler var.

Çanakkale’de COP 21 taahhütlerine uygun, GE ile yüzde 10 ortaklı kömür santralı yatırımımı onay bekliyor. 5 milyar dolarlık yatırım. Bunun üstüne limanlar, madenler var.

BANKALAR ŞİRKETLERİ KURTARDI

Bu ülkede bir gerçek yatırımcı var. Bir de konuşanlar var. Biz bunları artık ayırt edip, gelecek planlaması yaparak, Türkiye’yi 6 ay bir yıl içinde sorunları çözülecek hale getirebiliriz. Türkiye tekrar rayına oturur.

Biz batıyla doğuyla değil, dünyanın dört bir yanına gideriz.

Feragat zamanında iş dünyası olarak, bankalar olarak bizden ne isteniyorsa yaptığımızı düşünüyorum. Bugün çökmüş gibi görünen Türk ekonomisini ayakta tutuyorlar. Bankalar, şirketlerin üstüne gitse şirketler batarlar. Biz de onu iyi şekilde kullanıp ülkeyi çıkaralım.''

FİRMALARI KUR ÇARPTI

Yüksel Yıldırım’ın konuşması zirve boyunca düzenlenen oturumlar içinde en çok alkışı alırken, Adnan Bali de kendisine “Bankaların övülmesine pek alışık değiliz. Teşekkür ederiz. Elimizden gelenin en iyisini kullanacağız” sözleriyle teşekkür etti.

Bir başka oturumda ise Torunlar GYO Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aziz Torun, kurdaki artışlar nedeniyle döviz borcundan dolayı firmaların zor durumda olduğunu söyledi.

ERDEM BAŞÇI İLE SOHBET

Zirvede bizim dikkatimizi çeken bir konuşmada da Emine Sabancı Kamışlı'dan geldi. Sabancı, işsizliğe işaret ederek ülkenin en önemli sorununun bu olduğunu dile getirdi. Zirvenin ikinci günü bir açık oturumda konuşmacı olan Merkez Bankamızın eski başkanı Erdem Başçı (şimdi OECD nezinde Türkiye'nin daimi temsilcisi) ile kısaca sohbet etme fırsatı bulduk. Zirveye eşiyle birlikte katılan Başçı, FED Başkanı Janet Yellen'in politikalarından övgüyle söz etti. GazeteHabertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım ve Milliyet Yazarı/NTV Ekonomi Müdürü Servet Yıldırım'ın da olduğu ayak üstü sohbette konuşulanlar yazılmamak kaydıyla olduğu için detaya girmiyorum. Ancak Başçı'nın söylediğine göre OECD nezdinde Türkiye algısı gayet olumlu.