İş güvenliğinde ödül ve ceza yöntemi

İş güvenliğini uygulamada ödül-ceza yöntemi nedir?

Değerli meslektaşım ve arkadaşım Gökhan’ın 23 Nisan’da yazmış olduğum yazı hakkında görüşlerini benimle paylaşması üzerine bugün Ödül-Ceza yöntemini detaylı olarak yazmaya karar verdim. İş güvenliği önlemlerini alırken ödül ve ceza yöntemi, en çok tercih edilen yöntemlerdendir. Çalışanın yaptığı işin karşılığı olarak ödül veya ceza alması, iş güvenliği uygulamasında yararlı olduğu gözlenmektedir. Bazı yerlerde daha çok ödül yöntemi tercih edilirken, bazı yerlerde ise ceza yöntemi tercih edilir. Cezalar ücret kesintisi üzerinden ise 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 38. maddesine bakmamız gerekmektedir. Bu madde; “İşveren toplusözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye’de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir” demektedir. Fakat ben işçiye ceza yönteminden çok ödül yönteminin kullanılmasını tercih edenlerdenim. Çünkü ceza çalışanın tedirgin çalışmasına sebep olacakken, ödül çalışanı daha istekli çalıştıracaktır.