İşkolu barajını aşamayan sendikalara bir öneri
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın 41. Maddesi’ne göre bir sendikanın toplusözleşme yapabilmesi için kurulu olduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde 3’nü ve işyerinde çalışanların da yarıdan fazlasını temsil etmesi gerekmektedir. Bu ikili baraj nedeni ile ülkemizde sendikalaşma oranı ve bağıtlanan toplusözleşme sayısı çok düşüktür. AB ülkelerinin çoğunda böyle bir baraj sistemi yoktur. Acaba işçi sendikalarının 6356 sayılı yasanın bu hükmünü dolanarak toplusözleşme imzalaması olanaklı mıdır?
Bir sendika işkolunda çalışan işçilerin yüzde 3’nü temsil etmeyebilir fakat o işkolundaki bir veya birkaç işyerinde çalışan işçilerin çoğunluğunu üye yapmış olabilir. O işçiler işkolunda kurulu başka sendikalara bazı nedenlerle üye olmak istemiyorsa çalışma yaşamları boyunca hiç toplusözleşmeden yararlanamayacaklar mı?
Sözleşme özgürlüğü kavramı temel bir haktır
İş Hukukumuzda ve Borçlar Yasası’nda sözleşme özgürlüğü kavramı vardır. Taraflar kamu düzenine, ahlâka aykırı olmamak koşulu ile sözleşme yapmak özgürlüğüne sahiptir. Sözleşme özgürlüğü bireyler için temel bir haktır. 6356 sayılı yasanın getirdiği sınırlama, yasadaki koşulları gerçekleştiremeyen işçi sendikalarının ve üyesi işçilerin bu temel haktan yararlanması önlemektedir ve temelden yanlıştır. Başka bir deyişle yasanın bu hükmü çoğunluğu ödüllendiren azınlığı cezalandıran bir hükümdür.
Eğer bir işyerinde o işkolunda kurulu sendika işçilerin çoğunluğunu örgütlemişse ve işverene toplusözleşme yapma isteğini iletmişse ve işveren de bu isteği kabul etmişse 6356 sayılı Yasa’nın 41. Madde hükmü dolanılarak toplusözleşme yapma hakkı kabul edilmelidir. Almanya’da toplusözleşme düzeni böyle işlemektedir. Çalışma Bakanlığı’nın toplusözleşme düzenine müdahalesi diye bir şey söz konusu değildir. İşveren başvuran sendikanın gerçekten işçinin çoğunluğunu temsil ettiğine inanıyorsa masaya oturup sözleşmeyi bağıtlamaktadır.
Bağıtlanan sözleşme bireysel sözleşmeye dönüştürülebilir veya protokol olarak anılabilir
Yukarıdaki örneğimizde taraflar özgür iradeleri ile bir sözleşme imzalamışlardır. İşçiler özgür iradelerinin kullanımı için üyesi oldukları sendikaya yetki vermişlerdir ve bağıtlanan sözleme Borçlar Yasası’na ve İş Yasası’na uygundur. Bağıtlanan sözleşmenin hükümleri sendika üyesi her işçinin bireysel iş sözleşmesine işlenir ve toplusözleşme hükümleri bireysel iş sözleşmesine dönüştürülürse hiç kimsenin bu toplusözleşme hükümlerini içeren bireysel iş sözleşmesine itiraz hakkı olamaz. Taraflar arasında bağıtlanan belgeye toplusözleşme adı bile verilmeyebilir. Bağıtlanan belge bir protokol olarak da anılabilir ve Borçlar Yasası hükmüne göre geçerli bir sözleşmedir ve tarafları bağlayıcıdır. Sendikanın üye aidatını işverenden alması da bir sorun olmaz. İşçiler işverene yazılı olarak başvurup ücretlerinden sendika aidat tutarı olan belirli parayı her ay kesip sendika hesabına yatırmasını isterse işveren bu isteğin gereğini yapmakta bir sakınca olmayacağını bilecektir.
6356 sayılı Yasa’nın 45. Maddesi yetki belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmelerinin hükümsüzlüğünü Çalışma Bakanlığı’nın dava yolu ile ileri sürebileceği hükmünü getirmektedir. Verdiğimiz örnekte yetki belgesi olmaksızın bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin hükümleri aynen bireysel iş sözleşmesi olarak her üye adına düzenlenirse veya imzalanan belge bir protokol olarak anılırsa Bakanlığın bu düzenlemeye müdahale hakkı olamayacaktır.
Burada ki tek sorun böyle bir sözleşme imzalamaya kaç işverenin rıza göstereceği sorunudur. Birilerinin işverenlerimize sendikayı, sendikalı işçiyi düşman görmekten vazgeçmesini, toplusözleşme düzeninin işyerine sağlayacağı yararları anlatması gerekir.
İşyerindeki sendikal düzen ham madde kullanımına özeni, iş kazalarının azalmasını, verimin ve kalitenin artacağını ve işçilerin işyerine bağlılıklarının artacağı gerçeğini gündeme getirecektir. Toplusözleşme düzeninden hem işveren hem de işçiler mutlu olacaktır.
Yasa’nın 41. Maddesi’ndeki işkolu barajını aşamayan işçi sendikalarının bu önerimizi dikkate almaları toplusözleşme düzenin de yeni bir devir başlatabilir.