İşletmeler yüksek faize dayanabilir mi?
Merkez Bankası politika faizi…
Seçimden önce 8,5’tu.
Şu anda 30.
Yaklaşık 3,5 kat arttı.
Dün faiz düşerken alkışlayanlar…
Şimdi yükselmesini destekliyorlar.
Bu işte bir gariplik yok mu?
KREDİ FAİZLERİ
Politika faizleri yükselince…
Kredi faizleri de yükseldi.
Bankalar anında tüketici kredi faizlerini arttırdı.
Kredi kartlarına uygulanan faizler…
Yüzde 4’ün üzerine çıktı.
Zamanında ödeyemedin mi 5’e yaklaşıyor.
Bileşik faiz yüzde 60-80 bandında.
Tefeci faizi gibi
YETMEZ!
Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları…
Faiz artışına doymuyor.
Daha da yükseltilmesini istiyor.
Robin Brooks…
Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim.
International Institute of Finance (IIF) başekonomisti.
Geçtiğimiz günlerde bir paylaşım yaptı.
Özetle;
“Türkiye dönüş yapmak istiyor.
Batı’yı ikna etmeye çalışıyor.
Faiz arttırıyor.
Ama yetmez.
Türkiye sürpriz bir çıkış yapmalı” dedi.
Ne istediği malum.
Brooks daha önce de,
“Türkiye derin resesyona razı olacak.
Başka çıkışı yok” tehdidini savurmuştu.
İstedikleri sadece faiz artışı da değil.
ABD çıkarları için “siyasi tavizi” de dayatıyorlar.
BORÇ BATAĞI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.
Ö. Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlamış.
Bankaların stok kredi müşteri sayısını açıklamış.
50 milyondan fazla.
Borcunu ödemeyenlerin sayısı da artıyor.
Ocak-Temmuz döneminde icraya verilenler…
Sayı bir milyona yaklaştı.
Vatandaşın banka ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesi 1 - 8 Eylül haftasında 1,8 milyar lira artarak 2 trilyon 414 milyar liraya kadar yükselmiş.
Manzara özetle bu…
SANAYİCİLER: DAYANAMAYIZ
Ankara, İstanbul, Adana ve Gaziantepli sanayiciler…
Uzun sohbetler yaptım.
Faizler konusunda endişeliler.
Özetle şunları söylediler:
“İşler iyi gitmiyor.
Birincisi, finansmana ulaşmak çok zor.
İkincisi, bulsak bile faizler çok yüksek.
Merkez Bankası faizleri arttırdı.
Anında kredi faizleri de yükseldi.
Şu anda yüzde 50-55 seviyesinde.
İşletmelerde böyle bir kâr yok ki…
Sanayide kârlar tek rakamlı.
Bankalar koşul da getiriyor.
‘Politika faizi artarsa üzerine ekleriz.
İstediğimiz zaman geri çağırırız’ diyorlar.
Bu arada vadeler de çok kısa.
Çarkları çevirmemiz çok zor.
Politika faizi daha da artacakmış.
Yüzde 40-45’e çıkacakmış.
Bu kredi faizlerinin yüzde 60-65 olması demek.
İşletmeler dayanamaz.
Hele de öz sermayesi zayıf olanlar…
YABANCILARA YARAR
İflas fırtınası kaçınılmaz olur.
Sonrasında olacaklara gelince…
Orası daha vahim.
İç piyasada yabancılar hakim olur.
Kontrolü tamamen kaybederiz
Cari açık daha da büyür.
Bu da Türkiye’nin beka sorunudur.
ENFLASYON ARTAR
Yüksek faiz maliyetleri yükseltiyor.
Bu enflasyon artışı demek.
Vatandaşın hali kalmadı.
Orta sınıf iyice çöküyor.
Orta Vadeli Programı sürdürmek zor.
Herkes birbirine şunu soruyor:
‘Bu işin sonu nereye gider?’
Bu arada dış piyasalarda da sıkıntı büyüyor.
Rakiplerimizle rekabette zorlanıyoruz.
İçeride, dışarıda kıskaç büyüyor.
Üretimden başka çıkışımız yok.
Ama kimsenin umurunda değil.”
Anlatılanlar böyle…
Seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Peki duyurabiliyorlar mı?
Kendi ifadeleriyle “hayır!”
YARIN: ‘Acil Yatırım Bakanlığı kurulsun’