İsmailağa’nın basın toplantısında perdelenen gerçekler

Yirmiden fazla gazetecinin çağırıldığı toplantıya Aydınlık davet edilmedi. Oysaki Aydınlık, son dönemde İsmailağa’yla ilgili çok konuşulan haberleri yapan tek gazeteydi. En çok haber yapan, ilk daveti almıyorsa o haberler perdelenecek demektir.

Türkiye’nin en çok tartışılan cemaatlerinden biri olan İsmailağa’nın 1 Mayıs’taki basın toplantısını Yeni Şafak’ın köşe yazarı Ersin Çelik örgütledi. Çelik, gazetecileri tek tek aradığını ve davet ettiğini yazdı.
İsmailağa’nın sürekli güncellenen, teknik altyapısı kuvvetli iyi bir internet sitesi var. Öyle ki bu sitede sanal tur bile yapabiliyorsunuz. Sosyal medya hesapları da aktif. Sık sık paylaşım yapıyorlar. Fakat basın toplantısı vesilesiyle öğreniyoruz ki bir basın birimleri yokmuş. Veya şöyle ifade edelim; İsmailağa’nın basın birimi var ama müritleri gazetelerin içinde çalışıyor. Bu da bir yöntem.

‘AYDINLIK’I ÇAĞIRMAYIN’ DİYENLER

Ersin Çelik’e haksızlık etmek istemeyiz elbette. Çelik, nitelikli bir gazeteci. Batı emperyalizminin LGBT dayatmasına karşı mücadele sırasında dikkatimizi çekti. Konuyla ilgili önemli yazılar yazdı. Biz de zaman zaman yazılarından haberler ürettik. Ülkemizin bağımsızlığı ve birliği konusunda da aynı cephede olduğumuzdan şüphemiz yok. Fakat İsmailağa’nın basın buluşmasına “Aydınlık’ı çağırmayın” diyenlere itiraz etmesini beklerdik. Neden? Çünkü Aydınlık son dönemde İsmailağa’yla ilgili en çok konuşulan haberleri yapan tek gazete oldu. En çok haber yapan ilk daveti almıyorsa o haberler perdelenecek demektir.

EN GÜNCEL VE ÖNEMLİ KONU

20’den fazla gazetecinin çağırıldığı toplantıya Aydınlık’ın neden davet edilmediğini anlatalım: 13 Şubat 2024’te İsmailağa liderlerinden Seyfettin İnanç’ın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç’ın FETÖ’den arandığını duyurduk. Bahadır İnanç’ın İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ‘arama’ kararından sonra ortadan kaybolduğu anlaşıldı. (Yurtdışına kaçırılmasında hem Ak Parti içinde İsmailağa cemaatini koruyup kollayan isimler hem de Süleymancıların dahli olduğu yönünde iddialar var. Bazı ayrıntılar yakaladık. Yakında yayımlayacağız.)

KAŞLARIN ÇATILMASINA YOL AÇACAK SORU

İsmailağa cemaatine bağlı İsmailağa Vakfı’nın kuruluş senedi Resmi Gazete’de 4 Aralık 2020 tarihinde yayımlanmıştı. Vakfın kuruluş senedinde FETÖ soruşturmasından dolayı aranan Bahadır İnanç’ın ağabeyi Seyfettin İnanç’ın ismi de yer alıyor. Seyfettin İnanç’ın vakfın tüm para organizasyonunu yönettiği ifade ediliyor. Kamuoyu Seyfettin İnanç’ın ismini 2008 yılında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla telefonunun dinlenmesi sonucu oluşturulan iletişim tespit tutanaklarından duymuştu. Mehmet Faruk Bürüngüz isimli şahısla konuşan İnanç, erkek ve kız çocuklarının birlikte okumasından şikayet ediyordu. 1 Mayıs’taki basın toplantısında meslektaşlarımızdan birisi bu konuyu gündeme getirdi mi acaba? Yazılanlara bakılırsa kaşların çatılmasına yol açacak bir soru sorulmamış. Daha çok, izah için ‘genel sorularla’ pas atılmış.

10 HAZİRAN’DAKİ DURUŞMA AKLINIZA GELMEDİ Mİ?

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı, Kur’an kurslarında 11 yaşındaki erkek çocuğun 15 yaşındaki bir erkek çocuk tarafından cinsel tacize uğramasıyla gündeme gelmişti. Vakfın Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H. K. G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara uğramasına ilişkin de soruşturma başlatılmıştı. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, Ekim 2023’te karara bağlandı. Mahkeme, ‘zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan tutuklu olan sanıklara ceza yağdırmıştı. Fakat yerel mahkemenin kararı, hem esas hem de usul yönünden bozuldu. Dava, Anadolu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. Önümüzdeki celse 10 Haziran tarihinde olacak. 1 Mayıs’taki basın toplantısında önümüzdeki ay görülecek bu davayla ilgili bir soru soruldu mu? Yazılanlara bakılırsa pek önemseyen olmamış.

PERİNÇEK’E FETÖ KADAR ÖFKE DUYANLAR

Aydınlık’ın haberlerinin ardından İsmailağa Camii İmamı Salih Topçu, Rize İlim ve Hizmet Derneği KUBA Mescidi isimli yerde, 14 Şubat 2024 Çarşamba günü katıldığı bir toplantıda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, ‘Doğu Perinçek denen dinsiz, derin devletin adamı, din düşmanı, ulan elinden geleni yap…’ gibi ifadelerle Perinçek’e hakaret etti. Basın toplantısında baş köşeye oturan bu kişi arkamızdan konuşmayı pek seviyor ama bizimle yüz yüze gelmek istemiyor! Aydınlıkçılara en son FETÖ lideri Fetullah Gülen bu şekilde hakaret etmişti. Topçu’nun Perinçek düşmanlığının altında ne yatıyor acaba? Bu irdelenmesi gereken bir konu değil mi? Topçu’nun hakaretleri yargı konusu da oldu. Meslektaşlarımız merak etmemiş ama Perinçek’in avukatları Topçu’nun düşmanlık sebeplerini mahkeme salonunda açığa çıkaracaktır.

ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ

Basın buluşmasında yer alanlardan Nevzat Çiçek’in aktardığına göre İsmailağa ileri gelenleri “Cübbeli Ahmet ve Doğu Perinçek’in açıklamalardan dolayı sürekli yıpratıldıklarını ve açıklama yapmak durumunda kaldıklarını” belirtiyor. Aralarında FETÖ firarisi olduğunu tespit ettiğimiz grubun sözcüleri iki ay sonra FETÖ’nün can düşmanı olan iki milli-vatansever ismi hedef alıyor! Meslektaşlarımızdan birisi bu durumun izahını isteyecek bir soru sordu mu? Hadi Doğu Perinçek’in, Hz. Muhammed’in hayatı ve İslam uygarlığının büyük birikiminin Türkiye’de ve dünyada anlaşılması için yazdığı kitapları ve makaleleri yok sayma konusunda mutabıksınız, peki bu ‘yıpratılma’ diye tabir ettiği durumu açmasını isteseydiniz yeni bilgilerle buluşma imkanı olmaz mıydı? Konuşmayı yapan Salih Topçu’nun İstanbul’da bir camide imam olmasına rağmen şehir şehir gezip nutuk atma hakkını nasıl elde ettiği de güzel bir gazetecilik sorusuydu….

DEVLET MEMURLARI KANUNU BÖYLE ÇİĞNENMİŞ

Topçu’nun açıklamaları Ceza Kanunu’nun yanı sıra Memurin Kanunu’na göre de disiplin suçu oluşturuyor. Bir devlet memurunun görev alanını terk ederek, haftalık gezilerle sürekli şehir dışında toplantılar düzenlemesi suçtur! Tek tek baktık: Topçu iki ay içinde görev alanı dışında tam 14 farklı merkezde sohbet toplantıları düzenlemiş. Söz konusu bir İsmailağa hocası olunca 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu rafa mı kaldırılıyor? Görev alanını terk ederek gezilere çıkan ‘Hoca’nın’ maaşı helal midir, haram mıdır? Bari bunu sorsaydınız sayın meslektaşlarım!
İsmailağa basın buluşmasında sorulara yanıt değil de yanıtlara soru mu aradınız yoksa?