İsmine 'soysuz' diyen Leman Sam

Araplar için “soysuz” demiş Leman Sam. Türkiye’ye dolan Arap mülteci veya artan nüfustan hoşnut olmadığını ifade etmek istemiş. “Bunlar daha iyi günleriniz” diyerek gelecekte olacaklar hakkında kehanette bulunmuş. Tüm bu açıklamaları bir avuç velet yaşında sorumsuz sokak eşkıyasının bir Suri-Arabi’nin marketine henüz insan olamamış mahlûk Vandallar gibi saldırdığı günlerde yapıyor. Şarkıcı Leman Sam bu ekşi hurmayı ilk kez yemiyor. Daha önce de bazı Çinlileri istisna tutarak (kim olduklarını da söyleseydi bu bazı Çinlilerin), Çin halkı için, “sürekli üreyen mikroplar, asalak bitkiler” ifadesini kullanmış. Hızını alamamış freni patlak kamyon misali zücaciye dükkânına dalmış, Japonlar için “gebersinler”, binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Nepal depremindeki Nepalliler için “tanrıçalarına kurban oldular” demişti.

AVRUPA VE AMERİKALILAR İSTİLA EDİNCE SORUN YOK!

Türkiye’yi Amerikalılar, Avrupalılar istila etsin sorun yok. Onlar medeni. Leman Sam medeni olmayanların varlığından rahatsız. Batı üsleri, şirketleri, filmleri, şarkıları ile istila etmişse de olsun, onlar medeni. Zaten muhalif Leman Sam’ın Irak, Suriye, Libya, Mısır, Yemen, Orta Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya’da Batının soykırımları, yağmaları, doğa ve hayvan katliamları ve nice yıkım savaşları için bir eleştirisini duymadık. İsrail’in Der Yasin katliamlarını, soykırımlarını, yağmalarını, işgallerini, hayvan ve insan ve de nefes alan ne varsa katledilen, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, insanlığın utanç lekesi Sabra Şattila katliamını, BM çadırlarında iskân eden, yaşamak zorunda bıraktığı onlarca çocuğu bombalayarak öldürmesi (Kana Katliamı) için bu muhalif sanatçının bir söylem ve eylemine şahit olmadık.

Neden bir itirazı olsun ki? Nazarında medeniyet temsilcisi olan Batının, bu barbar, soysuz, gebermesi gereken, mikrop gibi üreyen, insan kesen IŞİD gibi hayvan kesen bu sürülerin gebermesi helal olmalı. Kendisini muhalif, sol, devrimci ve hatta Deniz Gezmiş sevdalısı diye pazarlıyor. Zülfü Livaneli’nin Yaşar Kemal’in dostuymuş ya, eh bunlar da ülkemizde aydın demokrat muhalefetin ikonları ya, kendisine sığınacağı emin bir liman korunaklı bir gölge bulduğunu sanıyor. Deniz’e o kadar meftun ki, kızı Şevval’e deniz ismini bile vermek istemiş. Peki, Leman Sam, Deniz Gezmiş’in mazlum Filistinli Arap halkıyla dayanışmak, onların acılarına ortak olmak ve onlara bunu yaşatanlarla mücadele etmek için neler yaptığını bilmeyecek kadar tarih cahili midir?

BÖFKE VE SİNİR PATLAMASI NEDİR?

Toptancı bir zihniyetle hiçbir milleti suçlamamak, yargılamamak ve aşağılamamak gerektiğini bilmiyor mu? Bu söylemleri sadece bir hiddet, öfke ve sinir patlaması mıdır? Zaten kabaran bir öfke durumu var. Amacı bu ateşe benzin dökmek midir? Kin ve nefret tohumu ekmek midir? Çocukluğunda yaşadığı travma mıdır? Öteki olana duyduğu bu insanlık dışı söylemin anne ve babasıyla yaşadığı sorunlu ilişkiler ile bir alakası var mı?

Bazı kaynaklar, Rumeli’den göçmüş dönme Yahudi bir Sabetayist olduğu ve bu sebeple kendi dar millet topluluğu dışında olan hiçbir milleti insan yerine koymadığını söylüyorlar. İslam ve Arabi düşmanlığının kökeninde bu sebebin de yattığını iddia ediyorlar. İhtimal vermiyorum ama böyle ise, Siyonist ırkçı faşist terbiyenin bazı İsrail okullarında çocuklara bir Arap, bir Müslüman öldürmeyi, askeri üslere götürülen Yahudi çocukların Arap bölgelerine gönderilen İsrail füzeleri üzerine barbar toplumlara uygun sloganlar yazdırdıklarını gördük. O vakit Leman Sam’ın barbarca söylediklerinin altında yatan neden acaba bu mudur diye düşünüyor insan. Yoksa sebep tüm bunlardan ayrı mıdır?

'MÜZİĞİ TİCARET İÇİN YAPIYORLAR'

3 Ocak 2018’de Antalya Express gazetesi Leman Sam’ın eski eşi Selim Sam ile bir mülakat yaptı: Dikkatle okuyalım: “…Müziği ticaret için yapmıyordum. Para için değil sanat için sahne yaptım…Yıllarca müziği hobi olarak yaptım…Paris’te dünyanın en büyük müzikholü Folies Bergeres’in sahibi Madam Helene Martini, özel uçağı ile Paris’ten geldi ve sahneye çıkmam için başrol teklif etti. Operetin konusu ise İsrail’in kuruluşu idi, reddettim. Gerekçem, İsrail’in sanatı politize etmesiydi. Ben biraz mistik yapılıyım. İslam hukuku üzerine 25 yıl Lübnan’da çok değerli hocalardan eğitim aldım… “Leman Sam ile 1967’de evlendik. İngilizce öğretmeniydi. Müziğe yeteneği vardı ve seviyordu. Sizin sorduğunuz gibi o bana değil, ben ona ön ayak oldum. Müzik eğitimi alması için hoca tuttum… Biz ayrıldıktan sonra Leman Sam profesyonel oldu. Ancak ben Leman Sam’ın sesini de tarzını da beğenmem… Şöyle ki, bizim öz müziğimiz Anadolu türküleri ve ezgileridir. Klasik Türk Müziği’nin özü ise parantez içinde söylüyorum Rum kilise müziğidir ve çoğu eser Rum bestekarlara aittir. Günümüz toplumuna ağır geliyor sanıyorum. Türk müziğinin sevenleri de dinleyenleri de azaldı diye düşünüyorum… Toplumun starı olan Tarkan bana hitap etmiyor. Onu dünya kabul etti ama benim sanat kriterlerime uymuyor. Bence müziği ticaret için yapıyor, bu benim görüşüm… Eğitim hayatım Ankara TED Koleji ile başladı. Ve Ankara Devlet Konservatuarı Viyolonsel Bölümü mezuniyet sonrası yurt dışı, Lübnan Beyrut’ta Halkla İlişkiler ve İslami İlimler.”

GEÇMİŞİNİ HATIRLATTI

Eşi Seli Sam birçok dilde şarkı söylerdi. En çok İbranice ve Arapça şarkılardan haz alırdı. İbranice Arapça ile aynı kökendendir. Selim Sam Arabi asıllı mıdır? Zira ismi ve soyadı Arabi’dir. Eşi Leman Sam’ın evrensel müzik dünyasında isim yapmasını sağlayandır. Leman Sam, eşi Selim’in kendisini aldattığı ve bunun boşanmaya sebep olduğunu iddia ediyor. Çok sorunlu bir ilişki yaşamışlar. Bir ihtimal Selim Sam Arabi kökenli olduğu için mi İslam’a ve Araplara olan bu öfkesi? Yoksa utangaç Leman Sam, eski eşi Selim’in ona “sol, halkçı, devrimci” geçmişini hatırlattığı için mi sinir patlamaları yaşıyor?

ORHAN PAMUK'UN MİSYONUNA MI SAHİP?

Ne de olsa dünyanın katili ABD Başkanı George Bush, Malezya Kralı’na özel konserler verecek kadar barbarlar sınıfına terfi olmuştu. Başka milletler ve Türkiye’de infial yaratacak, zaten mevcut olan yangına benzin dökecek bu raydan çıkmış tren misali lafları söylerken, Bush tarafından ağırlanmasının diyetini ve bedelini mi ödüyordu? Orhan pamuk gibi bir misyonu mu yerine getiriyordu? Sürekli Arabi ve İslam düşmanlığı yaparak aslında eleştirdiğini iddia ettiği, muhalefet yaptığını sandığı hükümet ve taraftarlarına okkalı bir malzeme sunduğunu bilmeyecek kadar mı cahil? Bu söylemleri üzerinden, Leman Sam’ı olmadığı kimliklere sokarak, ona Atatürkçü, laik, solcu diyerek bu zihniyette olanların ne derece insanlık düşmanı olduklarını, İslam düşmanı olduklarını propaganda etmelerine olanak sunduğunu idrak edemeyecek kadar freni patlak kamyon mudur? Bu Arabi ve İslam düşmanlığı zehri yayan İsrail ve Batı muhibbi, Türki-Arabi ilişkilerine sürekli fitne sokan Doğan Medyanın Amiral gemisi Hürriyet’in ve bu gazeteden Sözcü’ye terfi etmiş yazarlar gibi sanat dünyası üzerinden bu fitneye teşne olmak nedir?

LEMAN SAM İSMİNİ DEĞİŞTİRSİN

Son sözümüz olsun. Leman Sam ismini değiştirsin. Leman, soysuz dediği Arabilerin dilinde parlayan, yükselen, parıldayan demektir. Sam ve aynı kelime olan Şam Arapçada Şimal yani Kuzey demektir. Toplumun ahlakını bozan, yalan, dolan, kumpas, şantaj, kim kimi belli olmayan Yasak Elma dizisinin Ender’i Kızı Şevval zaten Ramazan ayının sonrasında gelen Arabi Ay takvimimde bir ayın ismidir. Onun da adını değiştirsin. Diğer kızı Şehnaz zaten Arabi-Farisi’dir. Hemen terk ola.

Bir de hâkimin cezası olsun bol bol tarih okusun. Roma İmparator’u Arabi Filip (Philip The Arap), Barbar ve karanlık Batıya aydınlık götüren Arabi Medeniyetin merkezlerinden İspanya/Endülüslü Muhiddin İbnü El-Arabi, Arabi oğlu Muhiddin’i öğrensin. Ülkemize gelen milyonlarca Arabi’ye kin kusacağına, bu Alemi topyekün mülteci kampları ve göçebe toplumlarına dönüştüren ABD ve İsrail ve de Batının soysuz ve mikrop politikaları üzerine şarkı söylesin.