İsrail'in gazı Filistin'in kanı

47 yaşındaki Ghada Sabatin. 6 yetim çocuğu olan bir anne. Önceki gün işgal altındaki Beytüllahim'in Hosan köyünde İsrail güvenlik güçleri tarafından sokak ortasında katledildi. Silahı yoktu, ortada gösteri de yoktu, hatta sokak da bomboştu. Yani, 'terörist' falan da değildi. İleri derecede görme bozukluğu vardı. İsrail askerlerini farkettiğinde ellerini kaldırmaya çalıştı. Ama 3 asker birden ateş etti. Üzerini kartonla örttüler.

Sadece son bir günde İsrail tarafından katledilen 4 kişiden biri oydu.

Maha Kazem Awad Alzatari, 24 yaşında genç bir kadındı. Batı Şeria El Halil'deki İbrahim Camiine girmek isterken İsrail güçleri tarafından 'etkisiz hale getirildi.'

21 yaşındaki Muhammad Ghneim de Beytüllahim'de vuruldu. Silahsız Filistinlilere açılan ateş, ona isabet etti.

16 yaşındaki Muhammad Zakarneh isimli çocuk, Cenin'de işgalciler tarafından sırtından vurularak katledildi.

Bu arada 'sarı saçlı, mavi gözlü Avrupalılara benzemeyen' 8-10 yaşındaki Filistinli çocuklar da göz altına alındı. Kiminin boğazına basıldı, kimi sopadan geçirildi. Ağır yaralılar var.

İSRAİL KINANIYORDU ŞİMDİ FİLİSTİN KINANIYOR

Bu sırada Türkiye Hükümeti, üst üste "İsrail'e yönelik terör saldırılarını kınama" mesajları yayınladı. Hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de Tel Aviv'deki Türkiye Büyükelçiliği, Filistinli örgütlerin İsrail'e dönük saldırılarını son iki haftadır kınamaya başladı. "Kınama" sürecinin ilk adımı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un telefon görüşmesinde atıldı. 1 Nisan'daki görüşmede Erdoğan, ilk kınamayı yaptı ve taziyelerini iletti.

Buna karşılık İsrail'in Ramazan'ın başından bu yana Filistinli sivillere ya da direnişçilere dönük saldırıları ve Mescid-i Aksa'nın ve başkı kutsal mekanların işgali gibi uygulamalar bir süredir kınanmıyor. Halbuki Dışişleri arşivi geçmişte yapılan bu tür kınamalarla dolu. Türkiye belli ki Filistin'e gözlerini ve kulaklarını kapatmış durumda.

GAZ HAYALİ HAYALİ GAZ

Filistinlilerin öfkesini göze almak pahasına İsrail'e yaklaşımın 180 derece değiştirilmesinin temel nedeni, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılma projesi olduğu biliniyor. İsrail gazını Güney Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya taşımayı amaçlayan EastMed boru hattı projesinin başlamadan çökmesiyle, İsrail gazının Türkiye üzerinden TANAP'a entegre edilerek Avrupa'ya iletilmesi gündeme geldi.

Bu yeni projenin bir yönü de Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığını azaltma çabası. Bunun gerçekçi bir tarafı yok elbette. Rusya, dünyada keşfedilmiş doğal gaz rezervlerinin yüzde 25’ine sahip. Bu alanda 1 numara. İsrail ise dünya rezervlerinin sadece yüzde 0,1'ine diğer bir ifadeyle binde 1'ine sahip. Dünyada 45'inci sırada.

Dahası, bu projenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de muamma. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı 'darbe meleği' Victoria Nuland, Türkiye'den sonra uğradığı Yunanistan'da Kathimerini'ye konuştu. Nuland, Rus gazı ile mücadele için 'boru hatları' inşasını 'zaman kaybı' olarak tanımladı. 'Onlarca yıl bunların inşasını bekleyemeyiz, sıvılaştırıp (LNG) Avrupa'ya tankerlerle taşıyalım.' dedi. Öyle ya hızla Rus gazına alternatif geliştirilmeli. Kimisi bu sözlerin çöken EastMed için söylendiği yorumu yaptı. Ama o zaten gündemden çıkalı çok oldu. Buradan ABD'nin Doğu Akdeniz'de herhangi bir yeni boru hattı istemediği sonucu çıkıyor. İsrail, ABD'nin sözünden çıkamaz.

ÖNÜMÜZDEKİNİ GÖRMÜYORUZ

Türkiye'nin dünya doğal gaz rezervinin yüzde 42'sine sahip olan 1'inci Rusya ve 2'inci İran ile ilişkilerini geliştirmek, ABD'nin yaptırımına uğrayan bu ülkelerle iş birliğine giderek ucuz enerji dahil ekonomik fırsatları değerlendirmek yerine, hem kendisine, hem İslam dünyasına düşman olan İsrail'le flörte başlaması akıl almaz bir olay. Hele hele 877 kilmetrelik sınır komşumuz Suriye ile husumeti devam ettirmenin, akılla açıklanabilecek bir yönü yok. İsrail'le normalleşilebileceğini ama Suriye ile bunun mümkün olmadığını iddia edebilecek bir müslüman var mı?

İSRAİL'İN TEHDİTLERİ

Filistin konusu bir yana, İsrail'in PKK/PYD'ye desteği sürüyor. Türkiye, İran, Irak  ve Suriye'yi parçalayarak kurulucak sözde Kürdistan, gerçekte 'İkinci İsrail', İsrail'in güvenliği için olmazsa olmaz. İsrail, Doğu Akdeniz'de de Türkiye'nin karşısında. ABD, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile birlikte hedefi Türkiye olan tatbikatlar düzenliyor.

PERES ÇOCUK KATİLİYDİ  YA HERZOG?

Döktüğü Filistinlilerin kanına, PKK'ya desteğine ve Doğu Akdeniz'deki tehditlerine rağmen İsrail'le normalleşme adımları, bu hükümetin altından kalkamayacağı bir çelişki.

Erdoğan Davos'ta dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e 'one minute' demişti. "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz, çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliyorum." diye de eklemişti. Yeni Cumhubaşkanı Herzog da çocuk öldürüyor. E nasıl olacak şimdi?